Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun Mal Varlığına Karşı Suçlar bölümünde, 164. maddesinde yer almaktadır. Bir şirketin veya kooperatifin kurucusu, ortağı, idarecisi, müdürü veya temsilcisi veya yönetim veya denetim kurulu üyeleri veya tasfiye memuru sıfatı taşıyan kişilerin kamuya yapılan beyan veya genel kurula sunulan rapor ile ilgililerin zararına uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı bilgi vermesidir.
Kanunda şikayete tabi olan suçlar belirtilmiştir. Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme suçu şikayete tabi suçlar arasında yer almamaktadır. Savcılık soruşturmayı resen (kendiliğinden) başlatacaktır. Ancak eşe, kardeşe, amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına işlenmesi halinde şikayete tabidir. Suçun belirtilen kişilere karşı işlenilmesi halinde dava şartı şikayet, şikayet olmadan dava açılamayacaktır. Geri dönülmez hatalar yapılmaması için bir ceza avukatına danışabilirsiniz.
Uzlaşmaya tabi olan suçlarda, soruşturma aşamasında savcılık, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından dosya uzlaşma bürosuna gönderilecektir. Ancak şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme suçu, uzlaşmaya tabi suçlar arasında yer almamaktadır. Bu nedenle bu suç kapsamında yapılan soruşturma veya kovuşturmada uzlaşma prosedürü uygulanmayacaktır. Taraflar uzlaşmış olsalar dahi yargılama aşamasına herhangi bir etkisi olmayacaktır.
Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme suçunda zamanaşım süresi 8 yıldır. Suçun işlendiği tarihten itibaren zamanaşım süresi olan 8 yıl içerisinde dava açılmaz veya dava açılsa da sonuçlanmaz ise zamanaşım süresinin dolması nedeniyle düşme kararı verilecektir.
Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Dava, suçun işlendiği yerde asliye ceza mahkemesinde görülecektir.
Sanık, söz konusu … kooperatifinde yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmış, görevi ise 16.05.2010 tarihinde sona ermiştir. Sanık, görev yaptığı dönem boyunca genel kurulu yanlış bilgilendirmiş ve ayrıca yönetim kurulu başkanına bilgi ve belge olmaksızın kooperatife borç para verip iade almıştır.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında şirket ve kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme ve görevi kötüye kullanma suçlarından beraat kararı verilmiştir. Beraat kararına karşılık katılan tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, öncelikle katılanın duruşmalı olarak inceleme talebinde bulunmuş ve bu talep reddedilmiştir. Mahkeme tarafından suç tarihi hatalı belirlenmiş ve suç tarihi sanığın görevinin sona erdiği tarih olan 16.05.2010 olarak belirlenmesi gerektiğinden düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Dosya incelemesinde sanığın savunması, bilirkişi raporları, sanığın görevleri de dahil olmak üzere sanığın üzerine atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı doğrulanmıştır. Sanık görev yaptığı dönemde kişilerin mağduriyetine veya kamu zararına neden olmama karşısında kurulan beraat kararı hukuka uygun bulunmuştur. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kararına karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8978 Esas, 2019/836 Karar)
Müştekinin kendisi … Şirketi’nin %66 hissesine sahip olup şüpheli ise şirketin %34 hissesine sahip ortaktır. Şüpheli şirketin hissedarı olup aynı zamanda ortağıdır. Müşteki, şüphelinin şirket bilgilerini gizlediğini ve şirket ödemelerinin hesabına girmediğini ve sahte gider pusulalarını düzenlediğini belirtmiştir. Müşteki hem kendisini hem de şirketini zarara uğrattığından bahisle şüpheliden şikayetçi olmuştur.
Şüpheli hakkında Vergi Usul Kanun’a muhalefet, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik, şirket veya kooperatif hakkında yanlış bilgi verme ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından soruşturma başlatılmıştır. Ancak soruşturmayı yürüten … Cumhuriyet Başsavcılığınca müştekinin soyut iddialarda bulunduğundan ve delil olmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Savcılık tarafından verilen karara karşılık müşteki tarafından itiraz edilmiş, … Sulh Ceza Hakimliği tarafından itirazın reddine karar verilmiştir. Sulh ceza hakimliği tarafından verilen karara karşılık kanun yararına bozma yönünde talepte bulunulmuştur.
