Boşanma davasını açmak isteyen ve nafakaya ihtiyacı olan tarafın en çok merak ettiği sorulardan birisi de: Nafaka alabilmek için boşanma davasının sonuçlanmasını beklemek zorunlu mıyım? Aile birliğinin zarar görmesi neticesinde çocukların ya da eşin mağdur olmaması için boşanma davası devam ederken geçici olarak tedbir nafakasına hükmedilebilir.
Tedbir nafakası, geçici nitelikte olan bir nafaka türüdür. Boşanma davası sonuçlanıncaya kadar süren, dava sonuçlanınca kendiliğinden ortadan kalkan bir nafaka türüdür. Anlaşıldığı üzere tedbir nafakasının başlangıç tarihi dava açılmış olduğu tarih olup o tarihten itibaren nafaka işlenmektedir.
Tedbir nafakasını her iki eş de talep edebilir, kadın-erkek ayrımı yoktur. Talep olmasa dahi hakim tarafından gördüğü lüzum üzerine doğrudan karar verebilir. Mahkeme sonuçlanana kadar geçici, sonrasında iştirak nafakası olarak devam olacak şekilde babaya tedbir nafakasının ödenmesine karar verilmektedir. Ancak uygulamada yoksulluk nafakasının kocaya ödenmesi gibi bir durumu çok fazla rastlanmamaktadır.
Tedbir nafakasında kusur aranmaz, tam kusurlu olan eş dahi tedbir nafakasına hükmedilmesini talep edebilir. Tedbir nafakasına aylık ya da peşin ödenmesine karar verilebilir. (Nafaka dava öncesi ve dava devam ederken her aşamada talep edebilir, herhangi bir süre öngörülmemiştir.)
Tedbir nafakası davası ayrı olarak açılmamış, boşanma dava süreci içerisinde talep edilecek ise belli bir süre sınırı konulmamıştır.
Tedbir nafakası, boşanma davasının herhangi bir aşamasında talep edilebilir.
Tedbir nafakasının ödenmesine dair karar dava sürecinin herhangi bir aşamasında talep edilse dahi dava açılma tarihinden itibaren ödenmesine karar verilecektir. Tedbir nafakasının başlangıç tarihi dava açılış tarihi olacaktır. Tedbir nafakasında faiz işlememektedir.
Tedbir nafakasının sona erme tarihi ise davanın sona erip kesinleşme tarihidir. Dava kesinleşene kadar tedbir nafakası ödenecektir. Tedbir nafakası ödeyecek olan kişinin ölümü ile de tedbir nafakası sona erecektir. Tedbir nafakası ödeme yükümlüsü olan kişinin ölümü ile bu yükümlülük mirasçılarına geçmeyecektir.
Tedbir nafakası ödemekle yükümlü olan kişi, yükümlülüğünü yerine getirmiyor ise icra takibi başlatılmalıdır. Borçlu olarak borcunu yerine getirmeyen kişinin ödemekle yükümlü olduğu borcunu ödemelidir. İcra takibi başlatılan borçlunun icra dosyası iyi takip edilmelidir.
Nafaka ödememe yükümlülüğü nedeniyle üç aylık hapis cezası istemi ile şikayet yoluna başvurulur. Unutulmamalıdır ki icra ceza mahkemesine şikayet yoluna başvurma, icra takibi başlatılması ile mümkündür.
Boşanma davası açılmadan tedbir nafakası ayrı bir dava ile talep edilebilir. Tedbir nafakası talepli dava açıldıktan sonra boşanma davası açıldığı takdirde her iki dosya birleştirilebilir. Boşanma davası açmadan önce açılan tedbir nafakasında ayrı yaşayan eşin ayrı yaşamakta haklı olduğunu gerekçelendireceği deliller sunmalıdır.
Boşanma davası devam ederken hakim eşlerin ya da çocukların doğrudan bakımı ya da barınması adına tedbirler alabilir. Dava esnasında talep olmasa dahi hakim doğrudan tedbir nafakasına hükmedebilir.
Dava sonlanana kadar her zaman tedbir nafakası talep edilebilir, karar kesinleşinceye kadar herhangi bir süre öngörülmemiştir.
Tarafların müşterek çocukları var ve eşlerden biri çocuğa bakıyor ise diğer taraf için tedbir nafakasına hükmedilebilir. Müşterek çocuk reşit olana kadar tedbir nafakasına hükmedilir, reşit olduktan sonra eğitim hayatı devam ediyorsa sonlanana kadar ödeme devam edecektir.
Tedbir nafakasının miktarı davanın devam eden sürecinde her zaman artırım ya da azaltım istenebilmesi mümkündür. Değişen koşullara göre hakim tedbir nafakasını arttırabilir ya da azaltabilir.
