Türk Ceza Kanunu’nda Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar bölümünde 187. maddesinde düzenlenmiştir. Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak şekilde ilaç üreten veya satan kişi hakkında yaptırım düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere söz konusu suç ile kamunun sağlığı korunmak istenmiştir.
Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma ve satma suçunun yaptırımı ise kanunda belirtilmiştir;
Suçun cezai yaptırımı gereği görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçunun işlendiği yerde asliye ceza mahkemesinde dava görülecektir.
Teşebbüs, suçun icrai hareketlerine başlanması ve elinde olmayan nedenlerle tamamlanmamasıdır. Suçun teşebbüs anında kalması halinde cezada indirim uygulanabilecektir. Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma ve satma suçunda da teşebbüs hükümlerinin uygulanması mümkündür. Kişinin ilaç üretilmesi sonrasında satmaya kalkışması ve yakalanması halinde suç teşebbüste kalmış olacaktır.
Zamanaşım süresi 8 yıldır. Suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl içerisinde dava açılmalıdır, açılması halinde de suça dair karar verilmesi gerekmektedir. Aksi halde zamanaşımının dolması nedeniyle yargılama aşaması sonlandırılacaktır.
Türk Ceza Kanunu’nda şikayete tabi olan suçlar belirtilmiştir. Şikayete tabi olması halinde savcılık tarafından soruşturma başlatılacaktır. Şikayetin geri çekilmesi halinde ise yargılama aşaması sona erecektir. Ancak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçu şikayete tabi suç değildir. Bu nedenle savcılık tarafından re’sen (kendiliğinden) soruşturma başlatılacaktır. Şikayetin geri çekilmesi halinde ise yargılama aşamasına herhangi bir etkisi olmayacaktır.
Uzlaşmaya tabi olan suçlar kanunda belirtilmiştir. Bir suçun uzlaşmaya tabi olması halinde soruşturma aşamasında savcılık, kovuşturma aşamasında ise hakim tarafından dosya uzlaşma bürosuna gönderilecektir. Uzlaştırmacı, tarafların uzlaşıp uzlaşmayacağını soracak, uzlaşma ihtimali olması halinde ise tarafları orta noktada bir araya getirecektir. Uzlaşmanın olması halinde ise dosyanın yargılama aşaması sona erecektir. Ancak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçu uzlaşmaya tabi değildir. Uzlaşmaya tabi olmadığından tarafların uzlaşması herhangi bir sonuç doğurmayacaktır.
Asliye ceza mahkemesi tarafından yürütülen yargılamada kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak şekilde ilaç yapma veya satma suçundan sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir. Sanığın temyiz itirazı üzerine dosya incelenmesi ve görüşülmesi için Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay incelemesi sonucunda, iddianameye konu zayıflama haplarının suçu oluşturur nitelikte olup olmadığı konusunda gerekli araştırmaların ve testlerin yapılması gerektiğinden bahsetmiştir. Yargıtay’a göre, ilaçların gerçekten kişinin sağlığını tehlikeye atıp atmadığı Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak tespit edilmeli ve sanık hakkında ondan sonra karar verilmelidir. Ayrıca sanığın ilaçları henüz satmadan ilaçların ele geçirildiğinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu bilgi ile suçun teşebbüs aşamasında kaldığı görülmektedir.
Bu sebepler ışığında Yargıtay, verilen kararı yerinde ve kanuna uygun bulmamış, bozulması yönünde karar vermiştir. (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/6921 Esas, 2019/8983 Karar)
Asliye ceza mahkemesi tarafından yürütülen yargılamada kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye atacak şekilde ilaç yapma veya satma suçundan sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilmiştir. Sanık müdafiinin yapmış olduğu temyiz itirazı sonucu dosya incelenmesi için Yargıtaya gönderilmiştir.
Yargıtay incelemesi sonucunda söz konusu ilaçların incelendiği ancak tehlikeli ilaçlar olup olmadığı hakkında kesin bir kanıya varılmadığı değerlendirme raporlarında görülmüştür. İlaçların içeriğine dair bir analiz yapılması ve bu sayede kişinin sağlığını tehlikeye atacak nitelikte olup olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Ancak mahkeme bunu göz önünde bulundurmadan hüküm kurmuştur.
