Kötü muamele suçu, Türk Ceza Kanunu’nda 232. maddesinde, Aile Düzenine Karşı Suçlar bölümünde yer almaktadır. Aynı konutta yaşadığı kişilere karşı kötü muamelede bulunan kişiler cezalandırılacaktır.
Kötü muamele eylemi, için kanunda suç olarak düzenlenmiş eylemler (tehdit, sövme, yaralama) haricinde bedenen veya ruhen zarar veren eylemlerdir. İlgili kanun maddesinde kötü muamele eylemi açıkça belirtilmemiştir; ancak TCK madde 232 gerekçesinde merhamet, acıma ve şefkat ile bağdaşmayan eylemler olduğu belirtilmiştir.
Aile düzeni, toplum ve devlet için önemlidir. Aile, toplumun çekirdeğidir ve aile düzeninin sağlanması toplum sağlığı açısından mühimdir. Kötü muamele suçu ile korunmak istenen hukuki değer; aile düzeni, aile bireylerinin psikolojisi ve gelişimi de korunmak istenmektedir.
Kötü muamele eyleminde mağdurun çocuk olması halinde cezai yaptırımda herhangi bir artırım olmayacaktır. Çocuğa yönelik yapılan kötü muamele suçu eylemi genelde, evden kovma, köprü altında mendil sattırma, kapı önüne koyarak soğukta bekletme, dilendirme, araba camlarını sildirerek para kazandırma olarak uygulamada görülmektedir.
Kötü muamele suçunda zamanaşım süresi 8 yıldır. 8 yıllık zamanaşım süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren başlamaktadır. Bu süre içerisinde dava açılmaz veya dava açılsa da sonuçlanmaz ise dava hakkında düşme yönünde karar verilecektir.
Türk Ceza Kanunu’nda şikayete tabi olan suçlar belirtilmiştir. Şikayete tabi olmayan suçlarda soruşturma şikayete bağlıdır. Ancak kötü muamele suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almamaktadır. Bu nedenle soruşturma savcılık tarafından resen (kendiliğinden) yerine getirilecektir.
Suçun uzlaşmaya tabi olması halinde dosya, savcılık tarafından uzlaşma bürosuna gönderilecektir. Tarafların uzlaşması halinde yargılama aşaması sona erecektir; ancak taraflar uzlaşamaz ise yargılama aşaması kaldığı yerden devam edecektir. Ancak kötü muamele suçu uzlaşmaya tabi suçlar arasında yer almamaktadır.
Dava, kötü muamele suçunun işlendiği yerde asliye ceza mahkemesinde görülecektir.
Dosyaya konu olan olayda, katılan babasının kendisini evin çatısından aşağıya itmesi sonucunda yaralandığını belirtmiştir. Katılan ağabeyi tarafından hastaneye götürülmüş, tedavisi sonrasında ise halen topalladığını beyan etmiştir. Katılanın ağabeyi ise katılanın ifadesini doğrular nitelikte beyanda bulunmuştur.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan ve kasten yaralama suçundan yargılama yapılmıştır. Mahkeme kötü muamele suçu ve kasten yaralama suçundan beraat kararı verilmiştir. Mahkeme tarafından hükmedilen beraat kararına karşılık katılan vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde mahkemenin vermiş olduğu beraat kararını hukuka uygun bulmamıştır. Mahkeme tarafından katılanın tedavi amacıyla gitmiş olduğu sağlık kuruluşunun neresi olduğu, tedavi amacıyla ne tür işlemler uygulandığı hakkında adli rapor düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme eksik inceleme ile hüküm kurmuş olduğu tespit edilerek bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/13526 Esas, 2019/17724 Karar)
Suçu işleyen kişi, fail, evde birlikte yaşadığı kişilere yönelik olarak aç bırakma, çıplak gezdirme, korkutma ve sürekli alay etme gibi eylemlerde bulunmuştur. Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan yargılama yapılmış, beraat kararı verilmiştir. Karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın aynı zamanda 2006 doğumlu mağduru köprü altında mendil sattırdığının sabit olduğunu tespit etmiştir. Bu yöndeki kastı göz ardı edilerek beraat kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. Tüm bu nedenlerle mahkemenin vermiş olduğu beraat kararı hakkında bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/855 Esas, 2019/11313 Karar)
