Özel belgede sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesinde Kamu Güvenine Karşı Suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Resmi olmayan özel bir belgenin sahte olarak düzenlenerek aldatacak şekilde düzenlenmesi halinde özel belgede sahtecilik suçu işlenmiş olacaktır. Söz konusu suçta önemli olan resmi olmayan bir belge üzerinde gerçekleştirilmiş olması ve başkalarını aldatacak şekilde düzenlenmesidir.
Özel belgede sahtecilik suçunun işlenebilmesi için aşağıdaki üç seçimlik hareketlerden birisinin yapılması gerekmektedir:
Adli para cezası, 1 yıl veya altında olan hapis cezasından çevrilmektedir. Özel belgede sahtecilik suçunun alt sınırı 1 yıldan itibaren başlamaktadır, bu nedenle hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Ancak 1 yıl üzerinde verilen hapis cezasında adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.
Adli para cezasına çevrilmesi halinde ödeme yapılmaz ise hapis cezasına çevrilecektir. Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle hapis cezasına çevrilmesi halinde yeniden adli para cezasına çevrilemez.
Kanunda şikayete tabi olan suçlar belirtilmiş olup, özel belgede sahtecilik suçu şikayete tabi suçlar arasında yer almamaktadır. Şikayete tabi olan suçlarda fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içerisinde şikayet hakkı kullanılmalıdır. Ancak özel belgede sahtecilik suçu şikayete tabi olmadığından kesin olarak şikayet süresi bulunmamaktadır. Bu nedenle soruşturma savcılık tarafından resen (kendiliğinden) başlatılacaktır. Suçtan zarar gören kişinin şikayetçi olmaması veya şikayetini geri çekmesi yargılama aşamasına etki etmeyecektir.
Zamanaşım süresi 8 yıldır. Suçun işlendiği tarihten itibaren zamanaşımı süresi içerisinde dava açılmaz veya dava açılsa dahi sonuçlanmaz ise dava hakkında düşme kararı verilecektir.
Özel belgede sahtecilik suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Dava suçun işlendiği yerde asliye ceza mahkemesinde görülecektir.
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
MÜŞTEKİ: Ad Soyad (TC Kimlik No)
Adres
VEKİLİ: Av. Ad Soyad
Adres
SUÇ: Özel Belgede Sahtecilik ve Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ: …/…/…
KONU: Şüpheli hakkında özel belgede sahtecilik hakkında soruşturma başlatılması taleplidir.
AÇIKLAMALAR:
1-) Şüpheli, müşteki müvekkilin araç kiralama şirketinden araç kiralamıştır. Ancak şüpheli, araç kiralamaya dair sözleşme imzalarken sahte kimlik ibraz etmiştir.
2-) Şüpheli, aracı 3 günlüğüne kiralamış ve günü dolmasına rağmen aracı teslim etmemiştir.
3-) Müvekkil, şüphelinin borcunu ödememesi ve aracı iade etmemiş olması nedeniyle şüpheli hakkında icra takibi başlatmıştır. Şüphelinin sahte kimlik ibraz ettiği icra takibi esnasında ortaya çıkmıştır.
HUKUKİ SEBEPLER: TCK, CMK ve ilgili her türlü mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER: Sözleşme, kimlik fotokopisi, tanık, bilirkişi ve her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan ve gerekçelendirilen nedenlerle şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması yönünde karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ederiz.
Müşteki Vekili
Av. Ad Soyad
İmza
Sanık, mağdur olan Turkcell ve Türk Telekom şirketlerinden cep telefonu, sabit telefon ve internet hatları için sahte abonelik sözleşmesi düzenletmiştir. Bunun yanında sanık, katılan adına sahte nüfus cüzdanıyla bankada kredili mevduat hesabını kullanarak ihtiyaç kredisi çektirmiştir. Bunun yanında katılan adına vergi dairesinde mükellefiyet tesis ettirmek ve 2 adet motosikleti tescil ettirmek suretiyle vergi tahakkuklarını sağlamıştır.
Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık sanık, katılan ve mağdur vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, mahkemenin sanığın eyleminin Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki suçu oluşturup oluşturmadığına dair tartışılmadan karar verildiği belirtilmiştir. Bunun yanında sanığın eylemlerinin bütün halinde mağdur sayısınca ayrı suçları oluşturacağı gözetilmeden karar verildiği de tespit edilmiştir. Mahkemenin yetersiz gerekçeyle verilen karara karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/9065 Esas, 2019/6094 Karar)
Sanık, mahkemeye üzerinde tahrifat yapılan ödeme makbuzunu sunduğu gerekçesiyle hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından özel belgede sahtecilik suçundan yargılama yapılmıştır. Bilirkişi raporunda ise 2500 olarak rakamla yazılan yazısının baş taraflarına “1-on” rakam ve yazıları sıkıştırılarak 12.500 yapıldığı tespit edilmiştir. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde dosyaya konu olan belgenin aslının duruşmaya getirilerek hakimin gözlem yaparak tutanağa yazması gerektiği belirtilmiştir. Belgenin aldatma niteliği olup olmadığının da tartışılması gerektiği eklenmiştir. Mahkemenin dosya kapsamı bakımından örtüşmeyen bir karar verdiği, beraat kararının yasaya aykırı olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle mahkemenin vermiş olduğu karara yönelik bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2728 Esas, 2019/4177 Karar)
Sanık, müştekinin kimliğini ele geçirmiş, kimlik üzerine kendi vesikalık fotoğrafını yapıştırmıştır. Sanık, bu kimlik ile Turkcell’den iki adet hat çıkarmış ve kullanmıştır. Ancak her iki hattın faturasını ödememiş ve aynı sahte kimlikle ev kiralamış, kira kontratı imzalamıştır. Kiralamış olduğu eve doğalgaz bağlama sözleşmesi imzalayarak doğalgaz bağlatmıştır.
Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından dolandırıcılık ve belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan beraat, diğer suçtan mahkumiyete karar verilmiştir.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın kullandığı sahte kimlik ele geçirilemediği tespit edilmiştir. Mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık isabetsizlik bulmamıştır. Sanık hakkında belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4155 Esas, 2019/4478 Karar)
Bir devlet hastanesinin güvenlik hizmetleri ihalesini … Güvenlik Şirketi almıştır. Olayın olduğu tarihlerde sanık, hastanenin güvenlik hizmetlerini yürütmekle görevlendirilmiş ve güvenlik sorumlusu olarak görev yapmıştır. Aynı zamanda hastaneye güvenlik görevlisi alımı, işten çıkarılması gibi idari işlemlerini de takip etmektedir. Hastaneye güvenlik görevlisi olarak başvuran sanıkların iş başvurularını almış, şahıslar adına bankadan hesap açmak için banka formu doldurtmuştur.
Bunun yanında hastaneden çıkarılması halinde tazminat talep etmemeleri için dilekçe imzalatılmıştır. Akabinde müracaat eden kişilere personele ihtiyaç olduğu vakit çağrılacağını belirtmiştir. Sanık, müracaat edenlerden bir kısmını çalışıyor gibi göstermiş, bir kısmını işe başlama tarihini erken göstermiş ya da işten ayrılışlarını geç yaparak sigorta primini gün sayısı kadar şirkete ödemiştir. Sanık sonrasında paraları beraat eden diğer temyiz dışı sanıkların hesabına yatırmıştır.
Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından dolandırıcılık ve sahtecilik suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık savunmasında temyiz dışı sanıkların hesabına yatan paraların kendisine ait olduğunu belirtmiştir. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık sanık ve sanık müdafii, katılan vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanık müdafiinin temyiz başvurusunu reddetmiş, hükmün onanması yönünde karar vermiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8247 Esas, 2019/4501 Karar)
Sanık başkası adına düzenlenen banka cüzdanı kredi sözleşmesi başvurusunda bulunmuştur. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık savunmada bankacılık sözleşmesinin kendisi tarafından imzalanmadığını, amcasının torunu tarafından imzalandığını belirtmiştir. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık katılan vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde cüzdanın aslının ele geçirilemediği tespit edilmiştir. Ancak sanığın savunmasına göre bankacılık sözleşmesinin kim tarafından imzalandığının tespiti açısından bilirkişi incelemesinin yaptırılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurmuş olduğundan bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6321 Esas, 2019/4255 Karar)
Dosyaya konu olan olayda, müşteki Tüm İşçi Emeklileri Derneğine üye olmuş, 2011 yılında dernek başkanı olan sanık müştekiye boş kağıda imza attırmıştır. Sanık, müştekinin rızası ve bilgisi olmadan kendisinin istifa ettirdiğini belirterek şikayetçi olmuştur.
