Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğünün İhlali

Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçu Nedir?

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğünün ihlali suçunun eylemi Türk Ceza Kanunu’nda detaylı olarak belirtilmiş, birden fazla eylemden birinin işlenmesi halinde suçun oluşacağı belirtilmiştir.

  • Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirilmemesi: Ebeveynler, çocuklarının bakımından, eğitiminden, barınmasından ve beslenmesinden sorumludur. Çocuklarına aile hukukundan ileri gelen sorumluluklarını yerine getirmekle mesuldür. Bir anne veya baba, çocuğunu okula göndermediği vakit aile hukukundan doğan yükümlülüğünün ihlali suçundan yargılanacaktır. Bunun yanında gelirine orantılı olarak çocuğunun bakımını, beslenmesini ya da eğitimini maddi olarak üstlenmeyen anne ya da baba, söz konusu suçtan sorumlu olacaktır. (TCK madde 233/1)
  • Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış bulunduğunu bildiği evli olmayan kadını çaresiz durumda terk edilmesi: Hamile olduğunu bildiği eşini çaresiz olarak bırakması suç sayılmıştır ve aynı durum sevgilisi, beraber yaşadığı kişi için de geçerlidir. Suçun oluşması için resmi nikahlı olması şart değildir, kendisinden gebe olduğunu bildiği halde kadını çaresiz bırakması suçun unsurlarını oluşturmuş olacaktır. Maddi ve manevi olarak desteğini çekerek hamile kadını çaresiz ve ortada bırakması halinde söz konusu suçtan ceza alacaktır. (TCK madde 233/2)
  • Anne ve babanın maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocukların ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokması: Anne veya babanın velayet hakkı mahkeme kararı ile kaldırılmış olsa dahi itiyadi (alışkanlık haline gelmiş) sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareket neticesinde maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocuğun ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokması halinde cezalandırılacaktır. Görüldüğü üzere mağdur olan çocuğun anne veya babasının velayet hakkı kaldırılmış olsa dahi aile hukukundan kaynaklanan yükümlülükten kanunen sorumlu tutulacaktır. (TCK madde 233/3)

Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçunun Özellikleri

  • Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğünün ihlali suçu, seçimlik hareketle işlenebilen bir suçtur. Suçun işlenmesi için kanunda birden fazla eylem belirtilmiş olup eylemlerden birisinin yerine getirilmesi halinde suç işlenmiş sayılacaktır.
  • Suçun mağduru, kanundaki seçimlik hareketlere göre değişkenlik göstermektedir. Kanunun 1. fıkrasındaki suçun işlenmesi halinde çocuk veya eştir. 2. fıkrada ise hamile olan eş veya sevgili mağdur olacaktır. 3. fıkrada ise mağdur çocuk olacaktır.
  • Suç kast ile işlenebilmektedir. Taksirle işlenmesi mümkün değildir, kişi suçu bilerek ve isteyerek işleyebilir.

Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçunun Cezası

  • Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyen kişi 1 yıla kadar hapis cezası alacaktır.
  • Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden hamile kaldığını bilen, evli olmayan kadını çaresiz durumda terk eden kişi hakkında 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilecektir.
  • Velayet hakkı kaldırılmış olsa da itiyadi sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareket sonucu maddi ve manevi özen göstermedeki eksiklik nedeniyle çocuğunda ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan anne veya baba, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.
  • Adli para cezası 1 yıl veya altında olan hapis cezaları adına verilmekte olup cezanın paraya çevrilmesidir. Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğünün ihlali suçunun cezasının sınırı nedeniyle hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir. Adli para cezası kararının verilmesi için failin daha önceden hapis cezasından mahkum edilmemiş olması gerekmektedir.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı 2 yıl veya altında olan ceza adına verilmektedir. Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğünün ihlali suçunun cezasının sınırı gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi mümkündür. Hagb kararının verilmesi halinde belli bir denetim süresi boyunca sanık yasal koşullara uymak zorundadır, yasal koşullara uyması halinde denetim süresi sonunda sanık hakkında verilen hüküm sonuç doğurmayacaktır.

Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçunda Uzlaşma

Uzlaşmaya tabi olan suçlarda soruşturma evresinde savcılık, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından dosya uzlaşma bürosuna gönderilecektir. Ancak aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu 1. fıkrası hariç uzlaşmaya tabi değildir. 1. fıkrada belirtilen aile hukukundan kaynaklanan eğitim, bakım veya destek olma yükümlülüğü yerine getirmeyen kişinin eylemi şikayete tabi tutulmuştur. Diğer fıkralarda belirtilen eylemlerde taraflar uzlaşmış olsa dahi uzlaşmanın yargılama aşamasına herhangi bir etkisi olmayacaktır.

Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçunda Zamanaşımı

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğünün ihlali suçunda zamanaşım süresi 8 yıldır. Zamanaşım süresi suçun işlendiği tarihten itibaren başlamaktadır, suçun işlendiği tarihten itibaren dava açılmamış veya açılmışsa sona ermemiş ise zamanaşım süresinin dolması nedeniyle düşme yönünde karar verilecektir.

Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçu Şikayete Tabi Midir?

Türk Ceza Kanunu’nda şikayete tabi olan suçlar belirtilmiş olup şikayete tabi olması halinde soruşturma takibi şikayete bağlı olmaktadır. Ancak aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu şikayete tabi değildir, yalnızca ilgili maddenin 1. fıkrası şikayete tabidir. Aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi hakkında yapılacak olan soruşturma veya kovuşturma şikayete tabidir. Şikayet süresi fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır. Ancak diğer fıkralar şikayete tabi olmadığından savcılık soruşturmayı resen (kendiliğinden) başlatacaktır. 

Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçu Görevli Mahkeme

Dava, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğünün ihlali suçunun işlendiği yerde asliye ceza mahkemesinde görülecektir.

TCK 233 Şikayet Dilekçesi

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

MÜŞTEKİ: Ad Soyad (TC Kimlik No:…)

Adres

VEKİLİ: Av. Ad Soyad

Adres

ŞÜPHELİ: Ad Soyad (TC Kimlik No:…)

Adres

SUÇ: Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğünün İhlali (TCK m233)

SUÇ TARİHİ: …/…/…

AÇIKLAMALAR:

1-) …

2-)

3-) …

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan ve gerekçelendirilen nedenlerle; şüpheli hakkında aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğünün ihlali suçunu işlemesi nedeniyle soruşturma başlatılmasını, akabinde kamu davası açılması yönünde karar verilmesi yönünde karar verilmesini vekaleten talep ederim.

Müşteki Vekili

Av. Ad Soyad

İmza

Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğünün İhlali Suçu Yargıtay Kararları

Yükümlülüğünün İhlali Suçundan Beraat Kararı Verilmesi

Sanığın eşi daha öncesinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle %94 oranında engeli bulunmaktadır. Engeline rağmen eşi, aile hukukundan doğan bakım ve destek yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.

Sanık, sulh ceza mahkemesinde aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan yargılanmıştır. Yapılan yargılama sonucunda ise beraat kararı almıştır. Yerel mahkemenin vermiş olduğu beraat kararına karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

Yargıtay, dosya incelemesi sonucunda, mahkemede öne sürülen deliller yeteri kadar tartışılmadan hüküm kurulduğundan yetersiz gerekçe ile karar vermiştir. Mahkemenin vermiş olduğu karar bu gerekçe ile bozulmuştur. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/8858 Esas, 2018/12185 Karar)

Babanın Çocuğunu Okula Götürmemesi Nedeniyle Dava Açılması

Sanık çocuğu olan katılanı okula göndermediğinden bahisle hakkında sulh ceza mahkemesinde aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan yargılanmıştır. Sanık savunmasında mahkemeye muayene formlarını düzenleme tarihi itibariyle sunmuştur; ancak söz konusu belgeler iddianameye konu olan belgelerle ilgili değildir. Sanık savunmasında, katılanın hastanede muayenesi olduğunu ve bu yüzden okula gönderemediğini söylemiştir. Sanık hakkında beraat kararı verilmiştir. Mahkemenin vermiş olduğu beraat kararı sonucunda temyiz yoluna başvurulmuştur.

Yargıtay, temyiz incelemesinde katılanın okula devam etme nedeninin tam olarak araştırılmadan eksik inceleme ile mahkemenin hüküm kurduğunu belirtmiştir. Bunun yanında dosyaya konu olan olay eğitim yükümlülüğünün ihlali kapsamında kalmıştır. Diğer katılan için ise okula gidemeyişine dair herhangi bir sebebi bulunmadığı tespit edilmiştir. Okul yönetimi tarafından düzenlenen yazıda katılan hakkında okulun devamı konusunda isteksiz olduğu ve anne ile babanın çocuğu birbirinden kaçırma eğilimi olduğunu belirtmişlerdir. Bütün bu nedenlerle yetersiz gerekçe ile kurulan hükme karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/43381 Esas, 2017/13334 Karar)

Kötü Muamele ve Aile Hukukundan Doğan Yükümlülüğün İhlali Suçunun Birlikte İşlenmesi

Sanık asliye ceza mahkemesinde kötü muamele, aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlal edilmesi suçundan yargılanmıştır. Yapılan yargılanma sonucunda ise beraat kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık temyiz yoluna başvurulmuştur.