Sanık, resmi nikahlı olan ancak ayrı yaşadığı eşini eve almamıştır. Bu nedenle sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan yargılama yapılmıştır. Kötü muamele suçu hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık bozma talepli temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eşini eve ne sıklıkla almadığını, süreklilik gösterip göstermediğine dair herhangi bir incelemede bulunulmadığını belirtmiştir. Mahkemenin vermiş olduğu karar ile yeterince açıklama yapılmadan ve tartışılmadan kötü muamele suçundan mahkumiyet kararı verildiği tespit edilmiştir. Bu nedenle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/7952 Esas, 2019/14121 Karar)
Dosyaya konu olan olayda, sanık eşini eve almamıştır. Eşi, sanık hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan yargılanmış, mahkumiyet kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde mağdurun soruşturma aşamasındaki vermiş olduğu ifadesinde sanığın eylemini sürekli olarak yaptığını ve tekrarladığını beyan etmiştir. Ancak sanık kovuşturma aşamasında mahkeme önünde vermiş olduğu beyanında dosyaya konu olan eyleminin ise sadece bir kez olduğunu belirtmiştir. Mahkemenin vermiş olduğu kararda mağdurun vermiş olduğu her iki beyan ile çelişkili beyan giderilmeden karar verildiğini tespit etmiştir. Bunun yanında iddianamede talep edilmemesine rağmen sanık adına ek savunma hakkı verilmeden hüküm kurulduğu tespit edilmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kararına yönelik bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/1146 Esas, 2019/13757 Karar)
Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan yargılama yapılmış ve sanığın suç işleme yönünde kastı olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir. Karara karşılık bozma talepli temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, mahkemenin beraat verme kararını hukuka uygun bulmamıştır. Sanığın suç işlediği sabit olduğundan sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği belirtilerek karara karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/855 Esas, 2019/11313 Karar)
Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan yargılama yapılmış, karara karşılık mahkumiyet kararı verilmiştir. Mahkumiyet kararına karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde, mağdura uygulanan yaralama suçu dışında kötü muamele suçunda mağdura yönelik başkaca eylemlerin neler olduğu ve süreklilik gösterip göstermediğine dair açıklama tespitinde bulunamamıştır. Bu nedenle mahkemenin kararına karşılık olarak hükmün bozulması yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/8571 Esas, 2018/5682 Karar)
Sanık, olayın olduğu gün mağdur olan eşiyle birlikte pazara gitmiştir. Ancak pazara gittiği yerde sanık mağdur olan eşiyle tartışmış ve herkesin içerisinde bağırmış, pazar arabasını yere vurarak kırmıştır. Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosyaya konu olan olayın incelemesinde eylemin kötü muamele suçunu oluşturması için her türlü kötü muamelenin suç teşkil etmediği ve tehdit, hakaret gibi fiillerden farklılaşması gerektiği belirtilmiştir. Bunun yanında söz konusu olay bir kere olmuş olup süreklilik arz etmemektedir. Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. Bu gerekçeyle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/8574 Esas, 2018/5672 Karar)
Sanık, babası olan mağdura vurmuş ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde mağduru yaralamıştır. Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından tehdit ve kötü muamele suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay dosya incelemesinde kötü muamele suçunun oluşabilmesi için muamelenin süreklilik arz etmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme suç vasfında yanılgıya düşmüş, eylemin kasten yaralama suçu oluşturduğunu gözetmeden karar verdiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/10705 Esas, 2018/5718 Karar)
Sanık, bakım evinde kalan mağdura kötü muamelede bulunduğuna dair görgü tanıkları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına görüntülerle birlikte ihbarda bulunmuştur. Söz konusu bu olay Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmiş, kötü muamele suçundan kamu davası açılmıştır. Sanık ise savunmasında kötü muamelede bulunmadığına dair savunmada bulunmuştur.
