Gasp (yağma) suçu, Türk Ceza Kanunu’nun Mal Varlığına Karşı Suçlar bölümünde 148. ve 150. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Yağma suçu aynı zamanda gasp olarak da bilinmektedir. Yağma suçu ile korunmak istenen hukuki değer, mal varlığının korunması olup kişinin rızası dahili olmadan malına el konulmasıdır.
Yağma suçu, mal sahibinden rızası dahilinde olmadan ve tehdit ya da cebir ile malın elinden alınmasıdır. Mal sahibinin elinden tehdit veya cebir ile alındığından hırsızlık suçundan ayrılmaktadır ve hırsızlık suçundan daha ağır ceza verilmektedir.
Türk Ceza Kanunu’nun 148. maddesinde yağma suçunun temel halinin cezası belirtilmiştir. Yağma suçunun temel halini işleyen kişi hakkında 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecektir. Cezanın alt sınırının 6 yıldan başlamış olması nedeniyle yağma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesi kararının verilmesi mümkün değildir. Bunun yanında 1 yıl veya altında olan hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi mümkün olduğundan yağma suçundan adli para cezası verilmesi mümkün değildir.
Senet yağması olarak nitelendirilen ve failin zorla senet imzalatması, senet borcunun tamamlanmış olmasına rağmen borcun tamamlandığına dair belgelenin verilmemesi hallerinde de yağma suçunun temel halinde verilecek olan ceza ile aynı ceza verilecektir. Senet yağması suçunun cezası, 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıdır.
Bir suçun daha kolay işlenmesinin mümkün kılan hallerde suçun nitelikli hali olarak daha ağır ceza ile cezalandırılacaktır. Yağma suçunun nitelikli hali;
Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinden birinin işlenmesi halinde faile ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır.
Türk Ceza Kanunu’nun 150. maddesinde yağma suçunun daha az ceza gerektiren halleri düzenlenmiştir. Failin hukuki bir ilişkiden doğan alacağını tahsil etmek amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde yağma suçu değil, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır.
Bunun yanında yağma suçuna konu olan malın değerinin az olması nedeniyle faile verilecek olan ceza üçte birden yarısına kadar indirilecektir.
Her davada delil önemli bir konu olup davada iddialar ispatlanamaz ise dava, ispatlayamayan taraf aleyhine sonuçlanacaktır. Müşteki, şikayetçi olduğu kişi aleyhine kişinin suçu işlediğine dair delil sunamaz veya failin suçu işlediğine dair ispatta bulunamaz ise fail hakkında beraat kararı verilecektir. Failin suçu işlediğine dair somut, kesin ve inandırıcı delillerin bulunması gerekmektedir.
Suçu işlediği iddia edilen fail hakkında yeterli ve kesin deliller bulunmadığı ve suçu işlediğine dair somut deliller olunmadığı vakit sanık hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verilecektir. Dosya soruşturma aşamasında iken suçu işlediği iddia edilen şüpheli hakkında delil bulunmaz ise şüpheli hakkında delilin olmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilecektir.
Yargılama aşaması devam ederken fail hakkında tutuklama kararının verilmesinin amacı delillerin korunmasını sağlamak veya şüpheli ya da sanığın kaçmasını önlemektir. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu’nda katalog suçlar sayılmış olup yağma suçu, tutuklama kararı verilecek suçlardandır.
Teşebbüs, failin suçu işlemek için harekete geçmesi ve suçu kendi elinde olmayan nedenlerle tamamlayamamasıdır. Suçun teşebbüs aşamasında kalması halinde faile verilecek olan cezada indirim yapılabilecektir.
Yağma suçunda teşebbüs hükümlerinin uygulanması mümkündür. Yağma suçunun tamamlanabilmesi için kişinin cebir veya tehdit sonucu malın teslim edilmesi ve alınmasına karşı konulamaması gerekmektedir. Failin elinde olmayan nedenlerle yağma suçunu tamamlayamaması halinde suç teşebbüs aşamasında kalmış olacak ve teşebbüs hükümlerinin uygulanacağı anlamına gelmektedir.
Etkin pişmanlık, suç işleyen kimsenin işlediği suçtan pişman olması ve ortaya çıkan haksızlığı gidermek amacıyla telafide bulunmasıdır. Etkin pişmanlık hükmünden yararlanan fail hakkında verilecek cezada indirim yapılacaktır. Ancak her suç adına etkin pişmanlık hükümleri uygulanmamaktadır, Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen suçlarda uygulanabilmektedir.
Yağma suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaktadır. Suçu işleyen fail, mağdura vermiş olduğu zararın kısmen veya tamamen gidermesi ya da suçu birlikte işlediği kişilerin kim olduğunu da belirtmesi halinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak cezasında indirim alabilecektir. Suçun işlenmesinden sonra başlatılan soruşturma aşamasında ve mahkeme aşamasına geçilmeden mağdurun zararı giderilir ise faile verilecek ceza ½ oranında indirilebilir. Bunun yanında mahkeme aşamasına gelinmesinden sonra etkin pişmanlık hükmü uygulanmasında faile verilecek cezada 1/3 oranında indirimde bulunulacaktır.
