Silahlı Örgüt ve Silah Sağlama Suçu

Silahlı Örgüt Suçu

Türk Ceza Kanunu’nun 314. maddesinde;

“Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır.” olarak silahı örgüt suçu düzenlenmiştir.

Silahlı örgüt suçu, siyasi amaçlarla hareket eden suçtur. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu’nda ayrı bir suç olan örgüt kurma suçundan farklı bir suçtur. Ayrımı, siyasi amaçlarla örgüt kurulmasıdır. Ayrıca örgüt kurma suçundan daha ağır bir cezai yaptırımı bulunmaktadır.

Silahlı örgüt, terör suçu tipidir. Söz konusu kanun maddesinden de anlaşıldığı üzere Türk Ceza Kanunu’nun Dördüncü Kısmında bulunan Dördüncü ve Beşinci Bölümlerinde yer alan suçların işlenmesi amacıyla silahlı örgüt kuran ya da yöneten kişiler adına cezai yaptırım belirtilmiştir.

Dördüncü Bölümde tanımlanan suç Devlet güvenliğine karşı suç olup Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak amacıyla hareket etmek, Düşmanla iş birliği yapma, Yabancı devlet aleyhine asker toplama gibi hareketleri kapsamaktadır. Beşinci Bölümde tanımlanan ise Anayasa ile kurulu düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlardır, Anayasayı İhlal, Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı, Yasama organına karşı suç, Hükümete karşı suç, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyandır.

Silahlı örgüt suçunda adından da anlaşıldığı üzere suçun oluşması için aranılan maddi unsur silahtır. Söz konusu suçu işlemek amacıyla silahların amaca uygun olup olmadığı ve elverişli olup olmadığı da önemlidir. Silahların elverişli olmaması halinde silahlı örgüt suçu söz konusu olamayacaktır.

Bunun yanında, örgütün her üyesinin silahının olmasının zorunluluğu yoktur. Söz konusu suçun işlenmesi için yeterli sayıda olabilecek silahının bulunması halinde suçun oluşması yeterli olacaktır.

Silahlı Örgüt Suçu Yargıtay Kararları

Örgütün Dağ Kadrosuna Eleman Temini

Dosyaya konu olan olayda, silahlı örgüte yardım suçundan TCK madde 314/3 ve TCK 220/7 maddeleri delaleti ile TCK 314/2. maddesinden mahkûmiyet almıştır. Temyiz başvurusu ile Yargıtay, dosyayı incelemiştir. Dosya incelemesinde, sanıkların örgütün dağ kadrosuna eleman temin eme eyleminin nitelik gereği TCK 314. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılması yerine yazılı hüküm konulmasın doğru bulmamıştır. Ancak söz konusu durum temyize konu edilmediğinden Yargıtay bozma nedeni yapmamıştır.

Yargıtay, mahkemenin vermiş olduğu kararda, toplanan delillerin yerinde incelenmesi ve cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış ve suçun vasfında isabetsizlik görülmediğinden mahkemenin vermiş olduğu karar onanmıştır. (Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1559 Esas, 2015/1190 Karar)

Silah Sağlama Suçu

Türk Ceza Kanunu’nun 315. maddesinde düzenlenmiştir:

“Yukarıdaki maddede tanımlanan örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek, bu örgütlere üretmek, satın almak veya ülkeye sokmak suretiyle silah temin eden, nakleden veya depolayan kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Suça ilişkin yaptırım gereği, ağır ceza mahkemesinin görevi kapsamındadır. Örgüte silah sağlama suçu, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 3. maddesi gereğince de terör suçu olarak nitelendirilmektedir.

Silah Sağlama Suçunun Unsurları

Suçu işleyen kişinin amacı, örgüte silah sağlayarak yardım etmektedir. Silah sağlama suçu şikâyete bağlı bir suç değildir, savcılık tarafından resen soruşturma ve kovuşturma yapılmaktadır. Söz konusu suça ilişkin şikâyet yoluna başvurulsa ve şikayetten feragat edilse dahi kamu davası olarak devam edecektir.