Şüpheli hakkında özel belgede sahtecilik suçundan soruşturma başlatılmıştır. Şüpheli hakkında yeterli delil olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş, karara itiraz edilmiştir. İtiraz üzerine ilgili Sulh Ceza Hakimliği tarafından soruşturmanın genişletilmesine ve eksik hususların giderilmesine ilişkin karar verilmiştir. Savcılık tarafından eksiklikler giderilmiş, ilgili Sulh Ceza Hakimliği tarafından itirazın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay, dosya incelemesinde savcılığa vermiş olduğu ifadede olaya ilişkin görgü tanıklarının olduğunu belirtmiştir. Savcılık tarafından tanıklar dinlenilmemiş, ayrıca şüphelinin aynı suçtan başka soruşturma başlatılan dosyaların istenilerek incelenmesi ve sonucuna göre değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüş, itirazın reddi yönünde verilen karara karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/2695 Esas, 2019/4110 Karar)
Sanık hazırlamış olduğu kira sözleşmesi fotokopisi ile abonelik tesis ettirmiştir. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından özel belgede sahtecilik suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde belge aslının ele geçirilememiş olmasından kaynaklı suçun unsurlarının oluşmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/9952 Esas, 2019/4176 Karar)
Sanık, suçun işlendiği tarihlerde katılan şirkette işçi olarak çalışmaktadır. Sanık iş yerinden fazla prim almak için katılana firma reklamlarını ücretsiz olarak yayınlatabileceğini söylemiştir. Katılan sanığın teklifini ücretsiz olması halinde ilan verilmesini kabul etmiştir. Sanık ise ücretli reklam almış gibi reklam sözleşmesi düzenlemiş ve gazeteye vermiş, ilanların yayınlanmasını sağlamıştır.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık sanık müdafii tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçu oluşturabilmesi için sahte olduğu iddia edilen belgenin iğfal (aldatma) kabiliyetinin olması gerektiğini belirtmiştir. Aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin ise hakimde ait olduğu, bu nedenle reklam sözleşmesinin duruşmaya getirilerek incelenmesi, duruşma zaptına geçirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemenin eksik araştırma ile hüküm kurmuş olması nedeniyle bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8047 Esas, 2019/4270 Karar)
Sanık, asliye ceza mahkemesi tarafından sanık sıfatıyla dava açılan kişi aracılığıyla katılanla tanıştırılmıştır. Sanık, kendisini başka bir isimle ve … Yağ Ürünleri yetkilisi olarak tanıtmıştır. Firmaya ilişkin vergi levhası olmadığı halde firmaya ait vergi levhası fotokopisi ibraz etmiştir. Katılana ucuz mazot satabileceği konusunda katılanı aldatmıştır. Bunun üzerine 120 ton kırsal motorin alımı hususunda katılan ile anlaşmış, akaryakıt bedeli altında kendisinden 156.000 TL almıştır. Firma adına makbuz ve protokol düzenlemiş, akaryakıt vermeden kaybolmuştur.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık sanık tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın kamu kurumu olan vergi dairesi müdürlüğünün maddi varlıklarından olan sahte vergi levhası düzenleyerek menfaat temin ettiğinden kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin araştırmanın yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle görevli mahkeme ağır ceza mahkemesi olacağından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8774 Esas, 2019/4288 Karar)
Sanık, Bedensel Engelliler Güçlendirme Vakfında ücret karşılığı görev yapmaktadır. Vakfın banka ile ilgili işlemleri ve vakfa ait giderlerin ödenmesi sanık tarafından gerçekleştirilmiştir. Sanık 11 adet makbuzda vakfın başkanının ve genel sekreterin imzasını taklit etmiş, bankadan para çekmiştir. Sanık, çekilen paraları vakfın ödemelerinde kullanmamıştır.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında suçun yasal unsurları oluşmadığından beraat kararı verilmiş, karara karşılık katılanlar tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde mahkemenin vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olmadığını tespit etmiştir. Bu nedenle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4579 Esas, 2019/4252 Karar)