Türk Ceza Kanunu’nda şikayete tabi suçlar belirtilmiş olup soruşturması şikayete bağlı tutulmuştur. Ancak yağma suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almamaktadır. Savcılık tarafından soruşturma resen (kendiliğinden) başlatılacaktır. Bu nedenle yağma suçu nedeniyle yapılan yargılamada şikayetinden vazgeçilmesi (şikayetten feragat edilmesi) yargılama aşamasına bir etkisi olmayacaktır. Şikayetinden vazgeçmiş olması failin ne yargılanmasını ne de ceza almasına engel olacaktır.
Uzlaşmaya tabi suçlar, kanunda belirtilmiş olup tarafların yargılama aşamasında uzlaşması halinde dosya uzlaşma nedeniyle sona erecektir. Dosyaya konu olan suç, uzlaşmaya tabi ise soruşturma aşamasında savcılık, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından uzlaştırma bürosuna gönderilecektir. Yağma (gasp) suçu, uzlaşmaya tabi değildir, bu nedenle yağma suçuna konu olan dosyalar uzlaştırma bürosuna gönderilmeyecektir. Yağma suçu uzlaşmaya tabi olmadığından tarafların yargılama aşamasında anlaşmasının ya da uzlaşmasının yargılama aşamasına herhangi bir etkisi olmayacaktır.
Suçun işlendiği tarihten itibaren 15 yıl içerisinde soruşturma açılmaz veya dava açılmış ise dava sonuçlanmaz ise zamanaşımının dolması nedeniyle dava sona erecektir.
Yağma suçunun cezasının sınırı nedeniyle görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. Dava, yağma suçunun işlendiği yerde ağır ceza mahkemesinde görülecektir.
İSTANBUL ( ). AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO: …/… Esas
SAVUNMADA BULUNAN SANIK: Ad Soyad
MÜDAFİİ: Av. Ad Soyad
KONU: Dosyaya esasa beyan ve savunmamızın sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR:
1-) Müvekkil hakkında yağma suçundan yapılan yargılamada aleyhine somut, yeterli ve kesin delil bulunmamaktadır. Müştekinin polis merkezinde vermiş olduğu kolluk ifadesinde belirttiği beyanlarını kanıtlar nitelikte somut deliller sunamamıştır.
2-) Bunun yanında müşteki, yargılama aşamasında vermiş olduğu ifadelerinde çelişkiye düşmüş, iddia etmiş olduğu olayın oluş şeklini defalarca değiştirmiştir. Yağma suçunun oluşabilmesi için cebir veya tehdit ile suça konu olan malı teslim etmeli veya malın alınması gerekmektedir. Ancak dosyaya konu olan suçun unsurları tamamlanmamıştır.
3-) Bütün bu nedenlerle müvekkil aleyhine yapılan yargılamada delillerin takdirinde ve kanaatinde yağma suçundan beraat kararı verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ederiz.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan tüm nedenlerle müvekkil hakkında beraat kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkil lehine karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ederiz.
Sanık Müdafii
Av. Ad Soyad
İmza
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ( ). CEZA DAİRESİNE
Gönderilmek Üzere
İSTANBUL ( ). AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO: …/… Esas
KARAR NO: …/… Karar
İSTİNAF BAŞVURUSUNDA BULUNAN SANIK: Ad Soyad
MÜDAFİİ: Av. Ad Soyad
SUÇ: Yağma
KONU: İstanbul ( ). Ağır Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası üzerinden verilen kararın hukuka aykırı olması nedeniyle istinaf yoluna başvurularının sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR:
1-) Müvekkil aleyhine mahkeme tarafından nitelikli yağma suçundan yargılama yapılmış ve cezalandırılmıştır. Müvekkil hakkında verilen mahkumiyet kararı hukuka aykırı olup hakkaniyetten uzak bir karardır.
2-) Öncelikle nitelikli yağma suçunun işlenebilmesi için iki unsurun bulunması gerekmektedir. Birincisi failin cebir veya tehdit ile malın elinden almış olması, ikincisi ise malın elde edilmiş olması gerekmektedir. Suçun tamamlanması aşaması bütün bunlardan ibarettir. Ancak dosyaya konu olan olayda müvekkilin iddia edildiği gibi mala el koyma durumu bulunmamaktadır. Müvekkilin mala el koyma gibi bir niyeti de bulunmamaktadır.
3-) Bunun yanında dosyada iddia edilenleri kanıtlayacak somut, yeterli ve inandırıcı deliller yer almamaktadır. Müvekkil adına soyut iddialardan ibaret suçlamalar bulunmakta ve iddiaları kanıtlayacak düzeyde deliller sunulamamıştır.
4-) Suçu işleyecek maddi ve manevi unsurlar bulunmamaktadır. Bu nedenle yağma suçu oluşmadığı da açıktır.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, İstanbul ( ). Ağır Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası üzerinden verilen kararın kaldırılması suretiyle;
1-) Ceza davasının istinaf mahkemesinde yeniden görülmesine,
2-) Ceza davasının yeniden görülmesi mümkün değilse hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ederiz.