Nüfus kaydı araştırmalarına göre katılanın 2002 doğumlu olduğu belirlenmiştir. Davanın kovuşturma aşamasında katılanın 15 yaşından küçük olması nedeniyle şikayet hakkını bizzat kullanamayacağı için kanuni bir temsilci tarafından kullanılması uygun görülmüştür. Katılanın velayeti aynı zamanda dosyanın sanığı durumunda olan babasında olduğundan dolayı davanın düzgün işleyebilmesi adına dosyaya kayyım ataması yapılmıştır. Katılana atanan kayyım sanıklardan şikayetçi olmadığını ve aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçundan dolayı verilmiş olan beraat kararını temyiz etmediğini belirtmiştir.

Yargıtay, zorunlu vekil ile temsil kayyımı arasında davaya katılma, şikayet hususları konusunda uyuşmazlık yaşanması halinde kanuni temsilciye üstünlük tanıyacağını belirtmiştir. Mağdurun zorunlu vekilinin mahkemenin vermiş olduğu hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından dolayı temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi   2015/44733 Esas, 2017/13227 Karar)

Aile Hukukundan Doğan Yükümlülüğün İhlali Hakkında Düşme Kararı

Sanık, sulh ceza mahkemesinde aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçundan yargılanmıştır. Yerel mahkeme davayı düşürmesinden dolayı temyiz yoluna başvurulmuştur.

Suçun işlenme tarihi itibariyle 15 yaşından büyük olan mağdurun şahsına ait olan şikayet hakkı ve kamu davasına katılma hakkı doğrultusunda beyanı alınmış ve şikayetçi olup olmadığı belirlenmiştir. Mağdurun babası şikayeti geri çekmiş, bu nedenle dava hakkında düşme kararı verilmiştir.

Bu kararlar göz önünde bulundurularak Yargıtay yaptığı incelemede, sanık müdafinin temyiz nedenlerini uygun ve yerinde gördüğünden hükmün bozulmasına karar vermiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/23539 Esas, 2017/3833 Karar)

Eksik Araştırma ve Yetersiz Gerekçe ile Hüküm Kurulması

Sanık, sulh ceza mahkemesinde görülen aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali davası ile yargılanmış ve sonucunda mahkumiyet kararı verilmiştir. Yerel mahkeme tarafından verilen karar üzerine temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

Mahkemede sanığa çalıştığı iş yerindeki aylık kazanç miktarının ne kadar olduğu sorulmuştur. Sanığın aylık kazancından katılan ve çocuklarının beslenme, eğitim ve kira gibi giderlerine orantılı şekilde yardım yapıp yapmadığının sonucu gözetilmeksizin hüküm kurulmuştur.

Yargıtay, yaptığı incelemede tüm bunları değerlendirmiştir. Sonucunda eksik araştırma ve yetersiz gerekçeler nedeni ile hükmün bozulmasını karar vermiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/23702 Esas, 2016/9642 Karar)

Cinsel Taciz, Müstehcenlik, Aile Hukukundan Doğan Yükümlülüğün İhlali

Mağdurenin banyo yaptığı esnasında öz babası olan sanığın banyodan bir şeyler almak bahanesiyle kilitli olmayan kapıyı açarak içeri girmesi ve 10 dakika kadar bir süre mağdureyi izlediği anlaşılmıştır.

Sanık, sulh ceza mahkemesinde cinsel taciz, müstehcenlik ve aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçlarından dolayı yargılanmıştır. Mahkeme kararı sonucunda sanık için beraat kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin kararına karşılık temyiz yoluna gidilmiştir.

Sanık hakkında açılmış olan davada müstehcenlik ve mağdureye karşı yapılan cinsel taciz suçları incelenmiştir. Toplanan delillerin gerekçelerinin gösterilmesi suretiyle verilen beraat kararının usul ve kanuna uygun olması sebebiyle, Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilinin yapmış olduğu temyiz itirazları reddedilerek hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

Sanık hakkında açılan diğer bir dava olan aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali ve cinsel taciz suçuna dair incelemede Cumhuriyet savcısı aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan herhangi bir dava açmamıştır. Ayrıca ağır ceza mahkemesinin de dava açılmayan olaya dayalı vermiş olduğu görevsizlik kararının iddianame yerine geçemeyeceği göz önünde bulundurulmadan sanığın beraatine karar verilmiştir. Yargıtay yaptığı incelemede savcı ve katılan vekilinin yapmış olduğu temyiz başvurusunu haklı görmüştür. Yetersiz gerekçe ile hüküm kurulmasına karşılık bozma yönünde karar verilmiştir. (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/15474 Esas, 2014/3747 Karar)

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