Sanıklar hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından taksirle öldürme ve kötü muamele suçundan yargılama yapılmıştır. Bir sanık hakkında beraat, diğer sanıklar hakkında ise mahkumiyet kararı verilmiştir. Beraat kararına ilişkin katılan vekili, mahkumiyete ilişkin ise sanık müdafii tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incemesinde kötü muamele suçu bakımından adli emanette yer alan görüntüler (CD) getirtilmeden bilirkişi marifetiyle tespit edilmeden mahkemenin karar verdiğini tespit etmiştir. Söz konusu görüntüler temin edilerek sanığın hukuki durumunun yeniden tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin vermiş olduğu karar ile eksik incelemeyle hüküm kurulduğu tespit edildiğinden bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/8678 Esas, 2018/3435 Karar)
Dosyaya konu olan olayda, sanık öz oğulları olan olan mağdurlara kemerle vurmuş ve tokat atmıştır. Sanık baba hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından tehdit ve kötü muamele suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde, eylemin kötü muamele suçunu oluşturması için eylemin süreklilik arz etmesi gerektiğini belirtmiştir. Her türlü kötü muamele suç olarak tanımlanamayacaktır. Bunun yanında mağdurlardan birisi babasının bu suçtan cezalandırılmasını istediğini, diğer mağdurun ise babasının kendilerine yönelik kötü söz veya davranışta bulunmadığını mahkemede belirtmiştir. Mahkeme, delillerin sabitlenmesi ile sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak mahkeme eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurmuş tüm kanıtlarla hangi anlatımın hangi nedene dayalı olarak üstünlük tanınması gerektiğine dair açıklama yapmadan hüküm kurmuştur. Bu nedenle mahkumiyet hükmüne karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/23678 Esas, 2017/19301 Karar)
Dosyaya konu olan olayda, sanık katılanlarla aynı evde yaşamakta, katılanlara kötü davranmakta ve katılanları evden kovmaktadır. Bu olaylar nedeniyle katılanın psikolojisi bozulmuştur. Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan yargılama yapılmış, karara karşılık beraat kararı verilmiştir. Sanık hakkında verilen beraat kararına karşılık katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın katılanlara yönelik sevgi ve merhamet duyguları bağdaşmayacak şekilde kötü davrandığını tespit etmiştir. Sanığın söz konusu tutumları nedeniyle katılanların psikolojisinin bozulduğunu ve duygusal bozukluğa yol açtığı belirtilmiştir. Bunun yanında dosyaya konu olan olaylara tanık olan kişinin dinlenerek kanıtların birlikte değerlendirilmeden hüküm kurulması hukuka uygun bulunmamıştır. Mahkeme eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanık hakkında beraat kararı verdiği tespit edilmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusu kabul edilerek bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/29963 Esas, 2017/8552 Karar)
Sanık, resmi nikahsız birlikte yaşadığı mağduru evden kovmuştur. Sanık, mağdurun 2 yaşındaki müşterek çocuğunu da mağdura göstermemiştir. Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan yargılama yapılmıştır, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir. Verilen mahkumiyet kararına karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, mağdurun dosyadaki beyanlarının çelişkili olduğunu, mağdur ile sanık arasındaki olayın öncesi veya sonrasının nasıl olduğunu araştırılması gerektiği ve mahkemenin bu araştırmayı gerçekleştirmeden hüküm kurduğunu tespit etmiştir. Mahkeme sanığın ortak konuttan uzaklaştırma ve çocuğu göstermeme eyleminin kaç kere olduğu, hangi aralıklarla, nasıl gerçekleştirdiği araştırılmadan hüküm kurulması hukuka uygun bulunmamıştır. Yetersiz gerekçeyle kurulan hükme yönelik bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/29880 Esas, 2017/3763 Karar)
Sanık, resmi nikahlı eşiyle birlikte yaşadığı konuta sevgilisini getirdikten sonra müştekiye kötü davranmıştır. Müşteki, sanığın kendisine kötü davranması nedeniyle psikolojisi bozulmuş ve intihar etmek istemiştir.
Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, sanığın mağdura yönelik bedenen olmasa da ruhen zarar verdiğini tespit etmiştir. Mahkeme sanığın eylemlerinin bütün olarak değerlendirilmesi ile merhamet duygularıyla bağdaşmayan, duygusal bozukluğa yol açan davranışlar olduğunu belirtmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin vermiş olduğu kararın uygun olmadığı, verilen karara karşılık yapılan temyiz başvurusunun kabul edilerek bozulmasına karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/23641 Esas, 2017/1535 Karar)
Sanık öz çocuğunu harçlık kazanması için sokakta mendil sattırmış, bu nedenle hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan yargılama yapılmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu mahkumiyet kararına karşılık bozma talepli temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde mahkemenin vermiş olduğu kararda suç vasfında yanılgıya düşüldüğü tespit edilmiştir. Sanığın eyleminin Türk Ceza Kanunu’nun 232. Maddesinin ilk fıkrasına girdiği gözetilmediğinden kurulan hüküm yönünden bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/24582 Esas, 2016/10374 Karar)
Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, yerel mahkeme kararına karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde mahkemenin suç vasfında yanılgıya düştüğünü belirtmiştir.
Sokakta dua kartı sattırma şeklindeki eyleminde kötü muamele oluşturmadığı, mağdurun yetişmesine yönelik olumsuz davranışları disipline etmek amacında olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle hükme karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/24560 Esas, 2016/10372 Karar)
Sanık, kızı Zehra’ya kartvizit dağıttırmış ve yardım toplaması için çalıştırmıştır. Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğünün ihlali suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık sanık temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Yargıtay, sanığın eyleminin kötü muamele suçu oluşturduğunu belirtmiştir. Mahkeme suç vasfında yanılarak aile hukukundan doğan yükümlülüğünün ihlali suçundan yargılamada bulunmuştur. Bu nedenle sanık hakkında kurulan hükme yönelik bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/11803 Esas, 2018/12656 Karar)
Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından kötü muamele suçundan yargılama yapılmış, mahkumiyet kararı verilmiştir. Karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
13 yaşında olan mağdur çocuk, okuldan kaçarak araba camı sildiği tespit edilmiştir. Ancak karakolda mağdurun ifadesi alınmış, ifadede kendisinin okuldan kaçıp cam sildiğine dair ailesinin bilgisi olmadığını söylemiştir. Çocuğun ailesi de çocuğunun okuldan kaçtığına dair haberi olmadığını belirtmiştir.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesini doğru bulmamıştır. Sanığın eylemine dair delil olmadığından beraat kararı verilmesi görüşündedir. Sanık adına dosyada başkaca delil bulunmamıştır. Bütün bu nedenlerle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/16941 Esas, 2018/14741 Karar)
Sanık hakkında sulh ceza mahkemesi tarafından aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğünün ihlali suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık sanık temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Sanık, babasının isteği üzerine amcası tarafından katılan Kars’a gönderilmiştir. Ancak sanık baba gece vakti katılanı evden kovmuş, katılan kadın sığınma evine gönderilmiştir.
Yargıtay, dosya incelemesinde, katılanın vermiş olduğu ifadesine karşılık sanığın amcasının tanık olarak dinletilmediği, katılanın evden kovulduğu tarihte kadın sığınma evi ve karakola gidip gitmediği, sanık hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmadığına dair herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmiştir. Mahkemenin vermiş olduğu karar eksik inceleme ile verilmiştir. Bunun yanında sanığın işlemiş olduğu suç kötü muamele suçu oluşturup oluşturmadığına dair tartışılmadan hüküm kurulduğu tespit etmiştir. Bu nedenlerle hükmün bozulması yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/4758 Esas, 2018/12635 Karar)