Sanık Müdafii
Av. Ad Soyad
İmza
Sanık, suçu işlediği tarihte mağdurun rızası olmadan dükkandan sigara, bira ve kola almıştır. Sanık, kolayı aldıktan sonra kolayı dükkanda yere dökmüştür. Sanık kolayı dökerken dükkanda korku yaratmaya çalışmıştır. Ayrıca sanık, mağdura kendisine para vermesi gerektiğini, para karşılığı olmadan bira vermesi gerektiğini söyleyerek tehdit etmiştir. Mahkemede beyanda bulunan tanık, tüm bu olanlara şahit olmuş ve olayın oluşunu aynı şekilde doğrulamıştır.
Sanık hakkında tehdit, mala zarar verme ve hakaret suçlarından ağır ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık sanık müdafii tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eyleminin yağma suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Mahkemenin suça konu eyleminin vasıflandırılmasında hata olduğunu ve yanılgıya düştüğü tespit edilmiştir. Bu nedenle sanık hakkında kurulan hükme karşılık temyiz itirazları yerinde görülerek bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/8343 Esas, 2019/6787 Karar)
Katılanlar, sanıkların üvey kardeşinden tarla satın almıştır. Sanıklar ise bu durumu öğrenir öğrenmez katılanlara bu tarlayı kendilerine devredilmesini istemiş, Belçika’da oturan katılanları telefonla arayarak tehdit etmişlerdir. Sanıklar iki gün boyunca katılanları toplamda 6 kez aramış ve tanıklar, sanıkların tehdidini duyduğunu mahkemede beyan etmişlerdir. Bunun yanında sanıklardan birisi, katılanın işlettiği petrol istasyonuna iki kişi ile birlikte gitmiş, çalışanlara katılanı sormuştur. Sanık, katılandan için kendisine keleklik yaptığını ve katılanın kurşunu hak ettiğini çalışanlara söylemiştir.
Sanıklar hakkında yağma ve hakaret suçlarından ağır ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanıklardan birisi hakkında yağma suçundan mahkumiyet, hakaret suçundan ise beraat kararı verilmiştir. Diğer sanık hakkında ise yağma suçundan beraat hükmü kurulmuştur. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık olarak temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın birden fazla kişi ile yağma suçunu işlemiş olduğundan nitelikli yağma suçundan yargılanması gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme tarafından eylemin niteliğinde yanılgıya düşüldüğü, hukuki delillerin takdirinde yanıldığı belirtilerek temyiz itirazları yerinde görülmüştür. Tüm bu gerekçelerle sanık hakkında kurulan beraat kararına karşılık bozma yönünde oy birliği ile karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/1987 Esas, 2019/2623 Karar)
Olayın olduğu gün, mağdurdan sanık olan oğlu uyuşturucu temin etmek için 30 TL istemiştir. Mağdur, sanığın istediği parayı vermeyince sanık, mağduru süpürge sopasıyla yaralamıştır. Sanık tarafından yaralanan mağdur, kayınvalidesinden 30 TL istemiş ve sanığa vermiştir. Sonrasında mağdur, bu durumu eşine ve polise bildirmiştir. Sanık, yargılama aşamasında savunmada, mağdurdan 20 TL istediğini ve aldığını belirtmiştir. Sanık, paranın mağdura kayınvalidesi tarafından verildiğini de belirtmiştir.
Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından yağma suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde, suça konu olan para miktarının neyden ibaret olduğunun araştırılmadan hüküm kurulduğunu belirtmiştir. Mahkemenin suça konu olan paranın neyden ibaret olduğunun sorulması gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme tarafından eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olduğundan bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/5694 Esas, 2019/2571 Karar)
Suçun işlendiği tarihte, sanık inşaat alanında tesadüfen gördüğü mağduru yanına çağırmıştır. Sanık, mağduru inşaatın 5. Katına çıkarmış ve plastik şişede uyuşturucu kullanmak için aparat hazırlamıştır. Sanık hazırladığı aparatı mağdurun tutmasını istemiş, belindeki kasaturayı göstermiştir. Sanık, mağdurun cep telefonunu istemiş ve mağdur sanığa cep telefonunu vermek zorunda kalmıştır. Sanık telefonun artık kendisine ait olduğunu ve polise giderse onu vuracağını söylemiştir.