İncelemeler sonucunda eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu belirten ve bunu kanuna aykırı bulan Yargıtay, verilen hüküm hakkında bozma yönünde karar vermiştir. (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/4206 Esas, 2019/3536 Karar)
Sanığa ait depoda usulüne uygun şekilde yapılan aramada 1128 adet cinsel uyarıcı hap ele geçirilmiştir. Bu olay gerekçesi ile asliye ceza mahkemesi tarafından yürütülen yargılamada 5607 sayılı kanuna muhalefet ve kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak şekilde ilaç satmak suçlarından sanık hakkında mahkumiyet, erteleme ve ele geçirilen eşyalar için ise müsadere kararı verilmiştir. Yapılan temyiz itirazları üzerine dosya incelenmesi ve görüşülmesi için Yargıtay’a gönderilmiştir.
İncelemede sanık hakkında uygulanan takdiri indirim için gerekçe gösterilen madde ile CMK’nun 232/6. maddesine aykırılık meydana geldiği tespit edilmiştir. Ayrıca müsadere kararı verilirken ilgili maddenin de belirtilmesi gerekirken yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesinin de yanlış bir uygulama olduğu belirtilmiştir. Yargıtay bu açıdan verilen hükümlerin gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermiştir.
Bir diğer inceleme ise kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak şekilde ilaç yapma ve satma suçu yönünden kurulan hükme yönelik yapılmıştır. Bu konuda da Yargıtay, ilaçların bu suçu oluşturacak nitelikte tehlike taşıyıp taşımadıklarının anlaşılabilmesi için gerekli araştırma ve analizlerin yapılması gerektiğini vurgulamıştır. Sanık hakkında ancak ilaçlara dair kesin bilgi elde edildikten sonra doğru bir hüküm kurulabileceğini savunmuştur. Bu nedenle de Yargıtay, bu suç yönünden verilmiş olan hüküm hakkında bozma yönünce karar vermiştir. (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2015/14161 Esas, 2019/29036 Karar)
Sanığın kullandığı araçtan toplamda 278 adet cinsel uyarıcı hap bulunmuştur. Bu olay gerekçesi ile asliye ceza mahkemesi tarafından yürütülen yargılamada 4733 sayılı kanuna muhalefet suçundan sanık hakkında mahkumiyet, ele geçirilen eşya ile ilgili de müsadere ve iade kararları verilmiştir. Yapılan temyiz itirazı sonucu dosya incelenmesi ve görüşülmesi için Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yapılan incelemede, sigaralarla ilgili kanuna aykırılık sebebiyle ve cinsel uyarıcı nitelikteki haplarla ilgili de kaçakçılık sebebiyle kurulan hükümlere bakıldığında mahkemenin araştırmalarında, yargılama aşamasında ve hükmün gerekçelerinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle bu yönden verilen hükümler onanmıştır.
Diğer bir inceleme de kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçu yönünden kurulan hükme yöneliktir. Bu inceleme sonucunda da mahkemenin bulunan haplar ile ilgili yeterli araştırma yapmadığını, tehlikeli olup olmadıklarına karar verilebilmesi için bazı analizler yapılması ve öyle karar verilmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. Bu nedenle eksik araştırma gerekçesi ile bu yönden verilen hüküm için bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2015/5348 Esas, 2018/2788 Karar)
Sahte ilaç üretimi ve bulundurulması gerekçe gösterilerek sulh ceza mahkemesi tarafından yürütülen yargılamada zehirli madde imal ve ticareti yapma suçundan sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir. Yapılan temyiz itirazı sonucu dosya incelenmesi ve görüşülmesi için Yargıtay’a gönderilmiştir.
İncelemede, söz konusu sahte ilaçların kişinin hayatını ve sağlığını tehdit edip etmediğinin araştırılması ve belirlenmesi görevinin asliye ceza mahkemesine ait olduğu ve bu görevsizlik durumuna rağmen sulh ceza mahkemesinin yazılı şekilde karar verdiği görülmüştür.