Silah Sağlama Suçuna İlişkin Yargıtay Kararları

Silah Sağlama Suçunun İşlendiğinin Sabit Olduğu

Dosyaya konu olan olayda, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, mala zarar verme, kişi hürriyetinden yoksun kılma, silah sağlama suçlarına ilişkin yargılama yapılmıştır. Sanık, mahkemenin vermiş olduğu karara ilişkin temyiz başvurusunda bulunmuş ve temyiz başvurusunda duruşmalı olarak incelenmesini talep etmiştir. Öncelikle Yargıtay, sanığın duruşma isteminin reddine kararını vermiştir.

Sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün devlet birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmının devlet idaresinden ayrılması gibi amaçlarla olayın gerçekleştirildiği, sanığın eylemi ile ülke genelindeki organik bütünlüğün amacının bozulması nitelikte olduğu belirtilmiştir. Sanığın suçun işlenilmesi doğrultusunda verilen kararda isabetsizlik görülmemiş olup sanığın suç işlediği kabul edilmiştir. Bu nedenle Yargıtay, mahkemenin kararına karşılık onama kararı vermiştir. (Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/894 Esas, 2018/2357 Karar)

Suça Sürüklenen Çocuğun Silah Sağlama Suçu

Suça sürüklenen çocuklar hakkında, dosyadan toplanılan delillere dayanarak verilen karar ile mahkumiyet kararı verilmiştir. Suça sürüklenen çocuklar müdafii temyiz başvurusunda bulunmuştur.

Yargıtay, dosya incelemesinde, fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş ancak on beş yaşını doldurmamış olan çocuğun ceza sorumluluğundan bahsedilebilmesi için fiilin hukuki anlam ve sonuçlarının algılamasının olup olmadığının önemli olduğu belirtilmiştir. Bunun yanında suça sürüklenen çocuğun suça ilişkin yeteneğinin olup olmadığının da önemli olduğu eklenmiştir.

Dosya arasında bulunan adli tıp kurumunda tek hekimli raporda, çocuğun işlediği suça ilişkin bir görüş bildirilmemiştir. Bu nedenle yeninden adli tıp kurumuna rapor alınması için sevkinin yapılması ve suç yönünden rapor alındıktan sonra hukuki durumuna ilişkin bir karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle suça sürüklenen çocuk … hakkında verilen hüküm eksik inceleme ile verildiğinden bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/4285 Esas, 2018/950 Karar)

Silah Sağlama Suçunda Patlayıcı Madde

Suça sürüklenen çocuklar hakkında silahlı terör örgütüne silah sağlama suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Yargıtayın dosya incelemesinde, delillerin yerinde incelendiği, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve dosyadaki kararda isabetsizlik bulunmadığından mahkeme kararına karşılık onama kararı verilmiştir.

Ancak suça sürüklenen çocuk … hakkında verilen karara ilişkin incelemede, Yargıtay, parkta ele geçirilen poşet içerisinde aynı cinsten patlayıcıların bulunduğu ve siyah poşet üzerinde de parmak izi tespit edildiği dosya içerisinde görülmüştür. Suça sürüklenen çocuk savunmasında, poşeti başka birisinin parka motosikletle birlikte giderken elinde tutması için verdiğini ve içerisinde ne olduğunu bilmediğini belirtmiştir. Çocuğun başka birisi olarak isim verdiği kişi mahkemede dinlenmemiştir.

Yargıtay, aynı tarihte olaya ilişkin soruşturma bulunup bulunmadığının, soruşturma var ise dosyasının getirilmesinin gerektiği ve o kişinin mahkemeye çağrılarak dinlenmesinden sonra suça sürüklenen çocuk hakkında bir değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Yargıtay, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016//6909 Esas, 2017/957 Karar)

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