Sanık hakkında yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında yağma suçundan beraat, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Mahkeme tarafından kurulan hükme karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eyleminin bıçakla yağma suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Bu nedenle sanık hakkında kişi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet kurulması doğru bulunmamıştır. Tüm bu gerekçelerle sanık hakkında kurulan hükme yönelik bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/5855 Esas, 2019/2530 Karar)
Sanık, olay tarihinde mağdurun dükkanındaki kasadan para almıştır. Sanık kasadan para alırken mağduru basit tıbbi müdahale ile giderebilecek şekilde yaralamıştır. Ancak sanık paraları alıp kaçarken civardaki esnaflar sanığı yakalamıştır. Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından yağmaya teşebbüs suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında yağmaya teşebbüs suçundan mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay dosya incelemesinde sanığın eyleminde mahkemenin yanıldığını belirtmiştir. Mahkeme tarafından Türk Ceza Kanunu’nun 35. Maddesi hükümlerinin uygulanmadığı tespit edilmiştir. Ancak aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Tüm bu gerekçelerle mahkeme kararına karşılık onama kararı verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/5611 Esas, 2019/2562 Karar)
Mağdur, öz oğlu sanık hakkında uzaklaştırma kararı aldırmıştır. Ancak sanık, uzaklaştırma kararına rağmen gece saat 23:00 sularında eve gelmiş ve mağduru öldürmekle tehdit etmiş, para istemiştir. Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından yağmaya teşebbüs suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık beraat kararı verilmiştir.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanık hakkında yağmaya teşebbüs suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken beraat kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. Mahkeme tarafından kurulan hüküm yeterli olmadığından beraat kararı hukuka aykırı bulunmuştur. Tüm bu gerekçelerle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/5444 Esas, 2019/2466 Karar)
Mağdurlar haber ajansı çalışanı olup olayın olduğu tarihte haber yapmak için duyum aldıkları okula gitmişlerdir. Mağdurlardan birisi kalabalık olan okul bahçesine girmiş, kamerayı gören kalabalık çekim yaptırmamak için mağdurun üzerine yürümüştür. Mağdur, dışarıda bekleyen mağduru arayarak kamera almasını istemiş ve korkuluktan kamera verilmiştir.
Kameranın alınmasından sonra üzerine yürümüş ve kamerayı elinden almışlardır. Bunun üzerine mağdurlar okulun karşısında bulunan muhtarlığa sığınmışlardır. Sanık, muhtarlık ofisine gitmiş ve mağdurlara hakaret ve küfürler ederek neden geldiklerini sormuş, mağdurların üzerine yürümüşlerdir. Ofiste bulunan kişiler araya girerek sanığı uzaklaştırmışlardır. Olaya karışan sanık, karakoldan aranmıştır. Sanık vermiş olduğu ifadede kamerayı çay ocağında bulduğunu ve polise teslim etmek üzere aldığını söylemiştir.
Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından yağma ve hakaret suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde, sanığın eylemini mağdurlar tarafından kendisine saldıran taraf olarak sanığın teşhis edildiğini belirtmiştir. Bu nedenle sanık hakkında yağma ve hakaret suçlarından mahkeme tarafından verilen beraat kararı doğru bulunmamıştır. Mahkeme tarafından yeterli delil ve gerekçe olmadan beraat kararı verilmesi hukuka uygun bulunmamıştır. Tüm bu gerekçelerle mahkemenin vermiş olduğu hükme karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/5289 Esas, 2019/2454 Karar)
Mağdur bisiklet ile olay günü gezerken önceden tanışıklığı olan sanıkla karşılaşmıştır. Sanık, mağdura kendisini bisiklet ile “Sevgi Yolu” olarak bilinen yere götürmesini istemiştir. Mağdur, sanığı bisikletin arka selesine yolcu olarak bindirmiştir. Mağdur, sanığın gitmek istediği yere kadar götürmüş ve sanık indirmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak sanık, mağdura biraz daha ileriye gitmek istemiş ve götürmez ise bisikletini elinden alacağını belirtmiştir.
Mağdur korkmuş ve sanığı istediği yere kadar götürmüştür. Sanık bisikletten indikten sonra bisikletin ön tekerleğini bacaklarının arasında sıkıştırmış ve para vermesini, kendisine sigara alacağını belirtmiştir. Mağdur cebinde olan parayı sanığa vermiştir. Ancak sanık simit alacağını ve daha da bozuk parası varsa vermesi gerektiğini belirtmiştir. Bunun üzerine mağdur 50 kuruş daha sanığa vermiştir. Bozuk paraları alan sanık, büfeye giderek cips almıştır.
Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından yağma suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılı temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın olayın olduğu gün 12-15 yaşında olduğunu ve mağdurun öğrenci olduğu da dikkate alınarak hareket ettiği tespit edilmiştir. Mahkemenin malın değerinin azlığı ile işlenen yağma suçuna ilişkin hükümler kurulmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle mahkemenin yeterli gerekçeyle kurulmayan hüküm nedeniyle bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/6541 Esas, 2019/2476 Karar)
Suçun işlendiği tarihte müşteki, işe gitmek için boş arazide yürümektedir. Müşteki yolda yürürken sanıklar, müştekinin yanına gelmiş ve üzerindekileri çıkartmasını istemiştir. Müşteki kaçmaya çalışırken sanıklar müştekiye tekme atmış ve yere düşürmüştür. Müştekiyi arazinin ortasına getirmiş ve darp ederek müştekinin cep telefonunu almışlardır.
Suça sürüklenen çocuklar çocuk ağır ceza mahkemesi tarafından yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve 6136 Sayılı Kanuna muhalefet suçundan yargılama yapılmıştır. Mahkeme tarafından sanık hakkında yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet kararı, 6136 Sayılı Kanuna muhalefet suçundan beraat kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay dosya incelemesinde, sanıklar, müştekinin kendilerine direnmesini kırmış ve malını zorla almak amacıyla yağma suçunu işlemişlerdir. Bu nedenle yağma suçu nedeniyle kurulan hükmün onanması yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/5705 Esas, 2019/2396 Karar)
Suçun işlendiği tarihte, mağdur ile mahkemede tanıklık eden şahısla birlikte cadde üzerinde yürüdükleri sırada sanık ile karşılaşmıştır. Sanık, mağdurdan birisini arayacağını söyleyerek mağdurdan cep telefonunu istemiştir. Sanık, mağdurun cep telefonunu aldıktan sonra uzaklaşmaya başlamış, mağdur sanıktan telefonunu iade etmesini istemiştir ve sanık, mağdurdan telefonu almaya çalışmıştır. O sırada diğer sanık gelerek mağduru iteklemiş ve sanığı bırakması için çekiştirmiştir. Sonrasında sanık mağduru bıçaklamış ve her iki sanık da birlikte koşarak kaçmışlardır.
