Taksiratlı iflas, İcra İflas Kanunu’nun 310. maddesinde düzenlenmiştir:
İlk olarak tacirin iflası konusunda asliye ticaret mahkemesi karar vermelidir. Ancak tacirin gerektirdiği dikkat ve özeni gösterilmemesi nedeniyle iflas edilmiş ise taksirli iflas suçu işlenmiş olacaktır. İflasına karar verilmesi halinde ilgili makamlar tarafından kendiliğinden soruşturma başlatılacaktır.
Etkin pişmanlık, ceza indirim halidir. Ancak her suç adına uygulanmamaktadır, yalnızca kanunda belirtilen suçlar adına etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Taksirli iflas suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilmektedir. Etkin pişmanlık hükmünün uygulanabilmesi için suç işleyen kişinin, suça yardım edenin veya azmettirenin vermiş olduğu zararı gidermiş olması gerekmektedir.
Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesinde taksirli iflas suçunda etkin pişmanlık indirimi hükümleri düzenlenmiştir.
Kanunda bulunan her suç şikayete tabi suçlardan değildir. Şikayete tabi olan suçlarda, şikayet dava şartıdır. Ancak taksirli iflas suçu, şikayete tabi değildir. Bu nedenle soruşturma, savcılık tarafından resen (kendiliğinden) başlatılacaktır. Suçtan mağdur olan kişi şikayetçi olmadığını bildirse dahi yargılama aşamasına herhangi bir etkisi olmayacaktır.
Uzlaşmaya tabi olan suçlarda, soruşturma aşamasında savcılık, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından dosya uzlaşma bürosuna gönderilecektir. Tarafların uzlaşması halinde dosya sona erecektir.
Taksirli iflas suçu uzlaşmaya tabi suçlardan değildir. Bu nedenle dosya uzlaşma bürosuna gönderilmeyecektir ve taraflar uzlaşmış olsa dahi yargılama aşamasına bir etkisi olmayacaktır.
Taksirli iflas suçu cezasının sınırı nedeniyle zamanaşım süresi 8 yıldır. Suçun işlendiği tarihten itibaren veya dava açıldıktan sonra dava sonuçlanmamış ise zamanaşımının dolması nedeniyle davanın düşmesi yönünde karar verilecektir.
Taksirli suçun ceza sınırı nedeniyle görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Dava, taksirli iflasın gerçekleştiği yerde asliye ceza mahkemesinde görülecektir.
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
MÜŞTEKİ: Ad Soyad (TC Kimlik No) Adres
VEKİLİ: Av. Ad Soyad
Adres
ŞÜPHELİ: Ad Soyad
SUÇ : Taksirli İflas Suçu
KONU: Şüphe müflisin iflası, taksirli iflas olması nedeniyle şüpheli hakkında soruşturma başlatılması talebinden ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
1-) Şüpheli müflis ile müvekkil arasında ticari ilişki olup müvekkil, şüphelinin …. Şirketinin işlemleri adına inşaat malzemesi satışında bulunmuştur. Ancak taraflar arasındaki alım-satım ilişkisinden kaynaklı olan borcunu ödemeyen şüpheli borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmıştır.
2-) … Şirketinin … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar …/…/… tarihli kararıyla iflasına karar verilmiştir. Ancak müflis, yasa gereği yapılması gerekenleri yerine getirmemiş, ticari defterler ibraz edilemediğinden alacak talepleri de kontrol edilememiştir.
3-) Açıklanan nedenlerle şüpheli müflisin taksirli iflas suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunma zorunluluğu doğmuştur.
HUKUKİ DELİLLER: Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir belgeler, İstanbul… İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar Sayılı dosyası, borçlu şirketin ticaret sicil gazetesi, … İflas Müdürlüğünün Esas Sayılı dosyası.
HUKUKİ SEBEPLER: TCK 161, TCK 162, İİK 311 ve ilgili her türlü mevzuat.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan ve gerekçelendirilen nedenler ışığında; şüpheli müflis hakkında soruşturma başlatılarak kamu davası açılması yönünde karar verilmesini saygılarımızla talep ederiz.