Sanık, 2009 yılında apartman yöneticisi seçilmiştir. Ancak apartmana dair harcamalarda ve belgelerde usulsüzlükler yapıldığı iddia edilmiştir. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda, apartman sakinlerince alınan karar defterinde yapılması yönünde karar almadıkları halde çatı ödeme olarak bedel ödendiği, gelirdeki farkın ve giderdeki farkın söylenenden farklı olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında tediye makbuzlarında rakamlarla oynama, tahsilat makbuzlarının, harcama belgelerinin dikkatli tutulmadığı belirtilmiştir. Sanık hakkında her iki suçtan beraat kararı verilmiş, katılan vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın savunması, tanık ve katılan beyanı, bilirkişi raporu olarak tüm dosya kapsamından üzerine atılı suçu oluşturmadığına dair kararını hukuka uygun bulmuştur. Tüm bu nedenlerle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık isabetsizlik bulunmamış, mahkemenin kararına karşılık onama yönünde karar vermiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/6396 Esas, 2019/4300 Karar)
Sanıklar hakkında ağır ceza mahkemesinde nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Her iki suçtan ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir. Beraat kararına katılan şirket vekili ile katılan vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Sanıkların suç tarihlerinde, katılan …’un yetkilisi olduğu …Pazarlama Organizasyon Müşavirlik İnşaat Gıda İthalat İhracaat San. ve Tic. Ltd. Şti’ye ait ürünlerin pazarlama işini yaptıkları sırada, şirketin … Çekirge şubesi nezdinde bulunan 2790713 numaralı hesabından, para çekme talimatları düzenledikleri ve bu talimat yazıları ile; sanık …’in, 14/02/2008 tarihinde 10.000 TL, 18/02/2008 tarihinde 68 TL, 21/01/2008 tarihinde 13.770 TL, sanık …’ın, 20/01/2008 tarihinde 17.000 TL, sanık …’un, 28/02/2008 tarihinde 8.790 TL parayı çektikleri, sanıkların bu surette üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda; katılanların beyanları, sanıkların savunmaları, tanıkların beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sanıkların üzerlerine atılı bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarının unsurlarının bulunmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan … A.Ş. vekili ile katılan … vekilinin sanıkların üzerine atılı suçların sübut bulduğuna ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 25.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30558 Esas, 2019/4304 Karar)
Katılan, olayın olduğu tarihlerde … PTT Başmüdürlüğünde çalışmaktadır. Katılan, eşi adına üç adet sağlık karnesi almış, her birinin sayfaları bittiğinde tutanak karşılığında çalışmış olduğu kuruma teslim etmiş, yenisini alarak kullanmaya devam etmiştir. Katılan sağlık karnesinin sayfalarının bitmesiyle ikinci karneyi de almış, kuruma hitaben üçüncü karne olarak sağlık karnesi verilmiştir. Katılan son aldığı üçüncü karneyi de gecikmeli olarak kuruma teslim etmiştir.
Katılan teslim etmiş olduğu sağlık karnesinin fotoğraflı olan birinci sayfasını kullanarak vefat eden eşi adına … Özel Gelişim Tıp Merkezinde dahiliye uzmanı olan doktor sanık tarafından muayene edilmiş gibi reçete düzenlendiği, tahliller yapıldığı ve 100,11 TL’lik fatura tanzim edildiği tespit edilmiştir. Söz konusu fatura katılanın çalışmış olduğu kuruma gönderilmiştir. Kurum yetkilileri tarafından inceleme yapılmış, ölüm sonrasında muayene ve tahlil işlemlerinin yapıldığı tespit edilmiştir.
Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanıklar savunmasında hastanın muayene gelmesiyle kabul edildiğini, kimlik sorma gibi bir görevi olmadığı ve suç işleme kastı bulunmadığı belirtilmiştir. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık katılan vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, vefat eden kişinin sağlık karnesinin sanıklar tarafından bilerek kullanıldığına dair yeterli delil olmadığını, sanık savunmasının aksine delil elde edilemediğinden mahkemenin vermiş olduğu kararda isabetsizlik bulunmamıştır. Bu nedenle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4274 Esas, 2019/4117 Karar)
Sanık, katılanın şirketinde işçi olarak çalışmaktadır. Sanık müşterilere sattığı tüplerin parasını peşin almış olsa da 15 müşteriye ait veresiye fişi düzenlemiştir. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik suçlarından yargılanmıştır. Sanık hakkında her iki suçtan mahkumiyet kararı verilmiştir. Mahkumiyet kararına karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın savunması, katılan beyanı, kriminal rapor ile birlikte mahkumiyet hükmünde isabetsizlik görmemiştir. Bu nedenle sanık hakkında verilen mahkumiyet kararına karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8433 Esas, 2019/4043 Karar)
Sanık, müştekinin kimliğinin fotokopisini ele geçirmiş ve kendi fotoğrafını yapıştırmıştır. Sanık, fotoğrafını yapıştırdığı kimlik fotokopisi ile katılandan iki adet cep telefonu almıştır. Satın almış olduğu telefonlar karşılığında ise 13 adet 300 TL bedelli, 4 adet 400 TL bedelli bono vermiştir. Bunun yanında … Mobilya ismindeki iş yerinden 7.350 TL bedelli mobilya satın almış, … ismindeki kişiyi kefil olarak göstermiştir. Mobilyacıyla sanık sözleşme imzalamıştır.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan ve nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Karara karşılık sanık müdafii tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, sanığın suça konu olan eylemlerinde araç olarak kullandığı kimlik fotokopisinin Nüfus Müdürlüğünün maddi varlığı olmasından kaynaklı nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına dair delil değerlendirilmesinin ağır ceza mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuş olması hukuka aykırı bir durum teşkil etmektedir. Bu nedenle mahkemenin kurmuş olduğu hükme karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8180 Esas, 2019/3948 Karar)
Sanık, müştekinin kimliğini ele geçirmiş ve kendisine ait olan fotoğrafı yapıştırmıştır. Sanık sahte kimlik ile Avea bayisine başvurmuş ve abonelik sözleşmesi imzalamış, faturalı hat satın almıştır. Ancak sanığın fatura ödemelerini gerçekleştirmemiş olması nedeniyle müşteki hakkında icra takibi başlatılmıştır. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, sanık tarafından karara itiraz edilmiştir.
Yargıtay, suç adına kullanılan nüfus cüzdanı nedeniyle suçun nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağı değerlendirmesinin ağır ceza mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğu yönünde karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur. Tüm bu nedenlerle bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8204 Esas, 2019/3892 Karar)
Sanık, … Hastanesi’nde veri giriş elemanı olarak çalışmaktadır. Aynı birimde çalışan eleman bir hastanın elindeki makbuz ile kayıtlı olan makbuz arasında farklılık olduğunu tespit etmiştir. Bunun üzerine durumu ilgililere iletmiş, bunun üzerine rapor düzenletilmiştir. Rapora göre son 2 yıl içerisinde 726 hastaya ait olan makbuz ile kayıtlı makbuz arasında farklılık tespit edilmiştir. Bu nedenle 140.724 TL de fark olduğu tespit edilmiştir. Sanığın bilgisayar ortamında sahte olarak hastanede kayıtlı makbuza benzetildiği ve aynı numara ile üretilmiş makbuz tahsil edildiği ortaya çıkmıştır.
