Kamu hizmeti, devlet tarafından veya kamu tüzel kişilerince ya da bunların denetimi altında özel tüzel kişiler tarafından belli ihtiyaçları karşılamak amacıyla yapılan genel ve devamlı aktivitelerdir. Kamu hizmeti, halkın ortak gereksinimin devlet tarafından karşılanmasıdır. Kamu hizmetine örnek vermek gerekirse, parklar, otopark, temizleme, ortak tuvalet, elektrik-doğalgaz-su hattı gibi hizmetlerdir. Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçu, toplumun kamu hizmetlerinden yararlanmasını korumak amacıyla düzenlenmiş olup Türk Ceza Kanunu’nun 113. maddesinde yer almaktadır:
”(Değişik madde ve başlığı: 6529 – 2.3.2014 / m.13) (1) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla;
a) Bir kamu faaliyetinin yürütülmesine,
b) Kamu kurumlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında verilen ya da kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak sunulan hizmetlerden yararlanılmasına, engel olunması hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
• Öncelikle suçun meydana gelebilmesi için failin cebir, tehdit kullanarak veya hukuka aykırı bir fiille işlenmesi gerekmektedir.
• Cebir veya tehditle bir kamu faaliyetinin yürütülmesine engel olması gerekir. Örneğin; hastanenin kan alma odasındaki iğneleri, insanların kan vermesini engellemek amacıyla kırarsa bu suçu işlemiş olur.
• Cebir veya tehditle kamu hizmetlerinden yararlanılmasına engel olması gerekir. Örneğin; doğalgazı kesilen bir kişinin evine gidecek olan görevliyi, doğalgazın açılmasını engellemek amacıyla hapseden kişi bu suçu işlemiş olur.
• Kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunda dava zamanaşımı süresi, 8 yıldır. Suçun işlendiği tarihten itibaren sekiz yıl içerisinde dava açılmaz ya da dava açılsa dahi süre içerisinde sonuçlanmaz ise dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle düşecektir.
• Kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunda görevli mahkeme ceza sınırı nedeniyle asliye ceza mahkemesi görevli olacaktır. Kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunun işlendiği yer asliye ceza mahkemesi görevli olacaktır.
• Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçu şikayete tabi suçlar arasında yer almamaktadır. Savcılık soruşturması resen takip edilir. Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçundan şikayetçi olan ve davaya müdahil olan kişi, şikayetinden vazgeçse dahi dava devam edecektir.
• Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçu, uzlaşma kapsamında olan bir suç değildir. Savcılık uzlaşma kapsamında olan suç adına dosyayı uzlaştırma bürosuna göndermektedir. Ancak uzlaşma kapsamında değil ise, soruşturma devam edecektir. Ayrıca taraflar uzlaşmış olsalar dahi dava devam edecektir.
• Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunda hapis cezasının ertelenmesi hükümleri uygulanabilecektir.
Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunun nitelikli halleri Türk Ceza Kanunu’nun 119. maddesinde düzenlenmiştir.
Kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunun temel cezası, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.
Suçun nitelikli hallerinden birinin işlenmesi halinde ceza bir kat daha artırılacaktır. Ancak kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunun işlendiği sırada kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin meydana gelmesinde ayrıca kasten yaralama suçundan ceza verilecektir.
Kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi suçundan adli para cezasına hükmedilebilir. Adli para cezasına hükmedilebilmesi için bir yıl ya da daha kısa süreli olan hapis cezalarından çevrilebilecektir. Kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunda, adli para cezasına alt sınırdan ceza verildiği vakit hükmedilebilir. Ancak hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına hükmedilecektir.
Kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunda, hapis cezası, iki yıl ya da daha alt sınırdan verilen hapis cezalarında hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilebilecektir. Failin geçmişinde sabıka olmaması ve yasa gereği belirlenen diğer koşulların bulunması halinde kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunu işleyen faile hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilebilecektir.
Dosyada sanıklar hakkında kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi suçundan yargılama yapılmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık sanıklar müdafii temyiz başvurusunda bulunarak duruşmalı inceleme isteğine bulunmuştur. Yargıtay, tarafından duruşmalı inceleme isteğinin reddine karar verilmiştir.
Dosyada sanığın kovuşturma aşamasındaki savunmasında, sanığın araçlarına ilişkin bu zamana kadar çok fazla ceza yazıldığı, bu cezaların bir kısmına itiraz edildiği, itirazların tamamının kabul edildiği, itiraz etmediklerinden bazılarının cezasını ödediği bazılarını ise ödemediğini belirtmiştir. Yargıtay, mahkeme tarafından verilen kararda, sanığın savunmasında doğruluğunun araştırılmaması, haklılık payının olup olmadığını ve hukuki durumun buna göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden karar verildiği belirtilmiştir.
Sanıklardan diğeri, oto kurtarma işi yapan iş yerinin sahibi olduğu, diğer sanıklarında kendisinin yanında şoför olarak çalıştığını belirtmiştir. Savunmasında, sanığın yol kenarı denetim istasyonunda kontroller sırasında haksız ceza kesildiği düşüncesiyle diğer sanıkları aramış iş yerine ait araçlarla istasyona gelmelerini istemiştir. Diğer sanıklar, olay yerine gelerek yeni aracı istasyona bırakmış, aracın anahtarlarını da işverenleri olan sanığa teslim ettiğini belirtmişlerdir. Diğer sanıkların iş yeri sahibinin talimatını yerine getiri anahtarları teslim ettiğinin anlaşılması karşısında, sanıkların suç kastının bulunup bulunmadığı ve suç unsurlarına ilişkin kanıtların neler olduğunun mahkeme tarafından yetersiz gerekçe ile karar verildiği belirtilmiştir.
Bunun yanında mahkeme, haksız tahrik hükümlerine ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağına dair tartışmada bulunmamıştır.
Yargıtay, mahkemenin tüm sanıklar hakkında kurmuş olduğu mahkumiyet kararında, kanunun yürürlüğe girmeden önceki hali ile ceza uygulamıştır. Sanıkların işlediği suç tarihinden sonra yürürlüğe giren kanunda daha az ceza yaptırımı bulunmakta olduğunu ve sanıklar hakkında lehe olan hükmün olaya uygulanması gerektiğini belirtmiştir.
Yargıtay, tüm bu nedenlere mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/10702 Esas, 2017/16805 Karar)
Yerel mahkeme sanık hakkında kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, sanığa yükletilen kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin, suçun sanık tarafından işlendiği, bütün kanıtlar ile ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz sergilenmesi, vicdani kanunun kesin ve tutarlı olması nedeniyle temyiz başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Yargıtay, mahkemenin kararına karşılık onama kararı vermiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/9109 Esas, 2016/13412 Karar)