Ayrıca yapılan yargılamada, ilaçların içeriği, niteliği ve ticareti yapılıp yapılmadığı, eğer sahte ve zararlı ise sanığın bu durumu bilip bilmediği yönünden eksik araştırma yapılmıştır. Yargıtay bu konuda ilacın sahte olup olmadığının anlaşılması için gerçek ilaç ile sahte olduğu iddia edilen ilacı inceleyecek bir bilirkişi raporu alınması gerektiğine değinmiştir. Görevsizlik ve eksik araştırma nedeni ile Yargıtay, mahkemenin vermiş olduğu hüküm hakkında bozma yönünde karar vermiştir. (Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/6122 Esas, 2018/120 Karar)
### Eczanenin Elinde Kalan İlaçları Satması ve Hastalarda Yan Etki Olması
Sanıklardan biri eczane işletmektedir ve ekonomik kriz nedeniyle ödeyemediği borçlarını ödeyebilmek için iki sanık fikir birliği yapmış ve daha önceden eczanenin elinde kalmış olan ilaçları satmıştır. Bu ilaçlar kullanan hastalarda yan etki meydana getirmiş ve hastalar fenalaşarak hastaneye kaldırılmışlardır. Ayrıca sanıklar yine fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, hastaların asıl reçetelerine fazladan ilaç ekleyerek, muadil olmayan ilaçları hastalara satmıştır.
Bu olay gerekçe gösterilerek ağır ceza mahkemesi tarafından yürütülen yargılamada nitelikli dolandırıcılık, sahtecilik, 6197 sayılı kanuna aykırılık ve kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma ve satma suçlarından sanıklar hakkında beraat ve mahkumiyet hükümleri verilmiştir. Yapılan temyiz itirazı üzerine dosya incelenmesi ve görüşülmesi için Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay ilk olarak, sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçu yönünden verilen mahkumiyet hükmü ve sanıklardan biri hakkında ruhsatsız eczane açma suçundan verilen beraat hükmü için bir inceleme gerçekleştirmiştir. Sanıkların reçetelere ilaç eklemek sureti ile gerçekleştirdikleri eylemin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu kabul edilmiştir. Ayrıca ruhsatsız eczane açma eylemine sanığın iştirak ettiğini kanıtlayacak yeterli delil bulunmamıştır. Bu nedenle bu suçlar hakkında sanıklara verilen hüküm Yargıtay tarafından onanmıştır.
Diğer inceleme ise nitelikli dolandırıcılık ve kişilerin hayatını tehlikeye sokacak şekilde ilaç satma suçlarından verilen mahkumiyet hükmüne yöneliktir. Burada da sanıkların sahte reçeteler ile insanlara sattıkları ilaçlar nedeniyle onları dolandırdıkları ve bu dolandırıcılık ile de insanların sağlığına zarar verdikleri bilgisi dosyada yer almaktadır. Bu nedenle bu gerekçeler doğrultusunda mahkemenin vermiş olduğu mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak kararda, uygulanan ilgili maddenin gerekli bendi, adli para cezasının miktarı ve hüküm adli para cezasına çevrilirken uygulanan madde yazılmamıştır. Yargıtay da bunun düzeltilerek onanmasını uygun gördüğünden hüküm için yalnızca bu açıdan bozma kararı vermiştir.
Son olarak da sanıklar için ruhsatsız eczane açma ve sanıklardan biri ile ilgili de kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak şekilde ilaç satma suçlarından verilen hükümler değerlendirilmiştir. Sanıkların anlaşarak bir eczane açmış olmaları resmi kurumdan alınmış olan ruhsatın varlığını ortadan kaldırmaz. Bu sebeple ruhsatsız eczane açma suçu yasal unsurları göz önüne alındığında gerçekleşmiş olmayacağından bu gerekçe ile verilmiş olan mahkumiyet hükmü de bu nedenle kanuna aykırı bulunmuştur.
Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak şekilde ilaç satma suçunu işlediği iddia edilen sanık yönünden yapılan incelemede de açılmış bir dava olmamasına rağmen mahkeme tarafından sanık hakkında hüküm kurduğu tespit edilmiştir. Bu da kanuna aykırıdır. Bu sebepler doğrultusunda Yargıtay, bu yönden verilmiş olan hükümler hakkında bozma yönünde karar vermiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/3002 Esas, 2014/19568 Karar)