Kişi, suça konu olan eşyayı bulmuş ve malın sahibinin kim olduğunu biliyor ise öncelikle malı sahibine iade etmelidir. Ancak malın sahibini bilmiyor ise bulmuş olduğu malı yetkili mercilere bildirmelidir.
Buluntu eşyanın yetkili mercilere bildirme ve malı iade etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Ancak gerekli yükümlülüğü yerine getirmeyerek suç üzerinde malın sahibiymiş gibi davranması, kullanması halinde kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu işlemiş olacaktır.
Türk Ceza Kanunu’nda şikayete tabi suçlar belirtilmiştir, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu şikayete tabi suçtur. Ancak suçtan mağdur olan kişinin şikayet süresini kaçırmaması gerekmektedir. Mağdur, fiili ve faili öğrenmesinden itibaren 6 ay içerisinde şikayet yoluna başvurabilir.
Uzlaşmaya tabi olan suçlarda dosya soruşturma aşamasında ise savcılık, kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından uzlaşma bürosuna gönderilecektir. Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu uzlaşmaya tabi suçlardandır. Bu nedenle dosya uzlaşma bürosuna gönderilecektir. Tarafların uzlaşması halinde ise dosya sona erecektir.
Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunda zamanaşım süresi 8 yıldır. Suçun işlendiği tarihten itibaren dava zamanaşımı olan 8 yıllık sürede dava açılmaz ya da dava açılmışsa da sona ermemiş ise zamanaşımının dolmuş olması nedeniyle dava düşecektir.
Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun cezasının sınırı nedeniyle görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Dava, suçun işlendiği yerde asliye ceza mahkemesinde görülecektir.
Katılan, suçun işlendiği tarihte saat 00:30’da motosikletini evin önüne kilitlemeden park etmiştir. Katılan motosikletinin çalındığını sabah saat 07:00 sıralarında anlamıştır. Aynı gün içerisinde saat 18:30’da motosikletini sanığın kullanımında ve düz kontak yapılmış halde bulmuş, plakasının da bükülüp katlandığını fark etmiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından kaybolmuş eşya üzerinde tasarruf suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık, savunmasında motosikletin evin arkasında park edilmiş halde bulduğunu belirtmiştir. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde, sanık kollukta alınan ifadesinden farklı olarak mahkemede ifade verdiğini ve savunmasında motosikleti mahallede çocuklar oynarken görüp aldığını savunmada beyan verdiğini tespit etmiştir. Sanığın savunmasının cezadan kurtulmaya yönelik olduğu belirtilmiştir. Ayrıca mahkemenin suç vasfında yanıldığı belirtilerek sanığın eyleminin hırsızlık suçu oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/13963 Esas, 2019/6754 Karar)
Suçun işlendiği tarihte müştekinin kamyonetinin açık kasasından süt güğümleri sanık tarafından alınmış ve tanığa satılmıştır. Sanık hakkında kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan asliye ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde müştekinin kamyonetinin ikametinin eklentisinde bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre hırsızlık suçu ya da kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun oluşturup oluşturulmadığının gözetilmesi gerektiğini belirtmiştir. Her ne kadar mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından sanık hakkında hırsızlık suçundan cezalandırılması talebi ile iddianame düzenlenmişse de kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan hüküm kurulması usule uygun olmayacaktır. Bunun için birleştirme talepli kamu davasının açılması sağlanmalı ve bu dosya ile de birleştirilmelidir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/2012 Esas, 2019/4712 Karar)
Olayın olduğu gün, sanık çalışır halde olan telefonu parkta bulmuştur. Sanık, telefonun sahibini veya yakınlarını aramaksızın kendi hattını telefonuna takmış ve kullanmıştır. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Sanık hakkında verilen mahkumiyet kararına karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde müştekinin soruşturma aşamasında telefonun iş yerinde çalışır vaziyette olduğunu ve işyerinden çalındığını belirtmiştir. Ancak müşteki mahkeme huzurundaki beyanında, işyerinden servise kendisinin çıktığını ve telefonu cebinden düşürmüş olabileceğini belirtmiştir. Bu nedenle dosyaya konu olan cep telefonun çalındığına dair bir delil bulunmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle sanığın eyleminin kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturduğu ancak şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkeme kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/13002 Esas, 2019/5493 Karar)
Katılan banka personeli olup hatası sonucu limit artırmasında bulunmuştur. Sanık, söz konusu hesaptan değişik zamanlarda nakit para çekmiş, çekilen paralar banka tarafından tespit edilmiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın birden fazla değişik zamanlarda para çektiğini tespit etmiştir. Bu nedenle katılan bankaya karşı zincirleme şeklinde kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturduğu mahkeme tarafından gözetilememiştir. Tüm bu gerekçelerle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/2957 Esas, 2019/4598 Karar)
