Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesinde düzenlenmiştir; taşınmazdan genel yola çıkmak amacıyla yeterli geçit hakkı davası bulunmayan malik sahibinin bedel karşılığında geçit hakkı tanınması amacıyla komşusundan talep edebileceği dava türüdür.
Mahkeme tarafından dosyaya bilirkişi atanması gerçekleştirilecek, bilirkişi raporunda mülkiyet üzerinden gerçekleştirilecek geçit hakkına dair detaylı rapor düzenleyecektir. Bilirkişi heyeti, mahkeme tarafından fen, ziraat, kadastro, harita mühendisi gibi konusunda uzman olan kişiler tarafından oluşturulmaktadır. Gerekli görülmesi halinde keşif incelemesinde, tanıklar dinlenerek bilirkişi raporuna etki edecek beyanlarda bulunulması talep edilebilecektir. Rapora istinaden davalının mülkiyetine en az zarar vereceği şekilde geçit hakkı oluşturulacaktır.
Geçit hakkı, irtifak haklardan (sınırlı ayni haklardan) birisi olup tapu siciline kaydettirilmektedir ve mülkiyet hakkı vermemektedir. Geçit hakkı davası sonucunda geçit hakkı verilmesi halinde davacı, davalıya ödeme gerçekleştirilecektir.
Geçit Hakkı Davası Şartları Nelerdir?
- Davacı, geçit hakkı davasında davalıya bir bedel ödemesi gerçekleştireceğini bilmelidir.
- Taşınmazın ana yola çıkışının bulunmaması nedeniyle açılmalı, başka alternatif yolların bulunması halinde mahkeme hukuki yararı olmadan açıldığı ileri sürerek geçit hakkı davası hakkında ret kararı verecektir.
- Davacı, geçit hakkı kurulmasını istediği taşınmazın tüm maliklerine karşı yönelterek geçit hakkı davası açması gerekmektedir. Davalıların ölmesi veya birisinin ölmesi halinde geçit hakkı davası mirasçılara yöneltilmelidir. Aksi halde taraf teşkili sağlanmadığı yönünde karar verilecektir.
Ne Kadar Sürer?
Her geçit hakkı davasının sürecini dava türü, delillerin toplanması, mahkemenin iş yoğunluğu, adli tatil sürecine girilmesi gibi durumlar etkilenmektedir. Bu sebepten ötürü, bir geçit hakkı davasının ne kadar süreceğine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır, yalnızca ortalama bir süre verilebilmektedir.
Geçit hakkı davasında da hakim hak talep eden davacı ile mülkiyet sahibi davalıların tapu kayıtlarının getirtilmesini talep edecek, davalının mülkiyetine dair inceleme yapılması için bilirkişi tayininde bulunacak, keşif yapılarak uygun tespit gerçekleşecektir. Tüm bu faaliyetlerin yerine getirilmesi geçit hakkı davasının süresini uzatıp kısaltmaktadır. O halde sonuç olarak yaklaşık olarak ortalama 9 ay ile 1 sene geçit hakkı davası sürüyor denilebilir.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Geçit hakkı davasında görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir. Yer yönünden yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer olup sonuç olarak geçit hakkı davası, asliye hukuk mahkemesinde taşınmazın bulunduğu yerde görülecektir.
Sonuçları
Geçit hakkı davası talebinin kabulü yönünde karar verilmesi halinde Türk Medeni Kanunu’nun 748/3 ve 1012 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 30. maddesi gereği tapu kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tescili yönünde karar verilecektir.
Mahkeme tarafından ret kararı vermesi halinde, davacı mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık istinaf başvurusunda bulunma hakkı bulunmaktadır.
Paylı Mülkiyette Geçit Hakkı Nasıl Olur?
