Çeyiz Eşyası Nedir?
Evlilik hazırlığında sıklıkla duyulan , gelin ile damadın hazırlığında önem teşkil eden ve genel tanımı ile evin kurulumu için önem teşkil eden her türlü eşyalardır. Çeyiz eşyaları, gelin ile damadın evlilik sonrasında müşterek konutta kullanacağı eşyalar olup çeyiz eşyalarının alımı, geleneksel bir husustur ve gelin ile damat kendi yöresel düzen ile adetlerine göre eşyanın kimin alacağı konusunda anlaşma sağlamaktadır.
Örnek vermek gerekirse; çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi beyaz eşyalar, yatak odası ve oturma odasına ait mobilya takımları, mutfakta kullanmak amaçlı tabak-çatal takımları ve küçük ev aletleri gibi her türlü evin düzeni adına alınan mobilyalardır. Özetle; evlilik öncesinde gelin ile damadın yaşayacağı müşterek konutun kurulumu adına alınan beyaz eşyalar, küçük ev aletleri, mobilya takımları ve evin kullanımı için alınan her türlü eşyadır. Süs eşyaları dahi çeyiz eşyasına dahil edilebilmektedir.
Çeyiz Eşyası Kişisel Mal mıdır?
Kişisel mallar, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun madde 220’de tanımlanmıştır:
“1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
- Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
- Manevi tazminat alacakları,
- Kişisel mal yerine geçen değerler” olarak sıralanmıştır.
Kanundaki kişisel malın tanımından da anlaşıldığı üzere;
1-) Kişisel kullanımına yarayan eşyalar kişisel mal olup diş fırçası, saç tarağı, kıyafetler, kişisel bakım ile temizlik adına alınan ürünlerdir. Evlilik öncesinde müşterek konutta kullanma amaçlı alınmış olsa da çeyiz eşyası olarak kabul edilmediği gibi diğer eşin talepte bulunamayacağı kişisel eşyalardır.
2-) Çeyiz eşyası olarak alınan fakat evlilik birliği öncesinde ödemeleri tamamlanmış olan eşyalar da aynı şekilde kişisel mal olacaktır ve edinilmiş mal niteliğine girmeyecektir.
Evlilik sonrasında ödemesi devam etse dahi çeyiz eşyasına dair ödemeleri gelin ya da damadın ailesinden kalan mirasından yapılmış ya da ailesinin bağışı ile almış olduğu (borç vermeksizin) bir mal ise kişisel mal niteliğindedir. Mal ayrılığına girildiği vakit, diğer eş kişisel mala dair herhangi bir alacağı olmayacaktır.
Dolayısı ile çeyiz eşyasının kişisel mal olup olmadığı Türk Medeni Kanunu’nun 220. maddesine göre yanıtlanacaktır. Burada şu husus unutulmamalıdır ki; çeyiz eşyalarının evlilik sonrasında da ödemeleri devam ediyor ve bu ödemeler, evlilik birliğindeki kazanımlardan ödeniyor ise kişisel mal olduğundan söz edilmeyecektir. Fakat bir nokta unutulmamalıdır ki; “ödemeler”, evlilik birliği içerisindeki kazanımdan ödenmişse edinilmiş mal olacak ve ortak bir maldan ödeme sağlanacaktır.
Ev Eşyası Çeyiz Eşyası mıdır?
Evlilik öncesinden alınan ve evin kurulumu adına alınan her türlü mal, çeyiz eşyasıdır.
Altınlar Çeyiz Eşyası mıdır?
Düğünde takılan ya da evlilik birliği içerisinde çocuğun doğumunda takılan altınlara dair kanunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay kararları, bu hususta son noktaya değinmiş ve kime ait olacağı hususu, kişisel eşya olup olmadığı yönünde bir karar vermiştir. Altınlar ise ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Çeyiz eşyası ile bir ilgisi bulunmamaktadır.
Çeyiz Eşyasının Hangi Eşe Ait Olduğunun İspatı
Ev eşyaları alınırken eşyalara ait ödeme belgesi ya da faturalar, eşlerden birisinin ya da aileden birisinin üzerine kesilmektedir. Ödeme belgesinin kimin adına kesildiği eşyanın kime ait olduğuna dair önemli bir belge sayılabilecektir. Ancak eşya ödemelerinin nasıl ve kim tarafından yapıldığının da önemi bulunmaktadır. Dolayısı ile eşya ödemesi ile ödeme belgesinde adı yazdırılan kişi aynı değil ise ödemeyi kim yapmışsa eşyalarda hakkı olan kişi de ödemeyi yapan eş olacaktır.
Ödeyen kişi, eşyalarda hakkı olduğunu ise nakit olarak ödeme yapmamış ise banka hesap dökümleri ya da kredi kartı ekstresinden ispatlayabilecektir. En önemli husus yazılı belgeler ile ispatlamaktır. Bu mümkün değil ise tanık ile ispat yolu tercih edilebilecektir. Ödeme esnasında yanında olan kişi, görgü tanığı olarak mahkeme huzurunda beyanda bulunabilir.