Sanık hakkında yağma suçundan ağır ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın yağma suçunu işlediğine dair delillerin olmasına rağmen beraat kararı verilmesini doğru bulmamıştır. Diğer bir durumda sanıkların birlikte yağma suçunu işlemiş ve bıçakla işlenmiş olması nedeniyle sanıkların birden fazla nitelikli halinin gerçekleşmiş olması nedeniyle ceza belirlerken alt sınırdan uzaklaşması gerektiği belirtilmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/4990 Esas, 2019/2444 Karar)
Olayın olduğu gün, sanıklar müştekinin oğullarından 13.000 TL alacaklı olduğunu ve alacağını istemek için müştekinin yanına gitmişlerdir. Sanıklar, müştekiden alacağını istemiş; ancak müşteki, oğullarının borcunu ödemeyeceğini söylemiştir. Bunun üzerine sanıklar, müştekiye ”Bu parayı sen vereceksin, bu parayı vermez isen bu senin ölümün olur. Seni öldüreceğiz, sen şerefsizsin, dinsizsin, yalancısın.” demişlerdir.
Sanık hakkında tehdit ve hakaret suçundan sulh ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanıkların eyleminin yağma suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Bu nedenle görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğu, sulh ceza mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerekirken hüküm kurmasını doğru bulmamıştır. Tüm bu gerekçeler ile mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma yönünde karar verilerek kazanılmış hakkın korunması yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/3598 Esas, 2019/2359 Karar)
Sanık olayın olduğu gün müştekiyi arayarak ”Bir ay içerisinde o kızına söyle yemin ediyorum 50 milyar parayı getirmezse başınıza gelecekleri düşünün” demiştir. Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından tehdit suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında şikayetten vazgeçme nedeniyle mahkeme tarafından düşme kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eyleminin tehdit değil yağma suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Bu nedenle yağma suçunda görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğu, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Tüm bu gerekçelerle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/3876 Esas, 2019/2370 Karar)
Olayın olduğu gün, mağdurun idaresinde olan tanker ile seyir halinde iken mavi seyyar tepe lambası takılı araç tankeri durdurmuştur. Tankeri durduran araç, sivil polis görünümünde olup araçtan üç kişi inmiş ve mağdur hakkında ihbar olduğunu söylemişlerdir. Mağdur sanıklar tarafından darp edilmiş, yol kenarında bulunan tel örgülere kelepçelemişlerdir. Ancak diğer sanık tankeri almış ve Düzce istikametine doğru sürmüştür. Mağdur, tellerden kurtulmuş ve ihbarda bulunmuştur. Bunun üzerine tanker ve polis materyallari ile sanıklar yakalanmıştır. Sanık, savunmasında olayı gerçekleştirenin kendisinin değil, diğer failin olduğunu belirtmiştir.
Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından yağma suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay dosya incelemesinde faillerin kiralanan araçta sigara izmaritleri bulunmuş ve dna genotipinin hükümlü ile mağdur dışında üçüncü erkek şahsa ait olduğu tespit edilmiştir. Aracın kira sözleşmesinde sanığın adının ve imzasının bulunmasına rağmen olaydan uzun bir süre sonra neden yakalandığı ve atılı suçlamayı kabul etmediği dikkate alınmıştır. Sanığın ne zaman ve nerede yakalandığının belirtilmesi, sanığın imza ve yazısının örneklerinin karşılaştırılması gerektiği belirtilmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kurmuş olduğu hükme karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/3839 Esas, 2019/2377 Karar)
Sanık olay günü mağdura ait cep telefonu ve kolundaki çantasını mağdurun elinden zorla almıştır. Mağdurun direnmesine rağmen zorla alınarak yerinden sanık olay yerinden uzaklaşmıştır. Sanık hakkında yağma suçundan ağır ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay mahkemenin sanığın eylemi konusunda teşebbüs aşamasında kaldığını belirtilmesi hukuka uygun bulunmamıştır. Mahkeme tarafından kurulan hükümde teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle eksik ceza tayin edildiği belirtilmiştir. Sanığın suça konu eylemini tamamladığı ve teşebbüs aşamasında kalmadığını belirterek bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/6395 Esas, 2019/2379 Karar)
Sanık, mağdurdan arazisini satarak parasını kendisine vermesini istemiştir. Sanık, annesi olan mağdurun evine gelmiş, arazi satımı için mağdurun annesinden kimlik istemiştir. Mağdur kimliğini vermek istemeyince, sanık, mağduru öldürmekle tehdit etmiştir. Tehdit sonrasında mağdur, sanığa kimliğini vermiştir. Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından tehdit suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eyleminin tehdit değil, yağma suçunu oluşturduğunu belirmiştir. Mahkeme tarafından yağma suçundan görevli ağır ceza mahkemesi olduğu gözetilmeden yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kararına karşılık hükmün bozulması kararı verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/3599 Esas, 2019/2356 Karar)