Olayın olduğu tarihlerde müşteki, cep telefonu ve güneş gözlüğünü arkadaşının aracında düşürmüştür. Müşteki, gözlük ve telefonunu sanıktan ısrarla istemesine rağmen sanık iade etmemiştir. Müşteki, sanıktan şikayetçi olmuş ancak sanık, müştekiye telefonunu bozuk bir şekilde teslim etmiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan yargılanmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eyleminin hırsızlık suçu oluşturduğunu belirtmiştir. Gerekçe olarak ise müştekiye ait olan eşyanın müştekiye ait olduğunu bildiği veya bilebilecek durumda olduğu belirtilmiştir. Mahkeme tarafından suçun vasfında yanılgı olduğundan hükmün bozulması yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/1672 Esas, 2019/3629 Karar)
Olayın olduğu gün, müşteki otobüsle şehirlerarası yolculuk yapmıştır, yolculuk sırasında cep telefonunu oturduğu yerin ön tarafında bulunan fileye bırakmıştır. Otobüsle varmak istediği şehre ulaştığında ise telefonun aynı yerde olduğunu fakat inerken unuttuğunu belirtmiştir. Bunun üzerine müşteki şikayetçi olmuştur. Aynı gün içerisinde müşteki, yolculuk yaptığı otobüste muavin olan kişinin telefonu kullandığı anlaşılmıştır.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık savunmasında telefonu kullandığını hatırlamadığını ve denemek amacıyla kullanmış olabileceğini belirtmiştir. Sanık hakkında kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde, sanığın savunmasına itibar edilemeyeceğini ve aynı araçta muavin olması dikkate alındığında durumun anlaşıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle söz konusu telefonun kaybolmuş eşya niteliğinde olmasının sayılmasının mümkün olmadığı ve suçun hırsızlık suçu olduğunun yazılı şekilde kurulması gerektiği belirtilmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2016/19008 Esas, 2019/1927 Karar)
Suçun işlendiği tarihte saat 22:30’da müşteki, arkadaşları ile birlikte denize girmiştir. Müşteki, içinde telefon bulunan çantasını plajda bırakmıştır. Ancak müşteki denizden çıktıktan sonra saat 00:30’da çantasını kontrol etmiş, telefonun olmadığını ve çalındığını fark etmiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık, beyanında cep telefonunu yolun ortasında bulduğunu ve bulduktan yarım saat sonra hat takarak kullanmaya başladığını belirtmiştir. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık mahalli savcı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın suç vasfında yanıldığını mahkeme tarafından yasaya uygun bir karar verilmediği belirtilmiştir. Bu nedenle sanık hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulması gerektiği ve kaybolmuş veya hata sonucu el geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu olarak nitelendirilmesinin yanlış olduğu kararda eklenmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur. (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2016/17048 Esas, 2019/1763 Karar)
Olayın olduğu gün, müşteki tavuk çiftliğinde çalışmaktadır ve cep telefonunu çiftlik dışında masa üzerine bırakmıştır. Ancak müşteki masanın yanına geldiğinde cep telefonunun yerinde olmadığını fark etmiştir. Bunun üzerine cep telefonunun çalındığını ya da kaybettiğini düşünen müşteki ihbarda bulunmuştur.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından hırsızlık suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık savunmasındaki beyanında hırsızlık suçunu işlemediğini, cep telefonunu çeşmenin arkasında bir yerde bulduğunu belirtmiştir. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosyada sanığın beyanında olay günü veya öncesinde tavuk çiftliğine hiç girmediğini ve cep telefonunu nasıl aldığını bilmediğini beyan etmiştir. Ancak sanığın eylemi hakkında kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya hakkında tasarruf suçunu oluşturup oluşturmadığına dair bir tartışma olmadığı, buna göre hukuki durum ve tayininin yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bütün bu nedenlerle karar hakkında bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2016/15033 Esas, 2018/15693 Karar)
Olayın olduğu gün, müştekinin iş yerindeki kanepe üzerinde bulunan cep telefonu alınmıştır. Cep telefonun kaybolması sonrasında müşteki ihbarda bulunmuştur. TİB kayıtları sonucu telefonun kaybolmasından yaklaşık bir hafta sonrasından itibaren sanığın kullandığı tespit edilmiştir. Müşteki beyanında, olayın olduğu gün sanığın aracını tamir ettirmek amacıyla müştekinin iş yerine geldiğini ve sanık iş yerinden ayrıldıktan sonra cep telefonunun yerinde olmadığını belirtmiştir. Bunun üzerine sanık, akrabasından aldığını belirtmiş, akrabası olduğunu belirttiği kişi ise sanıktan 100 TL karşılığında satın aldığını belirtmiştir.
Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından hırsızlık suçundan yargılama yapılmıştır, sanık hakkında düşme yönünde karar verilmiştir. Karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğunu ve mahkemenin suç vasfında yanıldığını belirtmiştir. Bunun yanında müşteki yazılı şikayet nedeniyle düşme kararı verilmesine karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2016/12804 Esas, 2018/14077 Karar)
Katılan olayın olduğu gün, bir bankanın ATM’sinden kart ile para çekmiştir. Ancak katılan çekmiş olduğu parayı almayı unutmuştur. Bunun üzerine sanık, ATM’ye gelerek 2.000,00 TL’yi almıştır.