Çeyiz Eşyaları Kaçırılır ise Ne Davası Açılacaktır?
Eşlerin boşanma sürecine girmesi ile evdeki eşyaların kaçırılması olayı ile sık sık karşılaşılabilmektedir. Eşyaların ödemesinin nasıl yapıldığı, neyle yapıldığı ve hangi marka, model, fiyat olduğu belirtilerek bedelinin faizi ile ödenmesi talep edilebilecektir. Burada önemli olan husus; talepte bulunan kişinin eşyalara dair yaptığı ödemeye dair ispatı ile ücretinin aşağı yukarı belirlenmesi amacı ile eşyaların varsa markası, modeli belirtilmelidir.
Boşanma Halinde Çeyiz Eşyaları Nasıl Paylaştırılacaktır?
Anlaşmalı boşanma davasında, taraflar eşyaların paylaşımı hususunda mutabık kaldıkları hususu protokolde detayları ile belirtmelidir. Çeyiz eşyalarının paylaşımı hususunda da taraflar hangi eşyayı ne zaman evden götüreceğini, diğer eşin yasal hakkı olarak bir alacağı var ise alacağından feragat edip etmediği hususu mutlaka detaylandırılmalıdır.
Çekişmeli boşanma sürecine giren eşlerde ise çeyiz eşyalarının paylaşımı hususunda yasal hakkın ötesinde istekler sunulmuş ise mallara yönelik alacak davası açılmalıdır. Çeyiz eşyasının ödemesinin ne zaman yapıldığı, ne kadar hakkı olduğu gibi hususları delillendirerek alacak davası açılmalıdır. Mahkemeden talep olarak öncelikli şekilde çeyiz eşyalarının kişisel mal olduğu iddiası var ise kişisel malın iadesine, iadesi olmaması halinde ise eşyaların bedelinin ne kadar olduğunun tespiti talep edilmelidir.
Çeyiz Eşyaları, Boşanma Davası ile Birlikte İstenebilir mi?
Boşanma davası açıldığı zaman boşanmanın fer’ileri yönünde de talepte bulunulabilecektir. Ancak boşanmanın fer’isi olmayan, tarafların aynı olduğu ve evliliğe bağlı olan konular da ayrı bir harç ile davaya konu edilebilecektir. Nitekim çeyiz eşyasına dair alacak talebi, boşanmanın fer’isi niteliğinde değildir; fakat boşanma davası ile birlikte talep edilmesinde herhangi bir hukuki engel bulunmamaktadır. Boşanma davası adına yatırılan başvuru harcı ile peşin harç yanında çeyiz eşya bedel de talep edilmiş ise miktar üzerinden nispi harç yatırılmalıdır.
Çeyiz Senedi Nedir?
Evlilik öncesinde gelin ile damadın düzenlemiş olduğu evlenir iken damadın geline alacağı eşyaların listesinin ve düğünde takılacak altınların, ziynetlerin detayını belirtir nitelikte oluşturulan senettir.
Senette teslim edecek ve teslim alacak olan kişinin imzaları bulunması gerekmektedir. Uygulamada çeyiz senedinde genellikle eşyalar yerine ziynet eşyası, düğünde takılacak olan altınların gram, cins, nitelik ve adedi belirtilmektedir.
Tarafların boşanması halinde senette yazılanların paylaşılmasında uyuşmazlık oluşması halinde eşit iki şekilde paylaşılacağına dair kararlaştırma var ise mahkeme tarafından yarı yarıya paylaştırılması yönünde hüküm tesisinde bulunulmalıdır.
Çeyiz senedinde belirtilen eşyaların teslimi ya da teslim edilmemesi konusundaki uyuşmazlık yazılı belge ile ispatlanmalıdır. Senet, yazılı belge ile ispatlanır ise karşılığında savunmada tanık delili ile ispatlanması mümkün değildir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun senetle ispat zorunluluğunun ispatının istisnası ise “yemin” delili olup bu hususta da delillerde yemin belirtilmiş ise karşı tarafa yemin teklifinde bulunulabilecektir.
Çeyiz Eşyaları ile İlgili Yargıtay Kararları
Çeyiz Eşyasının İspatı
Davacı kadın eş, aile mahkemesi sıfatı ile asliye hukuk mahkemesinde çeyiz eşyası ve ziynet eşyası alacağı davası açmıştır. Yerel mahkemede görülen boşanma davasında, erkek eşin evden gitmesini istediği, bunun üzerine kadın eşin de baba evine bırakılmasını istemesi sonucu ayrı yaşamaya başlamışlardır. Kadın çeyiz senesinde belirtilen eşyalardan yanına 3 bilezik aldığını, diğerlerini almadığını ve bu eşya ile ziynetlerinin aynen iadesine, olmadığı takdirde ise bedelinin ödenmesini talep etmiştir. Davalı erkek eş ise savunmasında, evden ayrılırken ziynet eşyalarını yanına aldığını ve “bunlar benim garantim” dediğini iddia etmiştir.