Bir mala birden fazla kişinin belirli paylarda malik olması halinde, paydaşlar, diğer paydaşların haklarına uygun oldukça müşterek şeyden yararlanmaktadır (TMK madde 625). Paydaşlardan birisi, diğer paydaşın taşınmazı kullanmasına, taşınmaz üzerinden geçit hakkının engellenmesine dair işlem yapması halinde açılan geçit hakkı davasında Yargıtayın birden farklı görüşe sahip olduğu kararları bulunmaktadır. Ancak her durum ve somut olaya göre kararlar değişkenlik göstermektedir. Genel kanı, bir paydaşın diğer paydaşa yönelik geçit hakkı davası açılamayacağı yönünde olsa da paydaş, TMK 623, 624 ve 625. maddelerini dürüstlük kuralına uymayarak ihlal eder ise aykırı davranışı nedeniyle mahkemenin araştırma yaparak geçit hakkına ilişkin çözümde bulunmalıdır.
Geçit Hakkı Davası Masrafları ve Vekalet Ücreti
Geçit hakkı davası açılırken ödenecek harç nispi harç olup geçit hakkı davası dilekçesinde belirtilen değer üzerinden hesaplanacak harç bedelidir. Geçit hakkı kurulacak yere dair kroki incelemesi, taşınmazın bulunduğu yere giderek nerelerden geçit hakkı kurulacağına dair rapor hazırlanmaktadır. Tüm bu nedenle davacı, bilirkişi ve keşif ücretini delil avansı olarak yatırması gerekmektedir. Geçit hakkı davası sonunda davacının yatırmış olduğu avans ve giderler davacı üzerinde bırakılacaktır.
Diğer bir husus da yasal vekalet ücretidir, geçit hakkı davası sonunda mahkeme tarafından kabul kararı verilmiş olsa dahi davalının ödenmesi yönünde karar verilmeyecektir.
Geçit Hakkı Davası Dilekçesi
Dava dilekçesi, bir geçit hakkı davasında en önemli belgedir. Dava dilekçesi, davacının iddialarını içermekte, delillerini sunmakta ve taleplerini, istemlerini belirtmektedir. Titizlikle ve ustalıkla hazırlanmaması halinde mahkeme tarafından geçit hakkı davasının reddine karar verilecektir.
Geçit hakkı davası dava dilekçesi de Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun olarak hazırlanmalı, davacının talebine ilişkin kanuna ve içtihatlara dayandırarak düzenlenmelidir. Her davacının durumu ve talebinin içeriği farklı olacağından maktu, sabit bir geçit hakkı davası dilekçesi üzerinden dilekçe düzenlenemez. Bu nedenle internet üzerinden bulundan geçit hakkı davası dilekçesi örneğinden geçit hakkı talepli dava dilekçesi uyarlanması dava açısından sağlıklı olamayacaktır. Hukuki kaybınız olmaması adına mutlaka bir avukat aracılığıyla dilekçe düzenlenmeli ve geçit hakkı davası takibi gerçekleştirilmelidir.
Geçit Hakkı Davası Yargıtay Kararları
Geçit Hakkı Davası Reddi
Davacı, davaya konu olan taşınmaz üzerinde fiilen kullanılan yol bulunmasına rağmen düğün salonlarını işleten kişiler tarafından yol ve kadastral paftalarda kanallarda kapatılmış ve düğün salonları genişlediği, en işlek yolu olan sokağa çıkışını engellediğini belirterek asliye hukuk mahkemesinde davalılar aleyhine geçit hakkı davası açmış ve en az 7 metre eninde geçit hakkı kurulması talebinde bulunmuştur.