Hakim, boşanma ve ayrılık davalarında geçici önlemleri kendiliğinden almalıdır. Türk Medeni Kanunu’nda bu durum belirtilmiştir. Kişi, tedbir nafakasını talep etmemiş olsa dahi hakim kendiliğinden tedbir nafakası ödenmesi için ara karar oluşturabilir. Bunun yanında, nafakaya ilişkin talebinden vazgeçilmesi halinde kesin hüküm niteliğinde değildir. Sonradan talep edilebilir ya da ayrı bir dava açılabilir.
Kanunda belirlenen şartlara uygun olmadığından mutlak butlan ile batıl olan evlilikler bulunmaktadır. Mutlak butlan ile batıl olan evlilikler adına açılan dava devam ederken tedbir nafakası talebinde bulunulabilir. Boşanma davası devam ederken evliliklerinin batıl olup olmadığı süreç olarak kesinleşmemiştir.
Tedbir nafakasının ödenmesine karar verildiği takdirde boşanma davasının kesinleşmesine kadar sürecektir. Evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu dava sonuçlanıncaya kadar koruyacaktır. Tedbir nafakasının ödenmesi butlan davası sonuçlanıncaya kadar sürecektir.
Hakim, boşanma ya da tarafların ayrı yaşamasına dair olan ayrılık davasında dava devam ederken istenebilecek nafakadır.
Tedbir nafakası, geçici nafakadır. Boşanma davasında karar verilip karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası devam eder. Ancak ayrılık davasında hükmedilen tedbir nafakası taraflar adına mahkemede verilen ayrılık kararı süresi içerisinde de devam etmektedir. Ayrılık kararının sonuna kadar devam edecek olan tedbir nafakası kendiliğinden sona erecektir.
Hakim, boşanma ve ayrılık davalarında gerekli olan ve özellikle eşlerin barınma, geçim ve müşterek çocuk var ise bakımı konusunda geçici olarak önlem alabilecektir. Bu nedenle hakim, tedbir nafakasına doğrudan hükmedebileceği gibi davanın her aşamasında tarafın talebi ile de nafakaya hükmedebilecektir.
Müşterek çocuk adına dava devamında talep edilecek olan tedbir nafakasında, çocuğun yaşı önemlidir. Reşit olan müşterek çocuk adına dava süresince ödenmesi için tedbir nafakası talebinde bulunamaz.
Mahkeme tarafından hükmedilen tedbir nafakasında, kural olarak boşanma davası da olsa ayrılı davası da mahkeme dava tarihinden itibaren tedbir nafakası ödenmesine karar verecektir.
Tedbir nafakası, nafaka alacaklısının ölümü halinde sona erecektir. Nafaka alacaklısının nafakası ödenmemiş ve birikmiş nafaka borcu bulunmakta ise nafaka alacaklısının mirasçıları tarafından ölüm tarihine kadar biriken nafakanın ödenmesini talep edebilecektir.
Tedbir nafakasında kadın-erkek ayrımı bulunmamaktadır. Her iki taraf, koşulları var ise tedbir nafakası ödenmesine yönelik talepte bulunabilecektir.
Tedbir nafakası adına zamanaşımı bulunmamaktadır. Nafaka her daim istenebilecek ve ileri sürülebilecektir. Nafaka istemi, devamlı ve yenilenebilir bir borç olduğundan evlilik devamı boyunca istenebilir.
Tedbir nafakası miktarı hükmedilmeden önce her iki tarafın sosyal ekonomik durumları incelenir. Tarafların mali durumlarına göre tedbir nafakasının miktarı belirlenecektir. Tedbir nafakası Türk Lirası cinsinden ödenecektir. Tarafların kendi arasında anlaştığı takdirde tedbir nafakasını yabancı para cinsinden ödenmesi yönünde karar verilmektedir.
Mahkeme tarafından görevlendirilen kolluk görevlileri tarafından mali durum bilgisi tutanağa geçirilecektir. Hazırlamış oldukları SED raporu sonrası mahkeme mali güç konusunda kanaate ulaşmış ise tedbir nafakası miktarını belirleyecektir.
Tedbir nafakası istemli açılacak olan davalarda görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir. Asliye hukuk mahkemeleri, aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakacaktır.
Yer yönünden yetkili mahkeme ise eşlerden birinin yerleşim yeridir. Eşlerden birinin yaşadığı yerde tedbir nafakası istemli dava açılabilir.
