Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, adından da anlaşıldığı üzere kişinin korunan hukuki değeri iç huzuru ve sükunudur. Kişinin gönül rahatlığı, psikolojik dinginliği, huzuru ve rahatlığı ele alınmaktadır.
Türk Ceza Kanununun Hürriyete Karşı Suçlar bölümünde 123. maddesinde düzenlenmiştir:
”Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.”
Kanun koyucu kişilerin iç huzurunu korumayı amaçlamıştır. Fail bir kimsenin sırf huzurunu ve sükununu bozmak amacıyla
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun takibi şikayete bağlıdır. Mağdur, fail ve fiilinin öğrenmesinden itibaren altı aylık şikayet etme süresi bulunmaktadır. Fail ve fiilin öğrenmesinden itibaren altı aylık süre içerisinde şikayet edilmez ise şikayet etme hakkı kalkacaktır. Soruşturma ve kovuşturması şikayet süresinde yapılmadığı zaman yapılmayacaktır. Süresinde şikayet yoluna başlatılmaktadır. Soruşturma ve kovuşturma aşaması şikayete tabi suçtur. Mağdur şikayetinden vazgeçtiğini belirtir ise dava şikayetin geri çekilmesinden dolayı düşecektir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, uzlaşmaya tabi bir suçtur. Savcı soruşturma aşamasında, mahkeme kovuşturma aşamasında dosya uzlaşma bürosuna gönderilecektir. Uzlaşma bürosu tarafların uzlaşıp uzlaşamayacağını soracaktır. Uzlaşma gerçekleştirilmediği takdirde dosyanın yargılama aşaması devam edecektir. Taraflar yargılamanın herhangi bir aşamasında uzlaşma bürosu haricinde uzlaşır ise dosya uzlaşma nedeniyle sona erecektir.
Fail tarafından Instagram, Twitter ve Facebook, Snapchat, WhatsApp gibi birçok sosyal medya üzerinden mağduru ısrarla rahatsız edecek şekilde arayabilir, mesaj gönderebilir. Bu durumlarda fail, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu işlemiş olacaktır. Ancak bunun için sosyal medya üzerinden ısrarlı bir şekilde birden fazla mesaj göndermesi ya da araması gerekmektedir. Kişinin ruhsal ve psikolojik olarak rahatsız edilmesi gerekmektedir. Bunun yanında failin kendi sosyal medya üzerinden rahatsız etmesi gerekmektedir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan görevli olan mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Suçun işlendiği yer yetkili mahkeme olup suçun işlendiği yerde asliye ceza mahkemesinde görülecektir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan yargılanan kimse adına üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Suç adına öngörülen yaptırımların sınırı nedeniyle adli para cezası verilebilecektir. Fail hakkında verilen hapis cezası mahkeme tarafından adli para cezasına çevrilebilecektir. Adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilecektir.
Bunun yanında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu nedeniyle fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.
Huzur ve sükununu bozma suçundan cezanın ertelenmesi yönünde karar verilebilecektir.
Suç adına öngörülen üst sınır nedeniyle yeterli şüphenin varlığının olmasına rağmen kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine kararı verilebilecektir.
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
MÜŞTEKİ: Ad Soyad (TC Kimlik No)
Adres
VEKİLİ: Av. Ad Soyad
Adres
ŞÜPHELİ: Ad Soyad
Adres
SUÇ: Huzur ve Sükununu Bozma Suçu
KONU: Şüphelinin huzur ve sükununu bozma suçu işlemesi nedeniyle hakkında soruşturma başlatılarak kamu davasının açılması talepli suç duyurusudur.
AÇIKLAMALAR:
1-) Şüpheli ile müvekkil 2015 ile 2017 yılları arasında duygusal bağ yaşamışlar ve 2017 tarihinde müvekkil ile şüpheli birlikte karar alarak medeni bir şekilde ilişkisini sonlandırmıştır.
2-) Müşteki müvekkil, ilişkinin bitiminden altı ay sonra iş yerinden başka birisi ile beraber olmaya başlamış ve sosyal medya üzerinden fotoğraf paylaşmışlardır. Bundan haberdar olan şüpheli ise müvekkilin önce sosyal medyası hesabına art arda mesajlar göndermeye başlamıştır. Müşteki müvekkilin sosyal medyasının mesaj bölümüne ait kayıtlar dilekçenin birinci ekinde sunulmuştur.
3-) Müşteki müvekkil, şüphelinin sosyal medya üzerinden yazmış olduğu mesajlara cevap vermeyince, müştekinin cep telefonunu ısrarla aramaya başlamış ve art arda mesajlar göndermeye başlamıştır. Müşteki müvekkil, şüphelinin telefonlarına ve mesajlarına yanıtlar vermemiştir. Müşteki müvekkile şüpheli, yeniden bir araya gelebileceklerini, birlikte aslında çok mutlu olduklarını, yeniden ilişkilerine bir şans vermeleri gerektiğine dair birden fazla mesajlar göndermiştir. Mesajlar, yaklaşık bir ay boyunca sabah ve akşam saatlerinde rutin olarak gönderilmiştir. Şüphelinin mesaj ve arama kayıtları dilekçenin ikinci ekindedir.
