Türk Ceza Kanunu’nun 196. maddesinde Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar bölümünde düzenlenmiştir.
Ölü gömülmesine ayrılan yer haricinde ölü gömen veya gömdüren kişi usulsüz ölü gömülmesi suçunu işlemiş olacaktır.
Cenaze işlemleri adına belli yapılması gereken prosedürler bulunmaktadır. Bu nedenle cenaze işlemi yapılacak olan belediyeden resmi işlemlerin neler olduğuna dair detaylı bilgi alınması gerekmektedir. Öncelikle ölüm belgesinin alınması, sonrasında ise gerekli işlemler için belediye ile irtibat kurulması gerekmektedir. Ölüm kaydının düşülmesi halinde bazı belediyeler tarafından cenaze sahibi ile iletişim sağlanarak işlemler için görüşme yapılmaktadır.
Türk Ceza Kanunu’nda şikayete tabi olan suçlar belirtilmiş olup şikayete tabi olması halinde soruşturma savcılık tarafından şikayet üzerine başlatılacaktır. Ancak usulsüz ölü gömülmesi suçu şikayete tabi suçlar arasında yer almamaktadır. Bu nedenle soruşturma savcılık tarafından re’sen (kendiliğinden) başlatılacaktır. Şikayetçi olmadığının belirtilmesi halinde yargılama aşamasına herhangi bir etkisi olmayacak, yargılama kaldığı yerden devam edecektir.
Uzlaşmaya tabi olan suçlar kanunda belirtilmiştir. Bir suçun uzlaşmaya tabi olması halinde dosya soruşturma aşamasında savcılık tarafından uzlaşma bürosuna gönderilecektir. Uzlaştırmacı taraflara uzlaşmayı kabul edip etmeyeceklerini soracak, uzlaşma istemeleri halinde ortak noktada tarafların uzlaşmasını sağlayacaktır. Yalnız usulsüz ölü gömülmesi suçu uzlaşmaya tabi suçlar arasında yer almamaktadır. Bu nedenle taraflar uzlaşma sağlamış olsalar dahi yargılama aşamasına herhangi bir etkisi olmayacaktır.
Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesinde önödemeye ilişkin düzenleme yer almaktadır. Bir suç uzlaşmaya tabi değil ve yaptırımı hapis cezasının yukarı sınırı 6 ayı aşmıyor ise önödeme hükümleri uygulanacaktır.
Usulsüz ölü gömülmesi suçu önödeme uygulamasına tabidir. Usulsüz ölü gömülmesi suçunda yalnızca 6 aya kadar hapis cezası yaptırım olarak belirtilmiş alt sınır belirtilmemiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 49. maddesinin ilk fıkrasında belirtilmiş olduğu üzere hapis cezasının alt sınırı 1 aydan az olmayacaktır. Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesinin ilk fıkrasının b bendinde belirtildiği üzere usulsüz ölü gömülmesi suçunda alt sınırının karşılığı olarak her gün için 30 TL üzerinden bulunacak miktar ödemeye konu olacaktır.
Bunun yanında soruşturma giderleri ile birlikte hesaplanan miktar, savcılık tarafından yapılan tebligat üzerine 10 gün içerisinde ödenmesi halinde kamu davası açılmayacaktır. Fail, 10 gün içerisinde belirtilen miktarın 1er ay arayla 3 eşit taksit halinde ödenmesini savcılıktan talep edebilir. Ancak fail taksitleri gününde ödemez ise soruşturma kaldığı yerden devam edecektir.
Savcılık tarafından önödeme işlemi yapılmadan mahkemeye intikal etmiş ise dava konusu fiil adına mahkeme tarafından önödeme önerisi yapılacaktır. (TCK madde 75/3)
Usulsüz ölü gömülmesi suçunun cezai yaptırımının sınırı gereği görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Dava, suçun işlendiği yerde asliye ceza mahkemesinde görülecektir. Bu konuda geri dönülmez hataların önüne geçebilmek için bir ceza avukatı ile de sürecinizi yönetebilirsiniz.
Sanık, sulh ceza mahkemesinde usulsüz ölü gömülmesi suçundan yargılamıştır. Yapılan yargılama ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karar sonrasında sanık temyiz itirazında bulunmuştur.
Somut olayda gerçekleştirilmiş olan eylemin kanun maddeleri uyarınca ön ödeme kapsamına girdiği yapılan inceleme ile anlaşılmıştır. Sanığın hukuki durumunun bu ön ödeme kapsamında değerlendirilmeden hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Yargıtay, bu gerekçeyle sanığın yapmış olduğu temyiz itirazlarını haklı bulmuş ve hükmün bozulmasına karar vermiştir. (Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/4820 Esas, 2019/4611 Karar)
Sanık, sulh ceza mahkemesinde usulsüz ölü gömülmesi suçundan yargılanmıştır. Yapılan yargılama ile sanık hakkında beraat kararı verilmiştir. Karar sonrasında Cumhuriyet savcısı temyiz itirazında bulunmuştur.
Dava konusunun incelenmesi ile sanığın ve tanıkların beyanlarına bakıldığında, sanığın ölü gömülmesi için ayrılmış olan yerden farklı bir yere ölü gömdüğü anlaşılmıştır. Bu durum karşısında sanık hakkında mahkemenin usulsüz ölü gömülmesi suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken beraatine karar verilmiştir.
Yargıtay, bu gerekçe doğrultusunda Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarını haklı bulmuş ve yerel mahkemenin vermiş olduğu hükmün bozulmasına karar vermiştir. (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/53656 Esas, 2011/34167 Karar)