Tedbir nafakası miktarında, mahkeme, tarafların evlilik birliği içerisinde eşin sağladığı ekonomik ve sosyal durum göz önüne alınmaktadır. Nafaka alacaklısının boşanma davasından önceki hayatından farklı bir ekonomik durum yaşamaması ve ekonomik seviyesinin düşmemesi göz önünde bulundurularak tedbir nafakasına hükmedilecektir.
Hakim, tedbir nafakasını hükmederken miktarını kişilerin sosyal ve ekonomik durumlarına göre belirleyecektir. Tarafların aylık geliri, taşınmazı ya da aracı olup olmadığı, herhangi bir yerden kira gelirinin olup olmadığı gibi tüm hususlar dikkate alınarak nafaka miktarı belirlenir. Ancak nafaka yükümlüsünün herhangi bir yerden gelirinin olmaması, tedbir nafakası adına hüküm kurulmasına engel değildir. Çalışamayacak durumda olan, hastalık ya da engel durumlarında hakim tedbir nafakasına hükmetmeyebilir, çalışabilecek durumda olan ancak herhangi bir yerde çalışmayan kişi adına engel değildir.
İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI : Ad Soyad (T.C Kimlik No)
Adres
VEKİLİ: Av. Ad Soyad
Adres
DAVALI: Ad Soyad (TC Kimlik No)
Adres
KONU: Davacı müvekkil adına aylık … TL, müşterek çocuk adına aylık … TL iştirak nafakası olmak üzere toplam … TL tedbir nafakası talebinden ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
1-) Davacı müvekkil ile davalı 10.10.2009 tarihinden bu yana evlidir, bu evlilikten 10.02.2010 doğumlu müşterek çocukları bulunmaktadır.
2-) Davalı, müşterek konutu terk etmiş olup yaklaşık 7 aydır ayrı ilde ikamet etmektedir. Davalı, ne müvekkile ne de çocuğa maddi manevi destek vermemektedir. Müvekkilin herhangi bir yerden geliri bulunmadığından müvekkil zor durumda kalmıştır. Müşterek çocuk, ilkokul 3. Sınıftadır ve eğitim, bakım, beslenme gibi ihtiyaçlarında zorlanmaktadır. Davalı ise … Şirketi’nin sahibi olup aylık yaklaşık 10.000 TL geliri bulunmaktadır. Davalının üzerine kayıtlı iki ayrı taşınmaz ve üç ayrı araç bulunmaktadır. Davalının maddi durumu iyi olup müvekkil ile müşterek çocuğa ekonomik anlamda yardımda bulunmamaktadır.
3-) Tüm bu nedenlerle iş bu dava açma zarureti hasıl olmuştur. Davacı müvekkil adına aylık … TL, müşterek çocuk için aylık … TL iştirak nafakası olmak üzere toplam … TL tedbir nafakası ödenmesi yönünde karar verilmesini talep ediyoruz.
HUKUKİ SEBEPLER: HMK, TMK ve ilgili her türlü yasal delil.
HUKUKİ DELİLLER: Tanık, nüfus kayıt örneği, banka kayıtları, bilirkişi, tapu kayıtları, trafik sicil kayıtları, ticaret sicil gazetesi, SED raporu ve ilgili her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda anlatılan nedenlerle,
1-) Haklı davanın kabulüne,
2-) Davacı müvekkil adına aylık … TL ve müşterek adına için aylık … TL olmak üzere toplam … TL tedbir nafakasının davalı tarafından ödenmesine,
3-) Yargılama giderlerinin davalı tarafça ödenmesi yönünde karar verilmesini saygılarım arz ederim.
Davacı Vekili
Ad Soyad
İmza
Taraflar arasında görülen boşanma davası ile ayrı yaşamaya hak kazanan eş tedbir nafakası talep etmese dahi mahkeme tedbir nafakasına doğrudan karar vermelidir. Boşana davasının açılması ile eşlerin ayrı yaşama ve nafaka talep hakkı doğmaktadır. Ancak taraflar arasında tedbir nafakasına ilişkin talep olmaz ise hakim tarafından kendiliğinden doğrudan alınması zorunlu olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle Yargıtay, mahkeme tarafından verilen karar adına bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2003/1157 Esas 2003/4467 Karar)
Davacı, dava dilekçesinde evlilikten iki çocuklarının bulunduğunu ve davalı kocasının evi terk ettiğini ve ailesi ile ilgilenmediğini beyan ederek nafaka ve tazminat talebinde bulunmuştur.