Sanık hakkında kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan asliye ceza mahkemesi tarafından yargılanmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Yargıtay, dosya incelemesinde mahkemenin suç vasfında yanıldığını belirtmiştir. Sanığın eyleminin basit hırsızlık olduğu gözetilmeden karar verilmiştir. Sanığın eylemine uyan suçun uzlaşma kapsamında olup olmadığı nazara alınarak hukuki değerlendirilmesinin yapılması gerektiği belirtilmiştir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2016/9901 Esas, 2018/13212 Karar)
Sanık hakkında kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık savunmasında motosikleti plakasız olarak bulduğunu ve sonrasında kullanmaya başladığını belirtmiştir. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından mahkumiyet kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Katılan, olayın olduğu gün motosikletini belediye otobüslerinin arasına park etmiş ve kilitlemiştir. Katılanın motosikleti çalınmış ve çalındıktan itibaren üç gün sonra kolluk kuvvetleri tarafından motosiklet bulunmuştur. Motosiklet sanık tarafından kullanılırken otlar arasında farkları ve sinyalleri açık vaziyette plakasız bir şekilde bulunmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın savunmasının cezadan kurtulmaya yönelik olduğunu ve bu beyanına dayanarak hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirtmiştir. Mahkemenin sanığın eylemi hakkında suçun vasfında yanılgıya düşüldüğü ve aslında hırsızlık suçu oluşturduğu belirtilmiştir. Bütün bu nedenlerle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/1094 Esas, 2018/14634 Karar)
Müşteki, suçun işlendiği tarihte çantasını internet kafede unutmuştur. Sanık, internet kafeye girdiğinde etrafta kimse olmadığını görmüş ve suça konu olan çantayı alıp ayrılmıştır. Müşteki, çantasının unutulan yerde olmadığını belirterek ihbarda bulunmuştur. Bunun üzerine internet kafenin güvenlik kamera kayıtları incelenmiş ve çantayı sanığın aldığı tespit edilmiştir.
Sanık hakkında kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan asliye ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık savunmasında çantayı aldığını kabul etmiş; ancak çantayı sakladığı yeri de belirterek çantayı iade etmiştir. Sanık hakkında düşme kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde mahkemenin suç vasfında yanıldığını belirtmiş ve sanığın eyleminin aslında hırsızlık suçunu oluşturduğu belirtilmiştir. Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Tüm bu nedenlerle mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2017/4897 Esas, 2018/12903 Karar)
Sanıklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından asliye ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanıklar yargılama aşamasındaki savunmalarında mala zarar verme hırsızlık suçunu işlemediklerine dair beyanda bulunmuş ve telsizi bir okulda bulunan doğalgaz kutusunun üzerinde bulunduğunu belirtmiştir. Sanıklar hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde sanığın eylemine dair suç vasfında yanıldığı belirtilmiştir. Sanıkların eyleminin mahkemenin kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya hakkında tasarruf suçunu oluşturduğu belirtilmiştir. Tüm bu nedenlerle bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2016/830 Esas, 2018/6899 Karar)
Müşteki dört adet tavşanının alındığını belirterek şikayet yoluna başvurmuştur. Suça sürüklenen çocuk ise söz konusu tavşanları belediye otoparkında kullanılmayan bir kamyon içerisinde bulmuştur. Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından hırsızlık suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde müştekinin kapısı açık olan kümesinden dört adet tavşanın kaçabileceğini düşünerek kolluk ifadesinde şikayetçi olmadığını belirtmiştir. Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olduğundan şikayet yokluğu nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle mahkemenin sanık hakkında beraat kararı verilmesi hukuka uygun bulunmamıştır. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/5830 Esas, 2019/3504 Karar)
Sanık, mağdura ait olan ehliyet belgesini mağdurun bilgisi olmadan ele geçirmiştir. Sanık, ehliyet belgesi ile birlikte … Bankasına gitmiş ve sürücü belgesini memura ibraz ederek hesaptan dolar çekmiştir. Banka görevlilerinin sanığın ibraz ettiği sürücü belgesindeki fotoğrafı incelememesinden yararlanması nedeniyle sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan ağır ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosyaya konu olan olayda müşterinin kimlikteki kişi olup olmadığına dair denetlemenin basit bir inceleme ile ortaya çıkabileceği ve bu nedenle hileli bir davranışın mevcut olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle sanık hakkında suçun unsurları oluşmadığından nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemediği aldatıcı nitelikte bir hareket olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle beraat hükmünde isabetsizlik bulunmamıştır. Ancak sanığın eylemi kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturduğuna dair temyiz itirazları reddedilmiştir. Tüm bu nedenlerle onama yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3577 Esas, 2018/5798 Karar)