Müşteki Vekili
Ad Soyad
İmza
Sanıklar ve yetkilisi olduğu kişi tarafından … Şirketi’nin iflasına karar vermişlerdir. İflas kararının verilmesinden sonra iflas müdürlüğü tarafından şirketin defter ve belgelerinin ibraz edilmesi istenilmiştir. Ancak sanıklar kendisine verilen süre içerisinde defter ve belgeleri ibraz etmemiştir. Sanıklar basiretli tacir gibi davranmayarak taksirli iflas suçunu işlemişlerdir.
Sanıklar hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından taksirli iflas suçundan yargılama yapılmıştır. Sanıklar hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, UYAP sistemi üzerinden … Ağır Ceza Mahkemesinin bir dosyasında sanıklar hakkında hileli iflas suçundan yargılama olduğunu ve bu dosyada aynı şirketin iflasına neden olma nedeni olarak tespit edilmiştir. Sanıkların mükerrer cezalandırılmasının önlenmesi için söz konusu davaların birleştirilerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurmuş olması nedeniyle bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/6320 Esas, 2017/14623 Karar)
Sanık yetkilisi olduğu … Şirketi’nin iflasına karar verilmiştir. Şirketin iflasına karar verildikten sonra şirkete ait olan defter ve belgeler üzerinden mali müşavire inceleme yaptırılmıştır. İncelemede iş yerinin 2009 yılına ait defterlerin mevcut olmadığı, 2008 ve 2010 yıllarına ait olan defterlerin ise tasdikinin yapılmadığı tespit edilmiştir. Sanığın tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özeni göstermediği belirtilerek hakkında dava açılmıştır.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından taksirli iflas suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, tacirin şirket adına ilgili defter ve belgelerini ibraz edilmemesi ya da usulüne uygun tutulmamasının borçlunun iflasına neden olmasında önemli olduğunu belirtmiştir. Ancak borçlunun ticari defter, kayıt ve belgeleri usulüne uygun tutmaması taksirli iflas suçu için yeterli bulunmamıştır. Tacirin usulüne uygun bir şekilde kayıt tutmamasının şirketin iflasına neden olup olmadığına dair bilirkişi incelemesinin yaptırılması gerekmektedir.
Mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Mahkeme tarafından Mali Müşavirden, Ticaret, İcra ve İflas Hukuku Öğretim üyesinden oluşan bilirkişi kurulu tarafından bir inceleme yaptırılmasının gerekli olduğunu belirtmiştir. Mahkemenin eksik inceleme ile kurmuş olduğu karara karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/3993 Esas, 2018/12828 Karar)
Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından hileli iflas suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık savunmasında 2006 yılında tutulan defterlerin kanuna uygun tutulduğunu ve 2007-2088 yıllarında şirket faal olmadığından defter tutulmadığını belirtmiştir. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Sanığın yetkilisi ve ortağı olduğu şirket iflas etmiştir. İflas dairesi, sanıktan şirkete ait olan 2007-2008 yıllarına ait olan ticari defter ve mal varlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemiş, iflas masasına teslim etmemiştir. Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın tek başına defter tutmamasının hileli iflas suçunu oluşturmayacağını belirtmiştir. Ancak sanığın eyleminin taksirli iflas suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Mahkeme tarafından kurulan hüküm hakkında bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/1992 Esas, 2018/5059 Karar)
Sanığın yetkilisi olduğu … Şirketin iflasına karar verilmiştir. İflas kararının verilmesinin ardından iflas müdürlüğü tarafından şirketin defter ve belgelerinin ibrazı talep edilmiştir. Ancak sanık, defter ve belgeleri ibraz etmemiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle iflasa sebebiyet vermesi nedeniyle taksirli iflas suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, öncelikle sanığın taksirli suçtan cezalandırılması için mutlaka kesinleşmiş iflas kararının bulunması ve kesinleşme şerhi içeren onaylı suretinin dosya içerisinde olması gerektiğini belirtmiştir. İflas kararının dosya içerisinde bulunmaması nedeniyle mahkemenin eksik inceleme ile karar verildiği tespit edilmiştir. Bunun yanında sanığın eyleminin şirket iflasına neden olup olmadığı arasında bağ olup olmadığının incelenmesi için bilirkişi kurulu tarafından raporun hazırlanması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemenin kurmuş olduğu hükme karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/4911 Esas, 2017/13890 Karar)