Mahkeme tarafından tarafların ekonomik, sosyal ve mali durumları araştırılmadan eksik incelemeye dayanarak hüküm kurulması ve bunun yanında evlilik birliği devam ederken birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde ayrı yaşamada haklı olduğunu kanıtlaması gerektiği belirtilmiş olduğundan Yargıtay mahkemenin kararını bozmuştur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2004/9228 Esas, 2004/8910 Karar)
Mahkeme tarafından nafakaya ilişkin kararın verilmesinden önce tarafların sosyal ve ekonomik araştırılması yapılacaktır. Mahkeme hem nafaka ödeyecek olan kişinin ekonomik durumuna hem de nafaka alacak olan kişinin mali gücüne ve ihtiyacına göre nafaka miktarı belirlenecektir.
Tedbir nafakası, dava devam ederken bağlanan aylıktır. Öncelikle boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan tarafın boşanma davası görülürken ekonomik yönden zorlanmaması adına tedbir nafakasına hükmedebilir. Bunun yanında müşterek çocuk adına dava sürecinde ekonomik yönden zorlanmaması adına nafakaya hükmedebilir.
Tedbir nafakası, davanın açıldığı tarihten itibaren başlar ve davanın sona ermesi ile son bulur. Tarafların davasında boşanma kararı verilmiş ise boşanma kararının kesinleşmesi ile nafaka ödeme sorumluluğu da sona erecektir.
Tedbir nafakası, boşanma davasının görüldüğü aile mahkemesinden bağlanmaktadır. Boşanma davasının görüldüğü mahkemeye başvurarak tedbir nafakasının bağlanması yönünden talepte bulunulabilir. Dava açarken davacı, dava dilekçesinde davalı ise cevap dilekçesinde tedbir nafakası talepli dilekçesini mahkemeye sunabilir.
Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesinde boşanma davasının açılması sonrasında hakimin gerekli olan geçici önlemleri doğrudan alabileceğini hüküm altına alınmıştır. Hakim tarafların maddi veya manevi olarak boşanma sürecinde zorlanmasını önlemek amacıyla tedbir nafakasına talep olmadan da gerekli görürse tedbir nafakasına hükmedebilir.
Tedbir nafakasının bağlanması için belli aşamaların tamamlanması lazımdır. Öncelikle davanın açılması, açıldıktan sonra sosyal ve ekonomik durumun araştırılması aşamasının tamamlanması gerekmektedir. Sosyal ve ekonomik durum araştırmasının tamamlanması yaklaşık dava açılmasından itibaren 1 ay sonrasında tamamlanır.
Öncelikle mahkemeye tedbir nafakası talebinde bulunduğu dilekçe sunulmalıdır. Bunun yanında talep dilekçesinde tedbir nafakası talebi konusuna göre tedbir nafakasına ihtiyacını içeren (harcamalar, çocuk için isteniyorsa çocuk için yapılan harcamalar) belgeler de eklenmelidir.
Tedbir nafakası, kesin bir karar değildir. Dava devamı boyunca mahkeme tarafından tedbir nafakası miktarı koşullara göre artırılabilir veya azaltılabilir. Mahkeme tarafından bağlanan tedbir nafakasının yeterli olmadığına dair talep dilekçesi sunularak nafaka artırımı istenebilecektir.
Tedbir nafakası, hakim tarafından hükmedilmektedir ve hakim tedbir nafakası kararını vermeden önce mutlaka gerekli araştırmaların yapılması akabinde tedbir nafakası kararı vermektedir. Bu nedenle geri alınmaz ancak karar tarihinden itibaren kaldırılabilir.
Tedbir nafakasına hükmedildikten sonra nafakanın kaldırılması için neden doğar ya da nafaka durumunun değişmesi halinde hakim, tedbir nafakası konusunda yeniden değerlendirmede bulunacaktır. Karar tarihinden itibaren tedbir nafakasının kaldırılması kararı verilecektir; ancak geriye dönük iptali mümkün değildir.
Mahkeme tarafından verilen tedbir nafakası ödenmez ise nafaka alacaklısı icra takibi başlatabilir. İcra takibi başlatıldıktan sonra tedbir nafakası hala ödenmez ise nafaka borçlusu hakkında icra ceza mahkemesinde şikayet yoluna gidilebilir.
Tedbir nafakasının ödenmemesi durumunda başlatılan icra takibinde haczin yapılması mümkündür. Birikmiş nafaka borcu adına nafaka borçlusu hakkında haciz işlemleri başlatılabilir. Bunun yanında son üç aylık nafaka borcu hakkında icra ceza mahkemesine şikayet yoluna gidilebilir.
Tedbir nafakasının ödenmemesi halinde nafaka borçlusu hakkında üç aylık tazyik hapsiyle cezalandırılmasına karar verilebilir. Nafaka borçlusu hakkında verilen hapis cezası nafakanın ödenmesi halinde düşecektir. Borçlu hapis cezası esnasında dahi ödeme yaparsa tahliye edilecektir.