Sanıklar … Nakliyat şirketinde taşımacı olarak çalışmaktadırlar. Sanıklar olayın olduğu gün müştekinin evine eşyaları taşımış, taşıma esnasında unutmuş oldukları ambalaj malzemelerini almaya müştekinin evine gitmişlerdir. İş yeri sahibi, Sanıklar ile birlikte müştekinin evine gitmiş ve işin karşılığı olan 350 TL borcunu istemiştir. Ancak müşteki eşyalarının hepsinin sanıklar tarafından taşınmadığını belirtmiş ve 200 TL vermiştir. Bunun üzerine sanıklar, müştekiye;
Sanıklar hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından tehdit suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında düşme kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanıkların işlediği iddia edilen eylemin tehdit olmadığı ve yağma suçuna teşebbüs suçunu oluşturduğunu belirtmişlerdir. Bu nedenle sanıklar hakkında yağma suçunda daha az cezayı gerektiren hal olan hükümde kalıp kalmadığının mahkeme tarafından takdirinin yapılması gerektiği belirtilmiştir. Aynı zamanda da görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğuna dair karar verilmesi gerekirken duruşmaya devam ederek hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Tüm bu gerekçelerle mahkemenin kurmuş olduğu hükme karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/3569 Esas, 2019/2335 Karar)
Sanık, olayın olduğu gün mağduru aramış ve para istemiştir. Mağdur para isteme yanıtını olumsuz olarak cevaplamıştır. Bunun üzerine sanık, mağdurun arabasını yakacağını ve öldüreceğini söyleyerek tehditte bulunmuştur. Sanık hakkında tehdit suçundan sulh ceza mahkemesinde yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay dosya incelemesinde sanığın eyleminin tehdit değil, yağma suçuna teşebbüs oluşturduğunu tespit etmiştir. Bu nedenle mahkemenin delillerin değerlendirilmesi ve tartışılması konusunda üst dereceli mahkeme olan ağır ceza mahkemesine ait olduğunun gözetilmeden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/2980 Esas, 2019/2437 Karar)
Suçun işlendiği tarihte, müşteki eşini karşılamak için saat 00:15 sularında havalimanına gitmiş, aracını yol kenarına park etmiştir. Müşteki, araç içinde beklerken sanık aracın ön kapısının camını patlatmış ve aracın içine girmiştir. Sanık, araç içinde oturan müştekiye sesini çıkarmaması gerektiğini ve defolup gitmesini söylemiştir. Müşteki korkmuş ve araçtan çıkmıştır. Sanık aracı çalıştırmış ve olay yerinden kaçmıştır. Araç içerisinde müştekiye ait çanta, nüfus cüzdanı, altın kolye, ruhsat, güneş gözlüğü ve olay yerinde cam parçaları bulunmuştur. Sanık benzer bir yağma eylemi ile aynı olay yerinde suç işlemiştir.
Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından yağma suçundan yargılanmıştır. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın DNA profili ile olay yerinden elde edilen maket bıçağına dair DNA profilinin uyumlu olduğunun dikkate alınmadığını belirtmiştir. Mahkemenin sanık hakkında beraat kararı vermesini doğru bulmamış, DNA uyumu nedeniyle mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Tüm bu nedenlerle sanık hakkında kurulan beraat kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/5707 Esas, 2019/2293 Karar)
Suçun işlendiği tarihte, sanık, müştekinin aracını durdurmuş, müştekiyi araçtan indirmiş ve cep telefonu ile sigarasını almıştır. Olay sonrasında su olup olmadığını müştekiye sormuş ve 1,5 litre kadar suyu içtikten sonra müştekiyi araca bindirip soğuk su bulması için müştekiyi dolaştırmıştır. Sanık, bir dinamit deposunun bulunduğu yere müştekiyi getirmiş ve araç yakıtı için 20 TL teklif etmiş ve müşteki bu parayı almamıştır.
Sanık, müştekinin telefonunun bataryasını sökmüş, bataryasız şekilde telefonu müştekiye iade etmiştir. Sanık aynı zamanda bataryanın 5 TL değerinde olduğunu belirterek müştekiye 20 TL vermiş; ancak müşteki, bozuk parasının olmadığını söyleyince müştekiye bir adet mermi vermiştir. Müştekiye mermiyi komutanına vermesini ve batarya bedelini komutanından alması gerektiğini söylemiştir.
Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından ağır ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında tehdit suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve kişiyi hürriyetinen yoksun kılma suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, sanığın eyleminin yağma suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Mahkeme, sanığın eyleminin takdirinde ve suçun vasfında yanılarak hüküm kurduğu gözetilmiştir. Bu nedenle de sanık hakkında kurulan hüküm karşılığında bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2018/3638 Esas, 2019/2628 Karar)
Suçun işlendiği tarihte sanık, müştekiyi cep telefonundan aramış ve müştekinin ağabeyinin kendisine borcu olduğunu, borcunu ödemezler ise ikisini de öldüreceğini söyleyerek borcunun ödenmesini istemiştir. Müşteki kendisinin sanık tarafından tehdit edildiğini belirterek şikayetçi olmuştur.
Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından tehdit suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sulh ceza mahkemesinin sanığın eyleminde suç vasfında yanıldığını belirtmiştir. Sanığın eyleminin yağma suçunu oluşturduğu ve görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Bu nedenlerle duruşmaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmayarak bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/4213 Esas, 2019/2261 Karar)
Sanık, olayın olduğu tarihten bir süre önce müştekinin dükkanında tadilat yapmış, tadilat masrafı olan 6.000 TL’yi müştekiden istemiştir. Sanık, müştekinin borcunu ödemesi içim müştekiye parasının verilmesini, parası verilmediği takdirde karısını ve çocuğunu öldüreceğini, evini yakacağını söylemiştir. Müştekinin dükkanındaki camları da kırılmış, sanık müştekiyi arayarak camları kendisinin kırdığını söylemiştir. Sanık, müştekiye gözdağı vermek için böyle bir hamlede bulunduğunu belirtmiştir. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından tehdit suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eyleminin yağma suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Bu nedenle mahkemenin sanığın eylemi konusunda yağma suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılmadığı ve görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğunun belirtilmediği dikkate alınmıştır. Mahkemenin görevsizlik kararı vermeden hüküm kurması doğru bulunmamış, bu nedenle mahkeme kararı hakkında bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/4214 Esas, 2019/2262 Karar)
Sanık, müştekiye daha önceden ev satmış, bu nedenle aralarında alacak ve verecek meselesi doğmuştur. Müşteki, olayın olduğu gün sanığın iş yerine gitmiş ve parasını istemiştir. Ancak aralarında tartışma çıkmış, her iki sanık birbirlerine küfürler etmiştir. Sanıklardan birisi silahı çıkarmış, doğrultmuş ve öldürmekle tehdit etmiştir. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından tehdit suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eyleminin yağma suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Sanığın eylemi hakkında kovuşturmanın ağır ceza mahkemesi tarafından yapılması gerektiği, bu nedenle mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiği belirtilmiştir. Tüm bu nedenlerle sanığın temyiz itirazları kabul edilerek bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/4210 Esas, 2019/2252 Karar)
Sanık, müştekilerden 2500 TL senetli alacağı bulunmaktadır. Müşteki kamyonunu bakım amacıyla sanayiye gittiğinde sanık ile karşılaşmış, sanık müştekiyi sanayi içerisinde durdurmuştur. Sanık, müştekiye borcunu ne zaman ödeyeceğini sormuş, müşteki de borcu ödemeye imkanı olmadığını bildirmiştir. Sanık, müştekiye ”Borcun varken Boyabat’a araba çalıştırıyorsun seni burada kessem ne yapacaksın?” demiştir. Sanık, müştekinin kamyondan inmesini fırsat bilerek çalışır vaziyette olan kamyona binerek 100 metre ileriye park etmiş, kamyonun anahtarlarını alıp gitmiştir. Müşteki, babasını ve diğer müştekiyi arayarak kamyonun park ettiği yere çağırmıştır.
Müştekiler, sanıktan kamyonu istemiş, sanık ise borç ödenmeden kamyonu vermeyeceğini söylemiştir. Ayrıca müştekiye ”Ağzına silah dayarım ne yapacaksın?” demiştir. Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından tehdit suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, sanığın eyleminin tehdit suçunu oluşturduğundan bahisle mahkemenin hüküm kurmasını doğru bulmamıştır. Mahkemenin sanığın eylemi hakkında yağma suçunu oluşturduğuna dair hüküm kurmamış, görevli mahkeme olarak ağır ceza mahkemesine gönderim sağlanmamış olması nedeniyle bozma yönünde karar vermiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/4211 Esas, 2019/2253 Karar)
Sanık ile olaydan mağdur olan kişi olay tarihinde evli olup geçimsizlik nedeniyle ayrı yaşamaktadırlar. Sanık ile mağdur geçimsizlik dönemine girmeden önce ortak bir iş için ihtilaflı olmuştur. Suçun işlendiği tarihte, sanık ile diğer sanık olan sanığın amcasının oğlu, mağdurun ikamet ettiği eve gelmişlerdir. Mağdura yönelik senet imzalamak için zorlamış, sanığa yumruk vurmuştur. Sanık, mağdurun boynunu sıkarak ”Bittin sen, seni öldüreceğim” demiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından tehdit ve kasten yaralama suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara kaşrılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eylemi konusunda yağma suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Bu nedenle mahkemenin suç vasfında yanıldığını, görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğunu gözetmeden hüküm kurulması hukuka uygun bulunmamıştır. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kurmuş olduğu hükme karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/4215 Esas, 2019/2259 Karar)