Sanık ağır ceza mahkemesi tarafından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın savunması, katılan ve tanık beyanları, dosyada bulunan raporlar da dahil sanığın suçu işlediği sabit olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle sanığın temyiz itirazı reddedilerek mahkemenin kararına karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30033 Esas, 2019/3925 Karar)
Sanık suçun işlendiği tarihlerde katılanın mağazasında mağaza sorumlusudur. Mağazada çalıştığı dönemde defter ve belgeler tutmuş ve sanığın kasa yekunlar üzerinde oynama yaptığı tespit edilmiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık katılan vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın birden fazla katılana yönelik aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden adli para cezasının esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaştırılması belirtilmemiştir. Bunun yanında sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan yargılama yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/7797 Esas, 2019/3940 Karar)
Suçun işlendiği tarihlerde sanık, katılanın ev sahibidir. Sanık, katılanın evini satılığa çıkarması nedeniyle alıcılara göstermek için katılandan evin anahtarını istemiştir. Akabinde sanık, eve anahtarla girerek kapının kilit göbeğini değiştirmiş ve katılanın girmesine engel olmuştur. Ayrıca sanık, eve girerek evde bulunan eşyalarla ilgili de katılan adına belge düzenleyerek sunduğunu iddia etmiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi özel belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından yargılama yapılmıştır. Bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu olan belgede imzanın katılana ait olmadığı tespit edilmiştir. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde yasal hak sahibi olan kiracının katılanın eve girmesini engellemesi nedeniyle hakkı olmayan yere tecavüz suçunu da oluşturduğu gözetilmeden hüküm kurulduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle sanık hakkında kurulan hükme karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5974 Esas, 2019/4021 Karar)
Suçun işlendiği tarihlerde katılanın kredi kartı borcu nedeniyle banka vekili tarafından icra takibi başlatılmıştır. Bunun üzerine katılan, banka vekili ile görüşmüş borcunun 1.000 TL olduğu konusunda anlaşmış, ödeme yapmak için avukatın bürosuna gitmiştir.
Katılan, avukatın yanına çalışan sanığa 1000 TL olan ödemesini yapmış, sanık, katılana boş bir kağıda Finansbank’tan dolayı para aldığına dair yazı imzalamıştır. Ancak katılan, kağıt üzerinde 1000 TL’nin sıfırının karalandığını fark edince yeniden büroya gitmiştir. Sanık, 1000 TL aldığına dair kağıdı tekrar imzalayarak katılana vermiştir. Katılan ödeme yapmış olmasına rağmen icra takibi açılan dosya durdurulmamış, icra takibinin devam ettiği tespit edilmiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık ise savunmasında katılanla aylık 90 TL olarak taksitle ödeme yapacağına dair anlaşma yaptıklarını, katılanın 100 TL getirdiğini ve para üstü olmadığından belgede 100 TL aldığına dair bildirimde bulunduğu belgeyi katılana verdiğini belirtmiştir. Bilirkişi raporunda ise belge üzerinde sayı bölümünde önce 90 TL yazıldığı ve 9 rakamının üzerinden geçilerek 0 yapılarak 100 yazıldığı tespit edilmiştir. Bunun yanında raporsa yazının sanığın el raporu olmadığı da tespit edilmiştir. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde katılan beyanları, tanık anlatımları, bilirkişi raporları da dahil tüm dosya kapsamında sanığın suçu işlemediği sabitleşmiştir. Bu nedenle sanık hakkında verilen beraat kararına karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8816 Esas, 2019/3795 Karar)
Sanık, olayın olduğu tarihlerde katılana ait olan iş yerinde eleman olarak çalışmaktadır. Sanık, çalıştığı yıl içerisinde nakit karşılığında satmış olduğu malzeme karşılığında aldığı 11.000 TL’yi uhdesine geçirmiştir. Sanık, uhdesine geçirmiş olduğu parayı örtbas etmek için de iş yerinin devamlı müşterisi olan kişilere malzemeleri vadeli satmış gibi göstermiştir. Düzenleme tarihleri yazmayan senetleri düzenleyerek şirkete vermiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında her iki suçtan mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık sanık müdafii tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eylemi, delillerin takdiri ve mahkemenin kanaat ve takdirinde hukuka aykırılık tespit etmemiştir. Bu nedenle sanık hakkında verilen mahkumiyet kararına karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8101 Esas, 2019/3819 Karar)
Sanık, suçun işlendiği tarihlerde yetkilisi olduğu iş yerinde müşteki bilgisi haricinde müşteki adına … numaralı hatta ilişkin abonelik sözleşmesi düzenlenmiştir. Sanık ise savunmasında hattını faturalı hatta çevirdiğini belirtmiştir. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından özel belgede sahtecilik suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın savunması esas alınarak faturalı hatta çevirme belgelerinin getirtilerek imzaların sanık ve katılana ait olup olmadığının incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle mahkemenin eksik araştırma ile hüküm kurması hukuka aykırı bulunmuş, temyiz başvurusunu kabul edilerek bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6322 Esas, 2019/3879 Karar)
Sanıklar, katılanın iş yerine dair sahte kira sözleşmesi düzenleyerek vergi dairesine göndermişlerdir. Sanıklar hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından özel belgede sahtecilik suçundan yargılama yapılmıştır. Sanıklar üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiş, kira sözleşmesinin vergi dairesine ibrazının kim tarafından yapıldığına dair bilgisi olmadığını belirtmişlerdir. Mahkeme tarafından, kiralayan kısmındaki imzanın kime ait olduğu tespit edilememiştir. Sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde kira sözleşmesindeki imzanın kime ait olduğunun tespitinin bilirkişi tarafından yapılması gerektiği belirtilmiştir. Sanıkların mahkumiyet kararına ilişkin hukuki durum takdirinin eksik inceleme ile yapıldığı hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11392 Esas, 2019/3852 Karar)
Sanıklar, olayın olduğu gün mağdurun (mağdurun sağır dilsiz olup aynı zamanda okur yazarlığı bulunmamaktadır) evine gitmiş ve … Alışveriş Merkezi isimli firmadan geldiklerini belirtmiştir. Sanıklar mağdura bir adet mini fırın ve çaydanlık vermek suretiyle mağdura satış yapmış, satış sözleşmesi imzalatmıştır.
Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından asliye ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanıklar savunmasında, sözleşmenin bir sanık tarafından imzalandığını ve kendilerinin sözleşme düzenlenmediğini belirtmiştir. Sanıklar hakkında her iki suçtan ayrı ayrı mahkumiyet kararı verilmiş, sanıklar tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, sanıkların savunmasına göre sanıkların diğer sanığın imzaladığı sözleşmeye iştirak edip etmediklerine göre somut delil bulunmadan haklarında mahkumiyet kararı verildiğini belirtmişlerdir. Bunun yanında sahte olduğu iddia edilen belgelerin iğfal kabiliyeti olup olmadığına dair hakimin takdir yetkisinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle sahte olduğu iddia edilen belgelerin aslı olup olmadığı, aslı varsa mahkemeye getirtilerek incelenmesi gerektiği de karara eklenmiştir. Mahkemenin eksik araştırma ile hüküm kurmuş olması nedeniyle bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/7626 Esas, 2019/3684 Karar)
Sanık, olayın olduğu gün müştekinin araç kiralama şirketine gelmiş ve kendisinin sahte olarak düzenlediği ve kendi fotoğrafını yapıştırdığı sürücü belgesini sunarak 3 günlüğüne araç kiralamıştır. Ancak sanık, araç kiralama gününün dolmasına rağmen aracı iade etmemiş, ortadan kaybolmuştur.
Sanık hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık sanık tarafından karar temyiz edilmiştir.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanık savunması, beyanlar ve delillerle mahkemenin vermiş olduğu kararda isabetsizliğe rastlamamıştır. Bu nedenle mahkemenin vermiş olduğu kararda hukuka aykırılığa rastlanmamış olup mahkemenin kararına karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/35632 Esas, 2019/3688 Karar)
Sanık ile müşteki olayın olduğu tarihten öncesinde aynı yerde çalışmış olduğundan tanışmaktadırlar. Sanık müştekinin ilaçlarını eczaneden almak için müştekinin kimlik fotokopisini teslim almış, ancak müştekinin nüfus cüzdanı fotokopisini ilaçlarını teslim ettikten sonra da iade etmemiştir. Sanık, bir mağazaya giderek anlaşmalı olduğu bankadan kredi sözleşmesi düzenlenmesini sağlamıştır. Böylelikle sanık 2.600 TL kredi kullanarak buzdolabı ve televizyon satın almıştır. Kredi ödemesi gerçekleşmediği vakit, müşteki aranmış ve sanığın suç işlediği durumu bu şekilde ortaya çıkmıştır.
Sanıklar hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanıklar hakkında her iki suçtan mahkumiyet kararı verilmiştir. Mahkumiyet kararına karşılık sanık müdafii tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, sanığın savunmasının suçtan kurtarmaya yönelik soyut olduğu ve dosyadaki tüm delillerden sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair isabetsizlik görmemiştir. Bu nedenle sanık hakkında verilen karara karşılık onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/26978 Esas, 2019/3735 Karar)