Yargıtay, dosyada soruşturma evresinde şüpheli ve müştekinin banka hesaplarının, hesap ekstrelerinin temin edilmesi gerektiğini ve şikayete konu olan işlem ile harcamaların tespit edilmesi gerektiğini belirtilmiştir. Olay ile ilgili tanıklar var ise tanıkların delillerine başvurulması gerektiği, bilgi ile belgelerin uzman bilirkişiye tevdi edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Delil ve belgeler toplanmadan karar verildiğinden kanun yararına bozma talebi uygun bulunmuştur. Tüm bu nedenlerle sulh ceza mahkemesinin itirazın ret kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8622 Esas, 2019/29 Karar)
Sanık, katılan ile ticari alışverişte bulunmuştur. Sanık, şirket adına 5.000 TL ve 4.000 TL’lik iki ayrı çek vermiştir. Çek bedelleri ödenmeyince icra takibinde bulunulmuş ve icra dosyasına mal bildiriminde bulunarak ödeme taahhüdünde bulunulmuştur. Şirket iflas etmiş, tasfiye memuru olarak atanmış ve katılan şirkete borcu olmasına rağmen ödemede bulunmayarak şirket veya kooperatif hakkında yanlış bilgi verme suçu işlendiği tespit edilmiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından şirket veya kooperatif hakkında yanlış bilgi verme suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, beraat kararına karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, şirket yetkilisi ya da tasfiye memurunun gerçeğe aykırı beyanda bulunmasının söz konusu suçun unsuru olduğu belirtilmiştir. Sanığın eyleminin suç oluşturmadığı ve mahkemenin aynı gerekçe ile beraat kararı vermesinin hukuka aykırı olmadığını tespit etmiştir. Bu nedenle mahkemenin kararına karşılık olarak onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/12533 Esas, 2018/6105 Karar)
Sanık, katılanın yönetici olduğu … Dershanesinde koordinatör olarak çalışmaktadır. Sanık, işten ayrılmış ve öğrencilerine dershanenin maddi sıkıntı içerisinde olduğuna dair mesajlar göndermiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında suçun kanuni unsurları oluşmadığından beraat kararı verilmiş, karara karşılık katılan vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde mahkemenin kovuşturma sonucuna ve kanaatine göre sanık hakkında verilen beraat kararında isabetsizlik görmemiştir. Mahkeme tarafından verilen beraat kararına karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/12062 Esas, 2018/6147 Karar)
Sanık aleyhine katılan tarafından icra takibi başlatılmış, sanık borca itiraz dilekçesi vermiştir. Sanık borca itiraz dilekçesinde, herhangi bir borcu bulunmadığını beyan etmiştir. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında şirket veya kooperatif hakkında yanlış bilgi verme suçunun yasal unsurları oluşmadığından beraat kararı verilmiş, beraat kararına karşılık katılan vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, suçun oluşabilmesi için kooperatif hakkında kamuya yapılan beyanlar ve genel kurulan sunulan rapor ya da önerilerde ilgililerin zarara uğramasına neden olan yanlış bilgi verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak dosyaya konu olan olayda, kamunun gerçeğe aykırı bir yanıltmanın olmadığı ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığını belirtmiştir. Bu nedenle mahkemenin vermiş olduğu kararda hukuka aykırılık olmadığı ve mahkemenin kararının isabetli olduğu belirtilmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kararına karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9247 Esas, 2016/9590 Karar)
Katılan, sanıkların kurucusu ve müdürü olduğu şirkette daha önceden çalışmaktadır. Katılan, ilgili şirkette çalıştığı dönemde iş kazası geçirmiş ve iş kazası nedeniyle iş mahkemesinden tazminat ödenmesine hükmedilmiştir. Sanıklar mahkeme tarafından hükmedilen tazminatı ödememek için şirketi tasfiye etmiştir.
Sanıklar hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanıklar hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık katılan vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanıkların hukuka ve usule aykırı olarak gerçeğe aykırı beyanda bulunmadığını ve suçun unsurlarının oluşmadığını tespit etmiştir. Sanıkların kamu genel kurula gerçeğe aykırı gerçeğe aykırı beyanda bulunmadığını belirtmiştir. Mahkemenin beraat gerekçesinde hukuka aykırılık tespit edilmemiş, mahkemenin kararına karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/26401 Esas, 2016/2481 Karar)