Sanıkların babasının mağdur ile birlikte yargılandığı asliye ceza mahkemesinde bulunan dosyası üzerinden mağdura yönelik hırsızlık suçundan adli para cezası kesildiğini tespit etmiştir. Sanıklar, babalarının adli para cezasını ödeyememesi nedeniyle cezaevine girmesinden mağduru sorumlu tutmuş ve 6.000 TL olan cezanın yarısını ödemesini istemişlerdir. Sanık, mağduru telefonla aramış ve babasının mağdur tarafından içeri attırdığını söyleyerek küfürler etmiştir. Ayrıca sanık, mağduru öldürmekle tehdit ederek babasının yanında cezaevine gireceğini belirtmiştir. Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından yağma suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş, karara yönelik temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, sanığın eyleminin yağma değil, yağma suçuna teşebbüs suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Mahkemenin suç vasfında yanıldığını ve bu nedenle kurulan hükmün hukuka uygun olmadığını belirtmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kurmuş olduğu hükme karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/5532 Esas, 2019/2228 Karar)
Sanık, amcasının oğlu ile alacak ve verecek meselesi yüzünden tartışmış ve mağduru öldürmekle tehdit etmiştir. Tehdit ettikten sonra aynı ay içerisinde müştekinin eniştesi ile sanık yüz yüze görüşmüştür. Sanık 150.000,00 TL’den aşağıya para kabul etmeyeceğini, bu parayı vermek zorunda olduğunu ve parayı vermezse hayatına mal olacağını belirtmiştir. Müştekiyi, müştekinin eniştesi gıyabında tehdit etmiş, müştekinin eniştesi tanık olarak mahkemede beyanda bulunmuştur. Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından tehdit suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eyleminin tehdit değil, yağma suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Bu nedenle mahkemenin yağma suçuna ilişkin delillerin takdir edilmesi gerektiğini belirtmiş, görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilmeden hüküm kurulduğu dikkate alınmıştır. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kurmuş olduğu hükme karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/3883 Esas, 2019/2237 Karar)
Sanık, olayın olduğu gün evde tek başına bulunan öz babası olan mağdurun yanına alkollü şekilde gelmiştir. Sanık, babasına evin tapusunu kardeşlerinin haberi olmadan vermesi gerektiğini belirtmiş ve kendisini bugün-yarın öldüreceğini belirtmiştir. Mağduru sanık basit tıbbi müdahale ile giderebilecek şekilde yaralamıştır. Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında yağmaya teşebbüs suçundan beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, sanık hakkında beraat kararı verilmesini doğru bulmamıştır. Sanık hakkında yağma suçundan hüküm kurulması gerektiği ve mahkemenin yanılgıya düşerek beraat kararı verilmesinin hukuka uygun olmadığını belirtmiştir. Tüm bu gerekçelerle mahkemenin kurmuş olduğu hükme karşılık bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/4715 Esas, 2019/2190 Karar)
Sanıklar, müştekiye ait olan alacağını tahsil etmek amacıyla müştekinin iş yerine gitmiştir. Olayın olduğu tarihte, sanıklar, müştekinin 250.00 TL borcunu ödemesini istemiştir. Ancak müşteki 250.00 TL değil, 100.00 TL olduğunu belirterek şirketin müdürüne yönlendirmiştir. Sanıklar, müştekiyi gece 02:30’da aramış, müştekiyi otele çağırmıştır. Sanıklar, müştekinin kendisine kuvvet kullanması halinde oteli başına yıkacağını ve jandarma ile polisin onu kurtaramayacağını söylemiştir. Sanık hakkında tehdit suçundan asliye ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanıkların eyleminin tehdit suçu olduğunu değil, yağma suçuna teşebbüs suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Mahkemenin yağma suçuna ilişkin az ceza gerektiren haline dair delillerin takdirini ve değerlendirilmesinin yapılması gerektiğini ve görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesine ait olduğunun gözetilmeden hüküm kurulduğunu belirtmiştir. Tüm bu gerekçelerle mahkemenin kurmuş olduğu hükme yönelik bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/3577 Esas, 2019/2191 Karar)
Müşteki ile sanık arasında alacak verecek meselesi nedeniyle tartışma çıkmıştır. Sanık, müştekiye tartışma esnasında para vermez ise kendisini öldüreceğini ve ailesini yaşatmayacağını söylemiştir. Sanık, tehdit içerikli sözlerini sarf ettikten sonra müştekiyi yumruklamıştır. Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından kasten yaralama ve tehdit suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında kasten yaralama suçundan 1 ay 20 gün hapis, tehdit suçundan beraat kararı verilmiştir. Mahkeme tarafından kurulan hükme karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın yumruk vurduğuna ilişkin eylemine dair darp raporunun olduğunu belirtmiştir. Mağdurun adli raporunda, basit tıbbi müdahale ile giderebilecek derecede olduğu dikkate alınmıştır. Sanığın müştekiyi kasten yaraladığı, bu nedenle yağmaya teşebbüs suçunu oluşturmadığını belirtmiştir. Sanık hakkında yağma suçundan daha az cezayı gerektiren halin değerlendirilmesi için görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğu dikkate alınmadan karar verildiği de eklenmiştir. Bu nedenle mahkeme hakkında kurulan hüküm hakkında bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/3571 Esas, 2019/2192 Karar)