4-) Şüpheli müvekkile karşı huzur ve sükununu bozma suçunu işlemiştir. Bu nedenlerle şüpheli hakkında soruşturma açılmasını talep ederiz.
HUKUKİ SEBEPLER: TCK, CMK ve ilgili her türlü mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER: Tanık, bilirkişi, telefon kayıtları, sosyal medya içerikleri, keşif ve her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan ve gerekçelendirilen nedenlerle; şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması yönünde karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ederiz.
Müşteki Vekili
Av. Ad Soyad
İmza
Dosyada sanık hakkında asliye ceza mahkemesinde gürültüye neden olma suçundan yargılama yapılmış ve beraat kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Türk Ceza Kanunu’nun 183. Maddesi gürültüye neden olma suçu düzenlenmiş olup gürültüye neden olma suçunda mağdur belli bir kimseye karşı işlenmemektedir. Suçun mağduru herkes olabilmektedir. Toplumda yaşayan herkes bu suçun mağduru olabileceğinden huzur ve sükunu bozma suçundan ayrılmaktadır. Huzur ve sükunu bozma suçunda gürültü, belli bir kişiye yönelik yapılmakta, belirli bir kimse hedeflenerek yapılmalıdır.
Bunun yanında gürültüye neden olma suçunda, bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olması yeterlidir. İnsan sağlığını tehlikeye düşürmeye elverişli olması yeterli olacaktır.
Yargıtay, tüm bu nedenlerle somut olayda gerçekleşen gürültünün insan sağlığının arar görmesine elverişli olup olmadığı yönünde değerlendirilmesinin yapılması ve bilirkişi raporunun alınması gerektiğini belirtmiştir. Yargıtay, hukuki durum belirlenmesi yapılmadan verilen beraat kararını doğru bulmamıştır. Bu nedenle mahkemenin vermiş olduğu beraat kararına karşılık bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/14794 Esas, 2019/31 Karar)
Dosyada sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal, kişilerin huzur ve sükununu bozma ve tehdit suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu mahkumiyet kararına karşılık bozma kararı verilmiştir. Yargılama aşamasında sanığın psikiyatri tedavisi gördüğü hastane evrakının dosyaya akıl hastalığı veya zayıf nedenine dayanarak sağlık kurulu raporu vermiştir. Yargıtay, yerel mahkemenin hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmiştir. Bunun yanında Yargıtay, sanık müdafiine ek savunma hakkı verilmeden hüküm kurulmasını doğru bulmamış olduğundan bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/637 Esas, 2018/22342 Karar)
Dosyada sanık hakkında asliye ceza mahkemesinde yargılama yapılmış ve beraat kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu hükme karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, yerel mahkemenin vermiş olduğu hükmü doğru bulmamıştır. Sanık, katılanın kendisini rahatsız etmemesini söyledikten sonra da mesaj göndermeye devam etmiş, toplamda on yedi mesaj göndermiştir. Yerel mahkemenin söz konusu eylemin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilmeden beraat kararı verdiğini belirtmiştir. Bütün bu nedenlerle yerel mahkemenin vermiş olduğu hükme karşılık bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/6267 Esas, 2018/16768 Karar)
Dosyada sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyet kararı verilmiş, yerel mahkemenin mahkumiyet kararına karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yerel mahkemeye konu olan somut olayda, sanık, mağduru sık sık telefonla aramış, ikametinin etrafında gezmek suretiyle rahatsız etmiş, mağdurun aramalara cevap vermemesine sinirlenerek öğrenim gördüğü okula giderek mağduru rahatsız ettiği iddia edilmiştir. Bunun yanında katılanın annesi, müştekinin sanık yüzünden ikametini değiştirmek zorunda kaldığını belirtmiştir.
Yargıtay, dosya incelemesinde kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun uzlaşmaya tabi olduğu ve soruşturma ile kovuşturma aşamasında uzlaşma teklifi yapılmadığının anlaşılması karşısında uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Bütün bu nedenlerle Yargıtay, yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/18558 Esas, 2018/16764 Karar)
Asliye ceza mahkemesinde sanık hakkında yapılan yargılamada, sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan yargılama yapılmıştır. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Yerel mahkemeye konu olan olayda, sanık üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiştir. Katılan, savcılık soruşturmasındaki beyanında, babasının olay günü okula giderken yanına geldiğini ve kendisi ile konuşmak istediğini belirtmiş, sanıkla konuşmak istemeyince yanından ayrıldığını belirtmiştir.