Davalı, belediyeye ait olan taşınmazların imar planında turizm ve rekreasyon alanları dahilinde kaldığını, malik tarafından 1994 yılında asliye hukuk mahkemesinde geçit hakkı davası açıldığını, karar ile 34 metrekarelik geçit hakkı tesisine karar verilerek tapuya işlendiği belirtilmiştir. Ayrıca taşınmazın geçit hakkı tesisi için uygun olmadığı, su kanalı ve tescilli yaşlı anıt çınar ağacı bulunduğu, ruhsatlı ve imar düzenlemesi çerçevesinde düğün salonu ve gazino türü yapı bulunduğundan geçit hakkı tanınamayacağı savunulmuştur. Mahkeme tarafından lehine geçit hakkı talep edilen taşınmaz ile davalının diğer parselleri bütün olarak düşünüldüğünde sokağa açılan geçişin bulunduğu ve muvazaalı olarak satıldıktan sonra parsel lehine geçit hakkı talebinin hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğu belirtilerek objektif iyi niyet kuralına aykırı olarak açıldığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Mahkemenin kararına karşılık davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde geçit hakkının iyi niyetli veya kötü niyetli olmasının önemi olmadığı, yol ihtiyacı gözetilerek hüküm kurulması gerektiğini belirtmiştir. Bu halde, mahkeme tarafından söz konusu taşınmaza keşif yapılarak geçit hakkı yerine mümkün olduğu kadar bağlantılı olarak alternatifler değerlendirilmeli ve uygun kroki ve raporlar düzenlettirilerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Tüm bu gerekçeyle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/3262 Esas, 2018/9453 Karar)
Geçit Hakkı Yol Genişliği
Davacılar sulh hukuk mahkemesine başvuruda bulunmuş davalılar aleyhine geçit hakkı davası talebinde bulunmuştur. Taşınmazın genel yola bağlantısının olmadığı, taşınmazı lehine davalılara ait olan taşınmazlarda 7 metre genişliği geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Davalılar ise taşınmazın ana yola bağlayan taşınmazın güney sınırında bir kadastro yol mevcut olduğunu ve anayolla bağlantılı olduğunu belirtmiş ayrıca 7 metre genişliğin yasaya aykırı olduğunu savunarak geçit hakkı davasının reddedilmesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından geçit hakkı davasının kabulüne karar verilmiş, aleyhine 3 metre genişliğinde geçit hakkı tesis edilmiştir. Davalılar tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, taşınmazın tarım alanı olması halinde tarım aracının geçeceği genişlikte 2,5-3 metre geçit hakkı tesisine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu genişliği aşan bir geçit hakkı verilmesi halinde ise mahkemenin gerekçeli kararında belirtmesi gerekmektedir. Dosya incelemesinde, hazırlanan raporda; parselin batı hududunda 55 metrekarelik yerde gösterilen 19,00 metrekarelik bölümünden davacının evine ulaşımın sağlandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mevcut deponun 3 metresinin yıkılmasına karar verilmiş, mahallinde keşif yapılarak taşınmaz lehine başka alternatiflerinin araştırılması gerekmektedir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9541 Esas, 2019/3320 Karar)
Geçit Hakkının Kötüye Kullanılması
Davacı tarafından kendi adına kayıtlı taşın asliye hukuk mahkemesinde davalıların taşınmazının aleyhine geçit hakkı davası kurulması talebiyle geçit hakkı davası açılmıştır. Davalılar bilirkişi tarafından belirlenen 3 no’lu alternatif yerin davalıların evinin önünden geçtiğini ve 2 no’lu alternatif yerin daha uygun olduğunu belirterek ret yönünde karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından geçit hakkı davasının kabulü yönünde karar verilmiş, karara karşılık davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay, geçit hakkı nedeniyle taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel bilirkişi tarafından objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Söz konusu bedel, hüküm öncesinde de depo ettirilmeli, ancak bedelin belirlenmesi sonrasında taşınmaz değerinde önemli değişim yaratacak nitelikte bir değişiklik meydana geldiğinde mağduriyete neden olmayacak şekilde hüküm tarihine yakın yeni değer tespiti yapılmalıdır. Diğer taraftan hakkın kötüye kullanılması sonucu doğuracak olası davranışları önlemelidir. Somut olayda, bilirkişi raporunda gösterilen alanın eldeki geçit hakkı davasında geçit hakkı kurulan alanın irtibatı kesildiği, kesintisizlik ilkesinin ihlaline yol açtığı anlaşılmıştır. Taşınmazın genel yol kesintisiz bağlanmasını sağlayacak şekilde alternatif geçit hakkı tesisine karar verilmesi gerektiğinden mahkemenin kararına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/7633 Esas, 2019/1788 Karar)