Yerel mahkeme kararında, dosya içeriğinde çeyiz ile ziynetlerin şahitler huzurunda imza karşılığında davalı eşe teslim edildiği, davalının senet ile içeriğe itirazı olmadığı belirtilmiştir. Ancak davacı kadın eşin ise ziynet ile çeyizlerin davalı erkek eşte bulunduğuna dair herhangi bir ispatı bulunmadığını belirterek itiraz etmiştir. Kadın eş, yerel mahkemenin kararına yönelik itiraz etmiştir. İstinaf mahkemesi, kararın bozulması yönünde karar verilmiştir. Yerel mahkeme, istinafın bozma kararına karşılık kısmen kabul ve ret kararı vermiş, kadın eş Yargıtaya temyiz yoluna başvurmuştur.
Yargıtay vermiş olduğu kararda, erkek eşin istinaf sürecine başvurmadığı ve daha sonrasında Yargıtaya temyiz yoluna başvurması nedeni ile usuli müktesep hak oluştuğunun kabulüne karar vermiştir. Bu nedenle mahkemece çeyiz senedi, kadın eşin tanık beyanları, dosya münderecatında 3 bilezik haricinde ziynet eşyaları davalıda kaldığı kabul edilmiştir. Bu nedenle ziynet eşyalarında 3 bilezik haricindeki geri kalan bedelin ödenmesine karar verilmesi yönünde bir sonuca bağlanmasını uygun görmüştür. Çeyiz eşyası alacağına yönelik ise yerel mahkemenin çeyiz senedindeki eşyaların taraflarca ortaklaşa oluşturulduğu gerekçesi ile yerel mahkemenin vermiş olduğu miktarın yarısına karar verilmesi de doğru bulunmamıştır. Tam kabul yönünde karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2023/5453 Esas, 2023/4579 Karar, 05.10.2023 tarih)
Çeyiz Eşyası, Boşanmanın Fer’i Değildir.
Davacı kadın eş, ziynet ile çeyiz eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde ise bedelinin tahsilini istemiştir. Ziynetlerinin zorla elinden alınarak annesi evine bırakıldığını ve ziynetlerin kendisine iade edilmediğini davacı eş iddia etmiştir. Davalı ise zamanaşımı definde bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkeme tarafından 1 yıl içerisinde açılmayan “zamanaşımı” nedeni ile ret yönünde karar vermiştir. Bunun üzerine Yargıtaydan temyiz yoluna başvuruda bulunulmuştur.
Yargıtay dosyayı incelendiğinde; taraflar arasındaki boşanmanın 13.03.2007 tarihinde gerçekleştiği, davanın ise 25.03.2009 tarihinde açıldığı görülmüştür. Ancak Türk Medeni Kanunu’nun 178. maddesi gereğince dava, boşanmanın feri niteliğinde değildir. Bu tür davalar, malik olduğu bir şeye hukuk düzeninin sınırları içerisinde yetkiye sahiptir. Malik, tasarruf özgürlüğüne yönelik saldırılara el atmanın önlenmesi ile istihkak davası ile karşı koyabilecektir. Eşya davası da istihkak olmak ile birlikte aynen iadesi, olmadığı takdirde de bedelin verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayandığından zamanaşımı söz konusu olamayacaktır. İstem, tazminata ilişkin olduğundan TBK madde 125 gereği 10 yıllık zamanaşımına, karı-koca arasındaki davalarda ise TBK madde 132 dikkate alınmalıdır. Bu nedenle yerel mahkemenin kararı yönünde bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/12982 Esas, 2011 5634 Karar, 02.05.2011 tarihli)
Çeyiz Eşyasında Yıpranma Payı Hesabı
Davacı, çeyiz eşyalarının ve ziynetlerın aynen iadesi talep edilmiş ve eşyalara dair detaylı liste hazırlanmıştır. Yerel mahkeme, davacının talebini kabul etmiş, davalı ise temyiz yoluna başvuruda bulunmuştur.
Yargıtay, dosya incelemesinde davaya konu olan misli nitelikteki eşyaların zaman içerisinde yıpranıp değer kaybına uğradığını, bilirkişinin düzenlediği raporda yıpranma payını hesaplamadığını tespit etmiştir. Bunun üzerine bilirkişi tarafından ek rapor aldırılarak yıpranma payına ilişkin hesaplamanın yapılması gerektiğinden yerel mahkeme kararı hakkında bozma yönünde karar vermiştir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2008/8459 Esas, 2008/13350 Karar, 27.11.2008 tarihli karar)