Yargıtay, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda korunan hukuki yarar, hukuka aykırı maksatla eylemlerin ısrarla tekrarlanması, eylemlerinin bir kez yapılmasının yeterli olması, sürekli arz etmesi amacıyla işlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Yargıtay, yerel mahkemeye konu olan olayda, sanığın ısrar ögesinin ne şekilde gerçekleştiğinin ve sanığın sırf huzur ve sükununu bozma kastıyla hareket ettiğinin kanaatine nasıl varıldığı açıklanmadığı düzenlenmiştir. Bütün bu nedenlerle yerel mahkemenin yetersiz gerekçe ve eksik inceleme ile verilen karar nedeniyle bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/10218 Esas, 2018/16570 Karar)
Dosyada sanık hakkında yapılan yargılamada, tehdit suçundan beraat kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yerel mahkemeye konu olan olayda, sanık, katılanın kullandığı telefonun iletişim kaydında yaklaşık 17 günlük dönemde, toplam 127 mesaj ve 6 kez aranması karşısında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan karar verilmiştir. Yargıtay, bu nedenler ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasını doğru bulmayarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/32560 Esas, 2018/21154 Karar)
Dosyada yapılan yargılamada, sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu hükme karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yerel mahkemeye konu olan somut olayda, sanık katılanı rahatsız edici davranışlarda bulunduğuna dair katılanın iddiası dışında bir delil bulunmamaktadır. Bunun yanında sanık, müştekiyi telefonla aramadığını savunmuştur. Yargıtay, yerel mahkemenin sanığın arama yapmadığını savunması üzerine TİB’den HTS raporunun istenilmediğini belirtmiştir. Yerel mahkemenin HTS raporlarının getirtilmesi ve sonucuna göre hukuki durumun belirlenmeden ısrar ögesinin ne şekilde gerçekleştiği ve sanığın kastının ne olduğunu açıklamadan karar verdiğini belirtmiştir. Yargıtay, yerel mahkemenin eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile sanık hakkında kurulan karar hakkında bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/17068 Esas, 2018/16102 Karar)
Dosyada sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş, yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Dosyaya konu olan somut olayda, sanık kendisini terk eden ve hakkında Aile Mahkemesinden alınan tedbir kararı çıkartan eşi aynı gün içerisinde üç defa aramıştır. Sanık hakkında tedbir kararı çıkarılmasından önce de pek çok mesaj göndermiştir. Bunun üzerine sanık hakkında, müşteki, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan şikayetçi olmuştur. Sanık savunmasında, müşteki ile barışmak istediğini, müştekiye karşı sevgisine dair sözler içermesi ve telefonunu açması yönünde talepte bulunduğunu belirtmiştir.
Yargıtay, somut olayda belirtilen duruma göre sanığının kastının ne şekilde olduğu sırf huzur ve sükunu bozma amacının açıklanmadan, yetersiz inceleme ve yasal olmayan gerekçe ile mahkumiyet kararı kurulduğunu belirtmiştir. Yargıtay, yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/42091 Esas, 2017/11297 Karar)
Dosyada sanık hakkında huzur ve sükunu bozma suçundan yargılama yapılmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma kararı talepli temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Yerel mahkemeye konu olan olayda, sanık, katılana göndermiş olduğu yalnızca iki adet mesaj ile huzur ve sükununu bozma suçunda ısrar ögesinin ne şekilde gerçekleştiği, huzur ve sükunu bozma ile hareket hükümde açıklanmamıştır. Yargıtay, tüm bu nedenlerle yerel mahkemenin vermiş olduğu hükme karşılık bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/39797 Esas, 2017/10180 Karar)
Dosyaya konu olan somut olayda, sanık, avukatlık bürosunda çalışmakta ve kredi kartından dolayı borcu bulunan müştekiyi aramıştır. Müşteki, huzur ve sükunu bozacak şekilde kendisinin arandığını iddia etmiştir. Sanık, savunmasında müştekiyi ve ailesini yalnızca iki defa aradığını, diğer aramaların ise bürodan başka çalışanlar tarafından aranabileceğini belirtmiştir. Dosyada sanık hakkında yargılama yapılmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir.
Yerel mahkemenin mahkumiyet kararına karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Yargıtay, ikiden fazla yapılan aramanın sanık tarafından aranıp aranmadığının ve sırf huzur ve sükunu bozma suçunun unsuru olan ısrar ögesinin gerçekleşip gerçekleşmediğine dair yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğunu belirtmiştir. Yargıtay, yerel mahkemenin kararına karşılık bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/34914 Esas, 2017/7638 Karar)
Sanık, katılanın kendisini aramış ve dini günlerde de mesajlar attığına ilişkin beyanda bulunmuştur. Sanık, savunmasında müştekiye kandil ve dini içerikli mesajlar attığını belirtmiştir. Dosyada sanık hakkında huzur ve sükunu bozma suçundan yargılama yapılmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay dosya incelemesinde, sanığın savunması karşısında yerel mahkemenin HTS kayıtlarının getirilmesini sanığın aranıp aranmadığı ve mesaj sıklığının tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bunun yanında sanığın huzur ve sükunu bozma özel kastıyla hareket edip etmediğinin sonucuna nasıl varıldığı değerlendirilmeden eksik inceleme ile mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/29271 Esas, 2017/7013 Karar)